AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
P O L İ T İ K A
OHAL'e postmodern dönüş

Terörle Mücadele Kanunu Taslağı'nda olağanüstü hal uygulamasını hatırlatan düzenlemeler yeralıyor. Taslaktaki 'İdari kontrol tedbirleri' başlığı altında idari makamlara olağanüstü yetkiler tanınıyor.

  • BİLAL ÇETİN / ANKARA
    Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan ve görüş alınmak üzere ilgili kurumlara gönderilen yeni Terörle Mücadele Kanunu Taslağı'nda, 'olağanüstü hal' uygulamasını hatırlatan düzenlemeler yer alıyor. TMK'nın 22. maddesine yeni fıkralar eklenmesini öngören taslaktaki düzenlemelerin tartışmalara neden olması bekleniyor.

    Seyahat ve haberleşmeye sınır

    Yürürlükteki TMK'da bulunmayan ancak yeni TMK taslağında yeralan 'İdari kontrol tedbirleri' başlığı taşıyan 22.a ve 22.b maddelerinde, "milli güvenliğin, toprak bütünlüğünün, kamu düzeninin veya toplum barışının terör tehlikesine karşı korunması, terör suçlarının işleneceği hususunda yakın ve açık tehlikenin varlığı ve suç işlenmesininin başka bir yöntemle önlenemeyeceği konusunda hukuki ve fiili nedenlerin bulunması" hallerinde idari makamlara olağanüstü yetkiler tanınıyor.

    Yetki mülki amirlerde ama

    TMK'nın eklenmesi önerilen 22.b maddesiyle 'önleyici tedbirleri' uygulama konusunda yetkinin illerde vali, ilçelerde ise kaymakamda olduğu belirtiliyor. Ancak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde ise kolluk amirinin yazılı emriyle de önleyici tedbirler uygulanabilecek. Hakim kararı olmaksızın alınan tedbirler, 24 saat içinde hakimin onayına sunulacak. Bu tedbirlerin süresi 3 ay olarak sınırlanmasına rağmen, tedbir konusuna göre birer ay süreyle uzatılmasına imkan sağlanıyor. 22. maddesine eklenecek f bendinde ise "terörü önleme yakalaması" kuralı getiriliyor. Maddeyle kişinin yanında bulunan mataryeller nazara alındığında, kişinin terör ile ilgili bir faaliyete katıldığı izleniminin doğması, kişi hakkında yapılacak tebligatın usulüne uygun yapılabilmesi hallerinde terör yakalaması yapılabilecek. Bu düzenlemeye göre, hakim kararı veya kolluk amirinin yazılı emri olmaksızın kişi gözaltına alınabilecek.

    Yeni TMK'daki OHAL'i çağrıştıran düzenlemeler

  • Belli bazı hizmetlerin veya tesislerinin kullanımının ya da bazı faaliyetlerin kişi tarafından yapılmasının yasaklanması.

  • Suçun işleneceği yerle sınırlı ve orantılı olmak üzere, bölgesel olarak iletişim, haberleşme ve seyahat imkanlarının sınırlandırılması.

  • Belirtilen gün ve zaman dilimi ile sınırlı olmak koşuluyla yerleşim yerine veya belli bir bölgeye giriş veya çıkışların kısıtlanması.

  • Yerleşim yerini, konutunu veya işyerini kullanmasına izin verdiği kişilerle ilgili kısıtlamalar getirilmesi.

    Düşünceye terör suçu cezası!

    Terörle Mücadele Kanunu Taslağı'nda, düşünce suçlarını terör suçu kapsamına alan düzenlemeler de yer alıyor. TMK'nın 4. maddesinde yapılacak değişiklikle TCK'nın eski 312. maddesi, yeni 216. maddesi olarak terör amaçlı suç kapsamına alınıyor. 312. madde kapsamında suç işleyenler, düşünce suçu değil, terör suçu işlemiş gibi özel yargılama usullerine tabi tutulacak. Yeni TMK taslağında, terör kapsamında gözaltına alınacaklar sadece bir avukat tutabilecek. Anayasa Mahkemesi 1992 yılında verdiği kararda, "Terör suçu sanıkları ile diğer sanıklar arasında eşitsizliğe neden olduğu gibi aynı zamanda savunma hakkına Anayasa'nın 13. ve 36. maddelerinde öngörülmeyen bir sınırlama getirmektedir. Anayasa'nın 38. maddesine göre, 'Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.' Şu halde, yüklenen suç ne olursa olsun tüm sanıkların suçsuzluk karinesinden yararlanması ve kendini savunabilmesi için her türlü olanağın sağlanması gerekir" diyerek düzenlemeyi iptal etti.

    Daha önce iptal edilmişti

    Askere ateş etme yetkisi veren Ek 2. maddenin yeniden düzenlenmesi tepki gördü. Anayasa Mahkemesi 1999 yılında, "Silah kullanmaya yetki verilebilmesi için son fıkrada sayılan durumlarda yetkililerin silah kullanma dışında başka olanaklarının bulunmaması gerekir. Kuralda faillerin sadece 'silah' kullanmaya teşebbüslerinden söz edilirken kolluk kuvveti görevlilerinin hedefe karşı 'ateşli silah' kullanmalarından söz edilmiş; böylece faillerin kullanmaya teşebbüs ettikleri silahın ateşli silah olup olmadığına bakılmaksızın ve başka türlü etkisiz hale getirilmeleri olanağı gözetilmeksizin küçük bir müdahale ile önlenebilecek olaylarda dahi görevlilere ateşli silahlar kullanma yetkisi verilmiştir" gerekçesiyle iptal etti.

    Özgürlüklerden geri adım atılmasın

    Mazlum-Der Genel Başkanı Cevat Özkaya, yeni TMK taslağına tepki gösterdi. Özkaya, özgürlüklerden geri dönüldüğünü belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Terörle Mücadele Kanunu'nun yürürlülükten kaldırılan 8. maddesi daha da ağırlaştırılmış bir şekilde yeniden getiriliyor. 163., 141. ve 142. maddeler gibi maddeler elastiki maddelerdir. Yeni TMK'daki birçok maddenin de elastiki hükümler taşıdığı görülüyor. Sizi yargılayan hakimin dünya görüşüne ve sübjektif değerlendirmelerine göre verilecek kararlar değişecekti. Türkiy'de yapılan anayasalar darbelerin ardından yapılmış ve tepki anayasalarıdır. Türkiye'nin kanunlarını yaparken günlük şartları bir kenara koyması gerekiyor. İnsanın aklına 'Son günlerde artan olayların Terörle Mücadele Kanunu'nda yapılacak düzenlemeler konusunda kamuoyu oluşturmaya yönelik olaylar mıdır?' sorusu gelmiyor değil. Terör olaylara gerekçe yapılarak Türkiye özgürlüklerden geri adım atmamalıdır."

    'Silah atanla kalem tutan aynı kefede!'

    İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Yusuf Alataş, "Geçmişte düşüncesini açıklayan insanlar terörist olarak yargılandı ve terörist olarak muamele gördü. Yeni düzenlemelerle eskiye dönüş yaşanacak. Bu ülke için düşüncelerini açıklayanlar ve kalem alanlar, silah tutup bomba atanlarla aynı kefeye konulacak" dedi. Alataş şunları söyledi: "Taslakta savunma hakkının kısıtlanmasına yönelik hükümler içeriyor. TMK'nın bu haliyle yasalaşması durumunda yargısız infazlar yeniden gündeme gelecektir. Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde en çok mahkum olduğu konu yargısız infaz konusudur. Biz idamı kaldırdık ama şimdi yargı kararı olmaksızın idamlar yaşanacaktır. Kişinin yakalanması için silah kullanılmasını yeterli olup olmadığı tartışılmadan infaz yapılacaktır. Olağanüstü hal döneminde yaşanan uygulamalara dönüş olacaktır. "



  • 9 Eylül 2005
    Cuma
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Online İlan

    ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi
    Dünya
    | Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon
    Sağlık
    | Arşiv | Bilişim | Dizi

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED