AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
Sağlık eğitimi

İnsanların sağlığını koruma ve hastalanırsa tekrar elde etme süreçleri hakkında bilinçlenmesi, yabana atılabilecek bir olgu değil. Sürekli yenilenen, yani durağan bir süreç olmayan bu olguyu, sağlık eğitimi olarak isimlendiriyorum. Halbuki bu kavramı okuyanların ilk bakışta öncelikle tıp fakültelerindeki eğitim gibi bir eğitimi algılayabileceklerini de kabul ediyorum.

Sağlık eğitiminin sürekli yenilenen ve durağan olmayan bir süreç olduğunu belirtirken, insanın hayatının her safhasında sağlık eğitimi almak zorunda olduğunu vurgulamak amacındayım. Her bireyin ilköğrenim aşamasında temel sağlık bilgisi kültürünü edinmesi, bir eğitim felsefe ve politikası ilkesi olarak, sağlanmalıdır. Bu eğitimde sağlıklı yaşamak için beslenmenin, giyinmenin, çalışmanın ve hastalanma halinde tedavi aşamasında ilaç kullanımının temel bilgileri yanında, hasta haklarının da öğretilmesi gerektiği kanısındayım. Daha sonra sağlık eğitimi politikası doğrultusunda hayat içerisinde çeşitli iletişim araçlarıyla toplumsal bir sağlık eğitimi gerçekleştirilmelidir. Gazetelerin, televizyonların, internetin, dergi vb iletişim organlarının bu eğitimde yasal ve insani yükümlükleri bulunması gerektiğini öngörüyorum.

Ev, trafik ve iş kazaları konusunda korunma bilinci de ancak böyle bir sağlık eğitimi etkinliğiyle bireylerin düşünce yapılarına yerleştirilebilir. Tehlikelerden korunmayı, örneğin 5 kg'lık bir yükü bile nasıl kaldırıp taşıyacağını bilmeyen, hastalık hastası ve ilaç bağımlısı olmanın da büyük sakıncalar taşıdığını öğrenmemiş olan bireylerden müteşekkil bir toplumun sağlık eğitimi aldığını söyleyebilir miyiz ?

Bilhassa insanların ilaç bağımlısı haline getirilmesinin yeni bir megatrend olarak geliştiğine ilişkin tehlikeli eğilimlerin etkisi altına girmek de bir bilinçsizlik sorunudur. Bu oluşum içerisinde doktorlar, ilaç ticareti, medya ve durmadan reklam yapan ilaç firmaları sayesinde tedavi edilebilir hastalık yaratma konusunda müthiş bir baskı oluşturarak yeni korkular üretme girişimlerine karşı durabilme duyarlılığı da sağlık eğitimiyle mümkündür.

İşyerinde sağlık yaşamı da temel eğitimsizliklerimizin başında geliyor. Nitekim Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanarak Resmi Gazete'nin 7 Nisan 2004 tarih ve 25426 sayılı nüshasında yayınlanarak yürürlüğe giren Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik'in Eğitimin Amacı başlıklı 8. maddesinde, "Eğitimin amacı, işyerlerinde sağlıklı ve güvenli bir ortamı temin etmek, iş kazalarını ve meslek hastalıklarını azaltmak, çalışanları yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek, onların karşı karşıya bulundukları mesleki riskler ile bu risklere karşı alınması gerekli tedbirleri öğretmek ve iş sağlığı ve güvenliği bilinci oluşturarak uygun davranış kazandırmaktır."denilmektedir.

Yönetmeliğin 4. maddesine göre, "İşverenler, işyerlerinde sağlıklı ve güvenli çalışma ortamının tesis edilmesi için gerekli önlemleri almakla yükümlüdürler. Bu amaçla, işverenler, çalışanları, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek, onların karşı karşıya bulundukları mesleki riskler ve bunlarla ilgili alınması gerekli tedbirler konusunda işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği eğitim programlarını hazırlamak, eğitimlerin düzenlenmesini, çalışanların bu programlara katılmasını sağlamak ve verilecek eğitim için uygun yer, araç ve gereç temin etmekle yükümlüdürler. / Asıl işveren-alt işveren ilişkisi kurulan işyerlerinde, alt işverene ait çalışanların eğitimlerinden, asıl işveren, alt işverenle birlikte sorumludur. / Geçici iş ilişkisi kurulan işveren, geçici iş ilişkisi ile çalışanlara gerekli eğitimi vermekle yükümlüdür. / İşverenler, çalışanlarına, iş sözleşmesinin türüne bakılmaksızın gerekli eğitimi vermekle yükümlüdür."

Yönetmeliğin 5. maddesine göre de "Çalışanlar, sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamının tesisi için işyerinde düzenlenecek olan iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerine katılmak ve bu konudaki talimat ve prosedürlere uymakla yükümlüdürler."

İşyerinde yapılacak sağlık eğitimi programlarının kapsamını da ayrı bir yazıda ele alacağım.

Sonuç olarak hemen söyleyeyim ki, hayatın her safhasında sağlık eğitimini bireysel ve toplumsal düşünce ve uygulamalarımıza yerleştirmeliyiz.


1 Aralık 2004
Çarşamba
 
TAHSİN SINAV


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED