Bugünkü Yeni Şafak |
|
|
Ermeni Konferansı'nın mahkeme kararıyla durdurulması, paşaların harekatını bozmadı. Kadıköy'den Moda Vapuru'yla Beşiktaş'a geçen emekli paşalar, Dolmabahçe önlerinde Ata'ya temsili 'Kuleli Harekatı' selamı verdiler.
MURAT PALAVAR/İSTANBUL
Daha önce planlandığı gibi, Kadıköy'den saat 07.45'de Beşiktaş'a hareket eden çoğu emekli paşa olan grup, ellerindeki Türk bayraklarıyla vapurda yerlerini aldı. Moda Vapuru, Dolmabahçe Sarayı'nın önüne yanaşarak siren çaldı. Ellerindeki bayraklarla Ata'ya saygı duruşuna geçen TESUD üyeleri, 1938 yılında Atatürk'ü hasta yattığı Dolmabahçe Sarayı'nda selamlayan Kuleli Askeri Lisesi öğrencileri gibi, temsili olarak selamladılar. Bu sırada Dolmabahçe'de görevli askerler, paşalara selama durdular. Ayrıntılarını Yeni Şafak'ın duyurduğu 'İkinci Kuleli Harekatı'na, çok sayıda gazeteci de katıldı. Yolculuk sırasında basın mensuplarına konuşan TESUD Genel Başkanı Rıza Küçükoğlu, Atatürk'ü selamlayan Kuleli askerlerinin ruhuyla burada olduklarını ifade ederek, iptal edilen Ermeni Konferansı'nın yapılması halinde doğurabileceği sakıncaları anlattı. Barboros anıtında selam Beşiktaş İskelesi'ne yanaşan vapurdan inen emekli paşaları, vatandaşlar ve sivil toplum kuruluşu mensupları karşıladı. TESUD Genel Başkanı Rıza Küçükoğlu ve etkinliğe katılan grup daha sonra kortejle birlikte, Beşiktaş Barboros Anıtı önünde basın açıklamısı yaptı. Konferansın ardındaki destekçinin Amerika Ermeniler Asamblesi (Hınçak Teşkilatı) olduğunu savunan Küçükoğlu şunları söyledi: "Bu grup 1999'da 5 üniversite ile konferanslar dizisi başlattı. Bu üniversitelerden biri de Boğaziçi Üniversitesi idi. Boğaziçi Ermeni Konferansı'nın öncüleri olan bu kişilerin, Ermeni Zoryan Enstitüsü'nde ve Anı Enstitüsü'nde 'Soykırım' konulu çalışmaları ve internet siteleri var. Bu enstitüler, yıllık 13-15 milyon dolar harcama yapıyor. Yazılarının içinde 'soykırım' kelimesini kullanan yazarlara para ödeniyor." Emekli paşalar, toplantı iptal edildiği için, 'harekat planı'nda yer alan Taksim yürüyüşü ve Boğaziçi Üniversitesi Kampusu önündeki eylemi yapmadı. Emekli paşaların planında, toplantıya alınmazlarsa, kampus kapısında 'Alternatif 'Ermeni katliamı' toplantısı bulunuyordu. Konferansa fotoğraflı tepki Kültür ve Töre Derneği üyeleri, Boğaziçi Üniversitesi'nin (BÜ) girişine, Azerbaycan, Karabağ ve Hocalı'da öldürülen Azeri Türkleri ile Osmanlı Devleti zamanıda Erzurum ve Kars'ta Ermeniler tarafından öldürülen kadın ve çocuklara ait olduğunu belirttikleri fotoğrafları astı. Fotoğraflar bir süre sonra polis tarafından kaldırıldı. İstanbul 4. İdare Mahkemesi'nin yürütmeyi durdurma kararı verdiği "İmparatorluğun Çöküş Döneminde Osmanlı Ermenileri: Bilimsel Sorumluluk ve Demokrasi Sorunları" başlıklı konferansın yapılmasının planlandığı BÜ'nün Etiler tarafındaki giriş kapısı önüne gelen Kültür ve Töre Derneği üyelerinden oluşan grup, ellerindeki afiş ve fotoğrafları üniversite yerleşkesini çeviren tel örgülere astı. Fotoğraflar ile afişler, olay yerine gelen polislerce "izinsiz olduğu" gerekçesiyle toplandı. Kültür ve Töre Derneği üyesi antropolog Gülnur Yücekan, "Amacımız, sadece Ermenilerin Türklere yaptığı mezalim sırasında öldürülen kadınlar ile çocukların fotoğraflarını sergilemekti. Bu üniversiteye gelen öğrencilerin fotoğrafları görmesini istedik" dedi. Öte yandan Aydınlar Ocağı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Erkal ve Ressam Bedri Baykam da konferansa farklı görüşten akademisyen ve aydınların çağrılmamasını protesto etti. ŞAMİL KUCUR HBD Başkanı Özkurt: Ermeni tehciri yok Davayı açan Hukukçular Birliği Derneği (HBD) Genel Başkanı avukat Mustafa Özkurt, "Bilimsellikten uzak konferansta tek hedef atış yapılacaktı, onun için mahkeme yerinde bir karar verdi" dedi. Yeni Şafak'a idare mahkemesinin kararını değerlendiren Özkurt, YÖK izin vermeden üniversite senatosunun böyle bir karar alamayacağını savundu. Özkurt, "demokrasi, insan hakları ve özgürlükler" gibi bir takım cilalı ve süslü laflarla mahkemenin almış olduğu bu karara karşı çıkıldığını belirterek, şunları söyledi: "Bir kere bu konferans bilimsellikten uzak, tamamen propagandaya dönük bir konferans olacak. Örneğin Yusuf Halaçoğlu gibi isimler davet edilmediği için bu konferansta bulunmayacak. Bu hakkın kötüye kullanılmasıdır. Her ne kadar bu konferansa bilimsel dense de, tümüyle propagandaya dönük. Ben dedeme katil dedirtmek istemiyorum. Ermeni tehcirinin olduğuna inanmıyorum. Avrupa Birliği'ne girme taraftarıyım, ama onurlu ve gururlu bir şekilde girilmesini istiyorum. Birliğe giren diğer ülkelerden talep edilmeyenler bizden talep edilmemelidir."
|
|