ŞAMİL KUCUR / İSTANBUL
BBoğaziçi Üniversitesi'nde yapılması planlanan, ancak İstanbul 4. İdare Mahkemesi'nin aldığı "yürütmeyi durdurma" kararı nedeniyle dün gerçekleşemeyen "Çöküş Döneminde Osmanlı Ermenileri" konferansı, bugün Bilgi Üniversitesi'nde yapılacak.

Konferansın hazırlık komitesi, konferansın yapılması için Bilgi Üniversitesi nezdinde girişimde bulundu. Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aydın Uğur, değerlendirme toplantısının ardından yaptığı açıklamada, üniversitelerinin salonlarını bu organizasyona açma kararı aldıklarını bildirdi. Buna göre, daha önce üç gün olarak planlanan konferans, bugün başlayacak ve iki gün sürecek.

Bilime müdahale edildi

Uğur, üniversitenin Dolapdere kampüsünde gerçekleşecek olan konferansı, oturumlarına sabah saat 08.30'da başlayacağını da duyurdu.

Mahkemenin yürütmeyi durdurma kararını "bilim yapmaya müdahale" olarak değerlendirdiklerini belirten Prof. Uğur, "Bu yol açılırsa, her toplantıya katılacakların, izleyicilerin sorgulanmaları gündeme gelir. Hükümet de gelişmeleri bizim kadar esefle karşılıyor. Sayın Adalet Bakanı da, 'toplantı başka bir üniversitede yapılabilir' dedi. Kendilerine teşekkür ediyoruz" diye konuştu.

Mahkeme, yetkisini aştı

Konferansın düzenleme komitesi de, Sabancı Üniversitesi'nin Karaköy'de bulunan İletişim Merkezi'nde bir basın toplantısı yaparak, kararı eleştirdi. Bilgi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Murat Belge, Boğaziçi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Selim Deringil, Sabancı Üniversitesi'nden Doç. Dr. Cemil Koçak ve Yardımcı Doç. Dr. Akşin Somel'in yaptığı ortak açıklamada, İstanbul 4. İdare Mahkemesi'nin "yetkisi dışına çıkarak, bilim alanına ağır şekilde müdahale ettiği" vurgulandı. Bir akademik konferansa katılımcı olarak kimlerin davet edileceği ve bu kişilerin bilimsel ve mesleki ehliyetlerinin tespitinin yargının yetki kapsamında olmadığının dile getirildiği açıklamada, "Bu karar, akademik özerkliğin ötesinde, ifade özgürlüğünün evrensel kurallarını ve anayasamızın ilkelerini düzenleyen maddelerini çiğner niteliktedir" denildi.

Tek görüşlülük iddiası doğru değil

Tarihçi Murat Belge de, toplantının ihlaline ilişkin alınan mahkeme kararını, düşünce özgürlüğünün ve everensel hukukun üstünlüğünün ihlali olarak değerlendirirken, gazeteci Etyen Mahçupyan ise "Bize konferansın parasını nereden buldunuz diye soruyorlar. Esas olan gerçekleştirilen projelerin ne olduğu ve ne kadar bilimsel olduğudur" dedi. Konferans hazırlık komitesinden Doç. Dr. Halil Berktay ise, konferans katılımcıların hiç bir şekilde tek görüş sahibi olmadığının altını çizerek, sadece 'resmi ideolojinin dışında olmak' biçimde tanımladıklarını kaydetti.

Türkiye serbest bir ülke her şeyi konuşabiliriz

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Ermeni konferansının İstanbul 4. İdare Mahkemesi'nce durdurulması kararı hakkında, 'İyi-kötü konuşulabilir bizim memleketimizde. Hiç birinden çekinmeyiz. Tarihi gerçeklerin hepsi bizim yanımızdadır" dedi. BM Genel Kurulu çalışmaları için New York'ta bulunan Bakan Gül, ABD'ye göç eden Ahıska Türklerinin önde gelenlerini kabulde yaptığı konuşma sonrasında gazetecilerin konu hakkındaki bir sorusunu cevapladı. Bakan Gül, "Sayın Başbakanımız çok iyi açıklamalarda bulundu. Ben de dediklerine aynen katılıyorum. Türkiye'nin kendi kendine zarar vermemesi gerekir" dedi. Konuşmasını "Önümüzde çok önemli şeyler var" diye sürdüren Bakan Gül, "Türkiye zaten serbest bir ülke, her şey rahatlıkla konuşuluyor. İyi-kötü konuşulabilir bizim memleketimizde. Hiçbirinden çekinmeyiz. Tarihi gerçeklerin hepsi bizim yanımızdadır" diye konuştu.

NEW YORK

3 Ekim birilerini rahatsız ediyor

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, ermeni konferansının mahkemece durdurulması kararı hakkındaki soruya karşılık, bu karara üzüldüklerini söyledi. İfade edilmemiş, ortaya konulmamış düşüncelerin baştan önüne geçmenin, demokratik bir anlayışla, Türkiye'nin yakalamaya çalıştığı insan hakları ve özgürlükler standartlarıyla bağdaştığını düşünmenin pek mümkün olmadığını ifade eden Babacan, şunları kaydetti: Maalesef 3 Ekim tarihi yaklaştıkça, hem içeriden hem dışarıdan (acaba nasıl olur da Türkiye'nin içine gireceği bu bambaşka ortamı engelleyebiliriz, Türkiye'yi nasıl bu yakaladığı fırsatlardan mahrum edebiliriz) çabaları, maalesef içeride de, dışarıda da söz konusu. Özgür düşüncenin tam olarak hakim olması gereken bir kurumda, akademisyenlerin özgürce tartışarak daha iyiyi, daha doğruyu bulması gereken bir ortamda bunların olması bizi açıkçası üzüyor."

AB: Kışkırtma raporda yer alacak

AB Komisyonu, "Ermeni Konferansı"nın İstanbul 4. İdare Mahkemesi'nce yürütmesinin durdurulmasının bir "kışkırtma" olarak görüldüğünü yineledi ve konunun Türkiye Raporu'nda yer bulacağını açıkladı. AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn'in sözcüsü Christina Nagy, günlük olağan basın toplantısında konuya ilişkin soruları yanıtlarken, AB Komisyonu'nun olayı büyük üzüntüyle karşıladığını, bu gelişmenin Türkiye'deki adli sorunlara da işaret ettiğini söyledi. Nagy, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün konuya ilişkin açıklamalarının not edildiğini belirtti.

BRÜKSEL

Tarihimizin yargının korumasına ihtiyacı yok

DYP lideri Mehmet Ağar, "Türkiye'nin tarihinden korkacak hiçbir şeyi yoktur. Şerefli tarihi, yargının korumasına ihtiyaç olmayacak kadar güçlüdür" dedi. Ağar, TBMM'de düzenlendiği basın toplantısında, bir gazetecinin, "Ermeni Konferansı"nın mahkeme kararıyla durdurulmasına ilişkin sorusu üzerine, "Türkiye'nin hiç utanılacak bir tarihi olmadığını biliyorum ve buna da gönülden inanıyorum. Türkiye'nin tarihi, mahkeme kararlarının korumasına ihtiyacı olmayacak kadar şeffaf ve berraktır" diye konuştu.

Özok: Kararı hukuki bulmuyorum

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Özdemir Özok, yürütmenin durdurulması kararında bir takım eksikliklerin olduğuna söyledi. "Mahkeme böyle bir karar vermiş, yargıya olan saygımızdan dolayı bir şey diyemiyoruz" diyen Özok, "Ama bu kararı hukuki bulmadığımı ifade etmek istiyorum. Açılışı, değerlendirilmesi ve sonucu bakımından doğru bir karar olarak görmüyorum. Eğer böyle bir yol izlenirse, ülkede çok sonu belli olmayan olaylara yol açılacaktır. Ülkemizde bugün demokratik açılım, insan hakları, özgürlüklerle ilgili getirilen anayasal düzenlemeler karşısında doğrusu ben bu kararı doğru bulmuyorum" diye konuştu.

EVİN GÖKTAŞ

Yasağa 'bantlı' protesto

Boğaziçi Üniversitesi'nde (BÜ) bir grup öğrenci, İstanbul 4. İdare Mahkemesi'nin verdiği yürütmeyi durdurma kararını ağızlarını bantlayarak protesto etti. Üniversitenin güney yerleşkesi girişinde toplanan grup adına yapılan açıklamada, "kararın, Türkiye'de demokrasiye ve üniversitelerdeki bilimsel özgürlüğe vurulmuş büyük bir darbe olduğu" öne sürüldü. Açıklamada, şu görüşler savunuldu: "Olmayan bir yetkiyle, olmayan bir kanunu kullanarak hukuksal bir zeminde hiçbir dayanağı olmadan verilen bu karar, üniversitelerde yaratılan özgürlük ortamının geçerliliği hakkında kafalarda soru işareti uyandırmakta ve üniversitelerdeki demokrasi sorununu açığa sermektedir."

 Çiçek iptal kararına sahip çıktı
Mahkemenin konferansı durdurma kararını savunan Adalet Bakanı Çiçek, yargının bağımsız olduğunu belirtirken, konferansın zamanlaması açısından da uygunsuz olduğunu belirtti.
 Harekat tamamlandı
Ermeni Konferansı'nın mahkeme kararıyla durdurulması, paşaların harekatını bozmadı. Kadıköy'den Moda Vapuru'yla Beşiktaş'a geçen emekli paşalar, Dolmabahçe önlerinde Ata'ya temsili 'Kuleli Harekatı' selamı verdiler.
 İyi olmuş netekim!
 Milli Güç Platformu Başbakan'ı suçladı