Amerika'nın Irak'a saldırısının lojistik sorunlar nedeniyle gecikebileceği bildirildi. USA Today gazetesi, Pentagon yetkililerine dayanarak yayınladığı haberde, Körfez bölgesine konuşlandırılan ABD birliklerinin, lojistik sorunlar nedeniyle Irak'a karşı topyekün savaş için Şubat sonu ya da Mart başından önce hazır olamayacağını yazdı. Haberde, Irak saldırısını, büyük bir kara gücünün bölgeye yerleştirilmesi ve savaşa hazır hale getirilmesi güçlüğünün geciktirdiği kaydedildi.

Gazete, saldırının gecikme nedenlerinden birinin de, "Türkiye'nin 80 bin Amerikan askerine ev sahipliği yapmayı kabul etmemesi" olduğunu belirtti. Türkiye'ye 80 bin asker göndermeyi ve Kuzey cephesini açmayı planlayan Amerika, Ankara'nın bu talebi reddetmesi üzerine Ürdün ve Kuveyt'ten kara harekatı yapmak zorunda kalacak. Bu da, hem saldırının gecikmesine yol açacak hem de Irak'ın işgali Amerika için daha da zorlaştıracak.

Savaş olasılığı Mart'a kayıyor

ABD'nin Aralık ayında yaptığı hesaplarda, Irak'a Şubat ortası ya da sonunda saldırılması planlanıyordu. Ancak Türkiye'den dolayı ortaya çıkan pürüz, bu zamanlamayı bozdu. Washington'daki askeri uzmanlar, saldırının Şubat'ta çıkması ihtimalinin artık kalmadığını belirtiyor. Uzmanlar, sonunda Türkiye'nin desteğinin sağlanması veya Kuzey cephesi için bir alternatifin devreye girmesi halinde harekatın Mart'ta başlamasını bekliyor. Aksi halde durum daha da belirsiz. Çünkü Washington, havaların ısınmasının getireceği önemli ek riskler yüzünden operasyonun ilkbaharın ortalarına sarkmasını istemiyor.

Tehlikeli ve tarihî bir dönem

Irak'a saldırı hazırlıkları kapsamında ABD'ye açık destek veren tek ülke olan İngiltere de bile savaş karşıtı söylem güçleniyor. İngiltere'nin uluslararası yatırımlardan sorumlu Bakanı Clare Short, Londra'nın BM tarafından onaylanmamış hiçbir askeri harekatta yer almaması gerektiğini belirterek, Irak harekatının da mutlaka BM kararı gerektirdiğini söyledi.

Short, İngiltere'nin görevleri arasında, bu savaşı mutlaka yapmak isteyen Washington üzarinde "dizginleyici" etki yaratmak olduğunu da ifade etti. Short, "tehlikeli ve tarihî" bir dönem yaşandığını söyledi. Short, İngiltere'nin bu dönemde ABD'yi BM kararları içinde tutmak, BM'nin aldığı kararları desteklemek ve bu önemli uluslararası otoritenin rotasından çıkılmamasını sağlamak gibi bir rol oynaması gerektiğini vurguladı.