6. Avrasya İslam Şurası'nın kapanış oturumu birbirinden çarpıcı tespit ve önerilere sahne oldu. Batı'nın, yaşadığı kimlik krizinden kurtulmak için İslam'ı "ötekileştirdiğini" belirten Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Şenay, "Batı'ya yardımcı olmazsak kendi kendine düzelemez" dedi. Psikiyatrist Doç. Dr. Erol Göka da, din düşmanlığının ve dinle bilimi yarıştırmanın bugün ki manevi kriz ortamını oluşturduğunu dile getirerek "Din ve bilimi buluşturan İslam, bu krizden çıkmak için bir alternatif sunuyor" dedi.

Grand Cevahir Otel'de gerçekleştirilen Şura'nın son oturumunda konuşan Doç. Şenay, Batı'nın bugünkü İslam algısının Avrupa'nın ve Amerika'nın kimlik krizinin bir yansıması olduğunu vurgulayarak, "Batı'nın bu krizden çıkmak için İslam dünyasına ve Müslümanlara ihtiyacı vardır. Bunu çözmek için Batı'ya yardım etmemiz gerekiyor." diye konuştu.

İslam 'devrimci' olabilir

Göka da, İslam'ın bir din, dünya görüşü ve yaşama tarzı olarak ortaya çıkışından itibaren, zamanı ve coğrafyayı hem yeni bir renge boyadığını kaydetti. Göka, modernliğin de -bir din olmasa bile- yeni bir yaşama tarzı oluşturduğunu anlattı.

Bugün ise modernliğin bir kriz dönemi yaşadığının altını çizen Göka, şöyle dedi: "Batılı zihin, inançsızlığa ve derin bir maneviyat krizine yol açtı. İnsanlık yeniden ve doğru aydınlanmanın yollarını arıyor. Bunun gereği din düşmanlığı yapmamak, din ve bilimi yarıştırmamaktır. İslam, alternatif gösterme imkanına sahiptir. İnsan haklarının, bilimin, aklın ve bireyin olduğu kadar insanlığın manevi mirasının, inanç özgürlüğünün, kadın haklarının güvence altına alındığı, bir 'özgürlükçü İslam teolojisi' mümkündür. İslam, manevi krizin aşılması sürecinde 'devrimci' sıfatını hakedebilir." Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Mehmet Görmez, Avrasya coğrafyasında suni dini kimlikler oluşturmanın dünya siyasetinin bir parçası haline geldiğini, bunlara karşı koyabilmek için Müslümanların gelecek tasavvurlarının olması gerektiğini kaydetti.

RECEP YETER / İSTANBUL

« Geri Dön