AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
R A M A Z A N

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Selâtin camilerin öncüsü

Fetihle başlayan bir dönemin ürünü olan Fatih Külliyesi, İstanbul'a Türk döneminin karakteristik görünümünü kazandıran büyük külliyeler dizisinin ilk halkası olurken, merkezindeki cami de selâtin camilere öncülük etti.

  • MUSTAFA CAMBAZ
    Yedi tepenin dördüncüsünde, şehri fetheden sultanın camisi, Fatih Camii yükseliyor. İstanbul'un başkent olmasıyla başlayan dönemin bir ürünü olan Fatih Külliyesi'nin merkezindeki cami, İstanbul'un ilk selâtin camisi (sultanlar tarafından yaptırılan büyük cami) ünvanını taşıyor. Büyük külliyeler dizisinin ilk halkası olan Fatih Külliyesi ise, gerek büyüklüğü ve planlamasındaki düzenliliği, gerekse kentin dînî ve kültürel merkezi oluşuyla Osmanlı mimarisinde bir çığır açmıştır.

    ŞEHRİN DİNİ MERKEZİ

    Güneyde Aksaray'a doğru inen, kuzeyde dik yamaçlarla Haliç sahiline kavuşan yerde yer alan dördüncü tepeyle Süleymaniye Camii'nin bulunduğu üçüncü tepeyi, Roma devri su kemeri Valens (Bozdoğan) birbirine bağlıyor. Şehzade Camii ve İstanbul Belediyesi'nin de yer aldığı tepede bulunan Fatih semti, tarih boyunca şehrin kalbi olmuş. İstanbul'un ilk büyük cami ve imaretinin çevresinde oluşan ve şehri fetheden sultanın lâkabını taşıyan semt, Türk döneminin en ünlü ve simgesel nitelikli yerleşim alanlarından biridir. Semtin bulunduğu bölge, şehrin kuruluşundan bu yana dinsel simge statüsünü korumuştur. Şehrin kurucusu Constantinus'un anıt mezarı, daha sonra onun yerine yapılan İustinianos'un Havariyun Kilisesi, fetihten sonra da Fatih Sultan Mehmed'in büyük külliyesi ile taçlanmış ve şehir tarihinde, her zaman büyük imparator ve sultanların anılarıyla bütünleşmiştir.

    YANDI, YIKILDI AMA DİMDİK AYAKTA

    Kaynaklara göre, Bizans devrinde, caminin yapıldığı yerin yakınlarında Havariyun kilisesi vardı. 1204 yılında yapılan 4. Haçlı Seferi sırasında İstanbul Latinler tarafından kuşatılmış, bu kuşatmada kilise yakılıp yıkılmıştı. Daha sonraki tarihlerde depremden zarar gören kilise tam anlamıyla harabe haline gelmişti. Fatih Camii'nin, bu kilisenin yıkıntılarından faydalanarak yapıldığı sanılmaktadır. Yapımına 1467 yılında başlanan cami, 1470 yılında tamamlandı. Mimarı, Sinaüddin Yusuf bin Abdullah'tır. Cami, plân olarak anıtsal bir biçimde yapılmış. Merkezî kubbe, iki fil ayağı ile iki sütun üzerine oturtulmuş. İstanbul'un deprem açısından en şanssız camilerinin başında gelen Fatih Camii, Havariyun Kilisesi gibi defalarca yıkım görmüş ancak, her yıkımdan sonra onarılarak, hatta yeniden yapılarak ayakta kalmayı başarmış. 17 Ağustos depreminde de hasar gören ve onarılana kadar bir süre ibadete kapatılan cami, en büyük hasarı 1509 depreminde almış. ''Küçük kıyamet'' olarak tarihe geçen depremde caminin kubbesi zarar görmüş, minaresi de yıkılmış. İkinci büyük darbeyi 1556 yılında İstanbul'un evlerinin tamamını, surlarının da büyük bir bölümünü yerle bir eden depremde almış.

    YENİDEN YAPILDI

    Bugünkü Fatih Camii ise, 1766 depreminden sonra tamamen tahrip olunca 3. Mustafa tarafından, 1767-1771 yılları arasında Mimar Mehmed Tahir Ağa'ya tamamiyle değişik bir biçimde yeniden yaptırılmış. Kısacası, günümüzdeki Fatih Camii' nin aslıyla fazlaca bir ilgisi yok. Caminin ilk inşasından bugün sadece şadırvan avlusunun üç duvarı, şadırvan, tac kapı, mihrap, birinci şerefeye kadar minareler ve çevre duvarının bir kısmı kalmış. Caminin başına gelenler sadece depremlerle de sınırlı kalmamış. 1782'deki Cibali yangınında, halkın evlerinden kurtardıkları eşyaları caminin avlusuna koymasıyla bu kez de cami avlusundaki türbe, sanduka ve içindeki tüm eşyalarla birlikte yanmış. Türbe daha sonra tekrar onarım görmüş.

    GELENEK CANLANDI

    Fatih Camii'nin, bütün kenarları düzenli bir mimari ile çevrili, dört hektar büyüklüğündeki dış avlusu, Atmeydanı'ndan sonraki en büyük şehir alanıdır. Zengin bir sosyal alışverişin olduğu cami avlusu, şehirlinin hayatını her dönem renklendirmiştir. Eski İstanbul Ramazanlarının renkli gelenekleri arasında, Fatih Camii avlusunda sergiler kurulurmuş. Bu sergilerde Hindistan, Yemen gibi ülkelerden getirilen çeşitli malların yanısıra, tütün, şekerleme, baharat gibi ürünler satılırmış. Fatih Camii'nin avlusunda eski Ramazanlarda olduğu gibi bu yıl da sergi kuruldu.

    En büyük kubbe unvanı bir asır sürdü

    Fatih Camii'nin ilk yapımında, cami alanını genişletmek için duvarlar ve iki ayak üzerine bir kubbe oturtulmuş ve bunun da önüne bir yarım kubbe ilave edilmiş. Böylelikle 26 metre çapındaki kubbe, bir yüzyıl boyunca en büyük kubbe niteliğini korumuş. Caminin ikinci defa yapılışında payandalı camiler plânı uygulanarak küçük kubbeli sivri bir bina meydana getirilmiş. Şimdiki durumda, merkezî kubbe dört fil ayağına oturuyor ve bunu dört yarım kubbe çevreliyor.


    BİR AYET BİR HADİS
    Andolsun, sizin için, Allah'ı ve ahiret gününü umanlar ve Allah'ı çokça zikredenler için Allah'ın Resûlü'nde güzel bir örnek vardır.
    (Ahzab Suresi, 21)
    Aziz ve celîl olan Allah "İnsanın oruç dışında her ameli kendisi içindir. Oruç benim içindir, mükafatını da ben vereceğim" buyurmuştur.
    (Hadis-i Şerif)


  •  
    Prof.Dr.
    VECDİ AKYÜZ
    Ramazan Kutsallığı

    'Kadayıf
    Dolması'na ilgi

    Erzurum yöresinin tatlı türü kadayıf dolmasına talep, ramazan ayı dolayısıyla 3 kat arttı.
    İFTAR SOFRASI
    SARMA
    Hayatı kolaylaştıracak ayrıntılar
    Ramazan'ın gelişiyle sık tüketilen gıdalar buzdolaplarında daha uzun süre kalacak. Yiyeceklerin uzun süre ilk günkü tazeliğini koruyabilmesini sağlamak aslında hiç de zor değil. İşte size püf noktaları...
  • Domateslerinizi rutubetsiz ve serin ortamda 10 gün bekletebilirsiniz. Domatesi kullanacağınız zaman yıkamalısınız.
  • Patatesi sıcak ortamda saklamayın. Nişastalı bir sebze olan patatesin içindeki glikoz sıcakta nişastaya dönüşür ve pişirme sırasında dağılmaya yol açar. Kızartma yapacaksanız patateslerin önceden oda ısısına bekletilmesi gerekir.
  • Kesik limonu saklamak için üzerine tuz serpin .
  • Maydanoz ve dereotunu ya da naneyi yıkayıp, temiz bir peçeteye sararak iyice kurulayın. Temiz kapaklı bir naylon kutuya koyun.
  • Satın aldığınız balığı hemen pişirmeyecekseniz, parçalara ayrılmış olarak almayın. Temizlenmiş, bütün olarak alın. Çünkü derisiz et zararlı bakterilere karşı daha açık ve duyarlıdır
  • Kültür mantarlarını kese kağıdına ağzı kapalı olarak buzdolabının sebze bölümünde saklayabilirsiniz. Mantarları plastik torbada tutmayın.
  • 11 Ekim 2005
    Salı
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Online İlan

    İMSAKİYE

      Adana
      Ankara
      Bursa
      Diyarbakır
      Erzurum
      İstanbul
      İzmir
      Konya
      Trabzon

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi
    Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon
    Ramazan | Arşiv | Bilişim | Dizi

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED