AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
S A Ğ L I K
Gerilince unutkanlık başlar

Unutmak, gündelik yaşantımızın bir parçası. Bazılarımız hafızamızda daha fazla bilgi barındırabilir ve bunları çok daha kolay hatırlarken, bazılarımız bu kadar becerikli değildir ve "unutkan" sıfatı alıverir. Ancak unutkanlığın sorun olarak kabul edilebilmesi için belli bir sıklıktan söz etmek gerekiyor. Eğer yaşadığı unutkanlık kişinin yaşam standardını düşürüyor ve günlük aktivitesini bozuyorsa, önlem alınıp tedavi edilmesi gerekiyor.

İŞ TEMPOSUNU DÜŞÜRÜN

Unutkanlık aslında büyük oranda psikolojik sorunlardan kaynaklanıyor. Ancak, organik nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan unutkanlıklar da kişinin hayat standardını etkiliyor. Bir problem olarak unutkanlığın, gençlerde ve yaşlılarda ortaya çıkmasına göre farklı anlamlar taşıdığını söyleyen Acıbadem Hastanesi Bakırköy, Nöroloji Uzmanı Dr. Elif Ilgaz, unutkanlığın her yaş grubunda yaşanmasına karşın, belirgin yaşlarda ortaya çıkan hastalıkların unutkanlığa daha fazla neden olduğunu söylüyor. Dr. Ilgaz, gençlerde ortaya çıkan unutkanlığın en büyük nedenini günlük yaşam stresine bağlıyor. Yoğun iş temposunda çalışan ve beynine sürekli yeni bilgi kaydetmek durumunda kalan ve gergin olan kişiler daha unutkan olabiliyor. Bu nedenle unutkanlık şikayetiyle hekime başvuran gençlerde unutkanlığın psikolojik kökeni ile birlikte organik nedene bağlı olup olmadığı da araştırılıyor. Gençlerde ortaya çıkan unutkanlığın organik nedenlerine bakıldığında, ilk sıralarda troidin iyi çalışmaması ve B12 eksikliği geliyor.

KİŞİLİK YAPISI DA ETKİLİ

Unutkanlığın aslında insana ait bir kişilik özelliği olduğunu ve her unutkanlıkta patolojik bir sonuç aramanın doğru olmadığını anlatan Psikiyatri Uzmanı Dr. Özay Özdemir ise, ağırlıklı nedeni psikolojik olan unutkanlığı "ağrı"ya benzetiyor. Ağrının çoğu kez bir sorunun bulgusu olabildiği gibi, unutkanlığın da bazı durumlarda psikolojik bir semptom olabileceğine dikkat çeken Dr. Özdemir, kişinin unutmasının ruhsal sağlığını koruyucu bir işlev gösterebildiğini de vurguluyor. Bir kişinin ne kadar unutup unutmayacağını, o kişinin doğumundan itibaren geçirdiği psikoseksüel evreler ve bunun sonucunda ortaya çıkan ruhsal ve kişilik yapısı etkiliyor. Sosyal hayatını etkiler boyutta bir unutkanlık yaşayan kişinin kendisine geldiğinde öncelikle değerlendirme sürecine tabi tutularak sorunun nedenini bulmaya çalıştıklarını söyleyen Dr. Özdemir, gerçekleştirdikleri süreçle ilgili şunları anlatıyor: "Buradaki ilk ayrım, sorunun psikolojik ya da organik bir nedenden kaynaklanıp kaynaklanmadığı oluyor. Herhangi bir organik nedene bağlı olduğuna dair bir şüphe de olsa kişi nörolojik değerlendirilmeye alınıyor. Bazen hem psikolojik hem de organik nedenler unutkanlığa kaynak olabiliyor. Bu ayrımı çok iyi tespit etmek gerekiyor."

HERŞEYİ UNUTUYORUM DİYENLERE ÖNERİLER

  • Aklınıza çok şey tutmaya çalışmayın, notlar almaya çalışın, bunu alışkınlık haline getirin

  • Stresinizi azaltıcı aktiviteler geliştirin

  • Düzenli spor yapmaya çalışın

  • Beslenmenize dikkat edin

  • Sevdiğiniz insanlarla biraraya gelip, sizi mutlu edecek şeylerle uğraşın

  • Günlük yaşantınızda çok yoğun stres içindeyseniz, uykusuzluk, yorgunluk, sık ağlama, hayattan zevk almama gibi şikayetleriniz varsa, psikiyatrla mutlaka görüşün.


  •  
    Kalbe ve kansere keten tohumu
    Aşıdan korkmayın
    Isparta Sağlık İl Müdürü Levent Yılmazer, aşılarda kullanılan civanın vücutta biriktiği ve kronik hastalıklara yol açtığı iddialarının gerçek olmadığını belirterek, "Kronik hastalıklara sebep olan etil değil, metil civadır" dedi. Yılmazer, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Aşı Güvenliği Komitesi'nin raporunda bazı aşılarda bulunan etil civanın 1930'lu yıllardan bu yana birçok aşı ve ilaçta kullanıldığı ortalama 4-9 günde vücuttan sindirim sistemi yoluyla atıldığı, vücutta birikmesinin ve civaya bağlı birtakım kronik hastalıklara yol açmasının söz konusu olmadığının açıklandığını kaydetti. Yılmazer, aşılarda etken madde yanında adjuvan, stabilizatör ve koruyucu maddeler kullanıldığını, adjuvan denilen ek maddenin aşıların etkinliğini arttırmak için bakteri ve virüs bileşenlerinde yer aldığı, stabilizatörlerin ise aşı uygulanıncaya kadar stabilizesini korumak üzere flokonun üzerine ilave edildiğini aktardı. Yılmazer, thiomersal içeren aşılarla iddiaların aksine otizm arasında herhangi bir ilişki saptanmadığını sözlerine ekledi.
    60 yaş sonrasında alzheimer tehlikesi
    Alzheimer ile unutkanlığın aynı şey olmadığını söyleyen Dr. Ilgaz, şöyle konuşuyor: " Alzheimer 60 yaş ve üzeri kişilerde ortaya çıkan bir durum. Ancak bu yaşlardaki unutkanlığın da alzheimer olarak tanımlanabilmesi için, kişinin yakın hafızası etkilenmiş, söylediklerini tekrarlıyor, kişilik değişikleri ortaya çıkmış, hayal görmeye başlamış, uyku uyanıklık döngüsünün bozulmuş olması gerekiyor."
    9 Eylül 2005
    Cuma
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Online İlan

    ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi
    Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon
    Sağlık | Arşiv | Bilişim | Dizi

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED