|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
MEKKE-Bugün bayram, rasüllerin, nebilerin sevgilisi Arafat'tan, "aşk mahşeri"nden dünyanın kalbine, Kabe'ye akıyor. Müthiş bir aşk dalgası halinde beyaz kelebekler gibi Allah'ın evine, rahmete akıyorlar... Bugün bayram, coşku ve aşk günü... Ancak üzgün ve yaralıyız. Çünkü tiranların, zalimlerin zulmü kara bir dehşet gibi çöküyor bayramın sevinç bahçelerine... Korkunun her gün biraz daha yaklaştığı, çocukların bin parçaya bölündüğü bu hüzünlü bayram gününde Hacerül Esved'te yalvarıyoruz: Bize öpebileceğimiz bir yer sakla yüzünde... Zalimlerin bayramlarımızı, umutlarımızı bile kuşattığı bu dünyada uzun ince bir çığlık gibi çöküyor barışı özleyen çocukların gözleri...
Ölü mü denir şimdi onlara
Arafat'ın, Mina'nın, Müzdelife'nin aşkına boyanmış bu beyaz mahşerde milyonların dualarıyla yalvarıyoruz, o namütenahi aşk şarkısı bir gün gelip zalimlerin dehşetini dağıtır diye bekliyoruz. Tek umut sende kaldı. Çünkü "kaderin de üstünde bir kader vardır." Öyle bir umut ki, sonuna kadar inanacağım. Kabe'nin kollarında bıkıp usanmadan her gece bin kerre rahmet kapında yalvaracağım. Keşke çıldırmanın kenarında dolaşacak kadar, uğruna ölecek kadar büyük olabilseydi umutlarımız... Şimdi ayrılığa hazır olmadan ayrılıyoruz sayısız meleklerle vedalaştığımız keremli Mekke'den. Tıpkı kaybetmeye hazır olmadığımız karanfiller gibi... Zalimler henüz dünyanın en güzel çocuklarına ulaşmadan, ayrılık gülümü koparmadan bu şehre veda etmeliyim. Aşka ve meleklere hazır olmalıyım.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |