|
AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
| |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Başbakan Erdoğan'ın İran ziyareti öncesinde Tahran'a giderek oradaki durumu görmek istedim. Bulunduğum süre içinde hem görüşmeleri izledim hem de birçok İranlı yetkili, gazeteci, aydın ve vatandaş ile konuştum.. Kuşkusuz yanıtını aradığım en önemli konu Reformcularla, Muhazakarlar arasındaki ilişkiler ve İran'ın bölge politikaları.. Büyük ölçüde bu iki konunun yanısıra diğer konularla ilgili olarak olağanüstü önemli bilgiler edindim ve çok şey öğrendim. İran'ı oturdukları masa başından ya da CIA ve MOSSAD'ın internet sitelerinden izlemeye ve değerlendirmeye kalkışanların neden hep yanıldıklarını bir kez daha anladım.. Peki İran'da neler oluyor ? Çok önemli bir İranlı gazetecinin deyimi ile bu ülkede soğuk savaş benzeri bir durum yaşanmaktadır. Reformcular ile Muhafazakarlar sürekli olarak birbirlerini kolluyor. Son seçimlerde Reformcular kaybetmelerine rağmen, Muhafazakarlar kendilerini kazanmış gibi hisetmiyorlar. Ok yaydan çıkmıştır.. Halk taahhütlerini yerine getirememesine rağmen reformcu Hatemi'nin söylemlerine inanıyor ve sahip çıkıyor. Önümüzdeki yıl yapılacak başkanlık seçimlerinde ne tür sürprizlerle karşılaşacağımızı hep birlikte göreceğiz .. Ancak burada vurgulanması gereken temel nokta, Reformcuların özünde Muhafazakarlardan çok da farklı olmadıklarıdır. Başka bir ifade ile Reformcuların söylemlerinde sistemle ilgili olarak hiçbir stratejik değişimden söz edilmemektedir. Yani daha net olarak söylemek gerekiyorsa birilerin beklediği gibi Reformcular İran İslam Cumhuriyeti yerine başka bir şey ikame etmeyeceklerdir.. Konu yalnızca bu cumhuriyetin devrimci söylemlerini bireyin demkoratik haklarına nasıl yanısıtılacağıdır.. Refomcular bu konuda daha esnek olunması gerektiğini söylerken Muhafazakarlar İslamcı bir cumhuriyette özgürlüklerin sınırlarını Kuran'ın öğretileri ve bu öğretilerin meşru uygulayıcıları belirler diyorlar. İç politika ile ilgili olarak Reformcular ve Muhafazakarlar arasında var olan anlayış ve uygulama farklılıkları doğal olarak dış politika alanına da yanısımakatadır.. Tıpkı Türkiye konusunda olduğu gibi.. İranlılar bir Türk firmasına Tahran Havaalanı'nı yaptırmışlar. Türk şirketi tarafından işletilmesi gereken havaalanı tam açılacakken Muhafazakarlar bu şirketin İsrail ile iş yaptığını söylediler. Konu Reformcu Hükümet ile Muhafazakar Mollalar arasında var olan çekişmede çok önemli bir kart olarak kullanılmaktadır.. Türkiye ise bu çekişmenin kurbanı olmaktadır.. Tıpkı doğalgaz meselesinde ve genel olarak ikili işbirliği alanlarında olduğu gibi.. Muhafazakarlar Türkiye'nin NATO üyesi olmasını ve İsrail ile ilişkilerinin devam etmesini bahane ederek Ankara'ya daha fazla güvenilemeyeceğini ileri sürüyorlar. Bu kişilerin bazıları da AK Parti hükümetine güvenilemeyeceğine dikkat çekiyor. Bana göre bu kişilerin AK Parti hükümetine ve liderlerine olumsuz bakmalarının gerçek nedeni ideolojiktir. İran'daki Muhafazakarlar AK Parti deneyiminden ve Türkiye'nin demokratik yapısından tedirgin oluyorlar. Onlara ve tabiî ki sade vatandaşa göre sonuçta AK Parti 'İslamcı' bir partidir. İşte sorun da burada.. Çünkü 'ılımlı İslamcı' AK Parti Muhafazakarlar tarafından kendi sistemleri açısından tehlikeli görülmektedir. Milyonlarca İranlının Türkçe'yi konuştuğunu, anladığını ve bu insanların da Türk televizyonlarını izlediğini hatırlarsak bu endişenin ne kadar haklı olduğunu daha net olarak anlayabiliriz.. Muhafazakarlara göre İran asla Türkiye olmayacaktır.. Bunun için Ankara'ya güvenmemek dahil ne gerekli ise yapılacaktır.. Reformcular ise olaya çok farklı bir açıdan bakıyorlar.. Onlar AK Parti deneyiminin kendilerini güçlendireceğine ama daha da önemlisi Türkiye ile ilişkilerin İran'ı rahatlatacağına inanıyorlar. Bunun için de Ankara ile daha samimi ve stratejik ilişkiler peşindedirler.. Eğer Erdoğan ziyeretinde bazı konularda anlaşma sağlanamadıysa bunun nedeni iktidardaki Reformcu hükümet değil, pusuda bekleyen Şahin Muhafazakarlardır.. Onların sorunu ise hâlâ geçmişin geleneksel alışkanlıklarından kurtulamamalarıdır. Oysa dünyada her şey değişiyor ve İran da bu değişimden payını alacaktır. Bu değişimin başkalarının istediği gibi olmaması için İran'daki Acem Şahinlerinin kendi durumlarını acilen gözden geçirmeleri gerekmektedir.. Bu bir dost tavsiyesidir, yoksa o güzelim ülkeye ve insanlarına yazık olacak ve oluyor!!
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |