AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
Stoffel Dosyası-3: Refik Hariri Irak'ın
milyar dolarları için mi öldürüldü?

Saddam rejiminin çökmesinden sonra kaybolan silahların, füzelerin ve askeri mühimmatın nerelere gittiği, kimler tarafından paylaşıldığı, kirli şebekenin kaç milyar dolarlık bir pastayı bölüştüğü, CIA, mafya ve Lübnanlı arabulucular arasında ne tür ilişkiler kurulduğu, bu büyük operasyonun bölge güvenliğini nasıl etkileyeceği, bazı ülkelerdeki etnik gerilimler ve suikastlerle birilerinin özel gündemi arasında nasıl bir bağlantı olduğu ve bu gizli operasyonun özellikle Suriye, Lübnan ve Türkiye'ye nasıl yansıyacağı, Irak'ın geleceğinin ne olacağı sorusu kadar önemli sorular. Zira bölgedeki birçok ülkenin güvenliğini, ABD-İsrail-İngiliz cephesinin yeni Ortadoğu tasarımı çerçevesinde bazı ülkelerle ilgili özel gündemlerini birebir ilgilendiren bir durum var ortada. Bu, ticaretle, iş bağlantılarıyla, yatırımla açıklanabilecek bir durum değil.

Türkiye Cumhuriyeti'nin Stoffel olayı ve bunun Türkiye'ye yansımalarıyla ilgili soruşturma açması gerekiyor. Bu çerçevede Türkiye-Irak sınırından geçirilen bazı malların dikkatle incelenmesi, bazı limanların gözaltına alınması gerekiyor. Stoffel'e bağlı olan, aslında CIA tarafından yönetilen, ABD yönetimi tarafından 8-25-125-11-5D-01200 lisans numarasıyla uluslararası silah ticaretine yetkili kılınan, Ukrayna'dan Bulgaristan'a, Rusya'dan Irak'a kadar özellikle füze ve füze teknolojileri alanında faaliyet gösteren, devlet kurumlarıyla anlaşmalar yapan WYE OAK TECHNOLOGY ve aynı kişilerin sahibi olduğu CLI Corporation'ın Türkiye'de kimlerle iş tuttuğu, Kuzey Irak'ta ne tür çalışmalar yürüttüğü öğrenilmeli. Sadece eski bir özel birlik mensubu değil, sadece rastgele bir silah tüccarı değil, kendi CV'sinden öğrendiğimize göre, lazer silahları, istihbarat analizi, kontrol sistemleri, füze teknolojisi, füzelerin elektronik sistemleri gibi alanlar üzerinde uzman olarak yetiştirilen, bu alanda özel projelerde görev yapan Stoffel, öldürülmeden önce stoffel@clicorp.com adresini kullanıyordu. Mesela Türkiye'ye getirilen 70 bin tonluk sevkiyatın pazarlıkları konusunda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan kişi (y) ile Stoffel arasında bu adres üzerinden yazışmalar yapılmış. 1984'te fizik ve matematik eğitimini tamamlayan Stoffel, 1985'te Deniz Kuvvetleri'ne füze uzmanı olarak katılır. 1989'da elektronik savaş sistemleri ve Maverick füzelerin geliştirilmesinde görev alır. 1992'de Messa Envisioneering adlı bir şirkette uzman olarak çalışır. Çalışma alanı, ileri stratejik silahlar için sinyal toplama sistemleridir. 1995'te kendi şirketlerini kurar ve serüveni başlar. Bu şirketle Çin'den ve Rusya'dan ABD füze laboratuarları için füze kaçırır. 2003'te ABD yönetimi için istihbarat projelerinde görev yapar. Son olarak Beyaz Saray ve Pentagon tarafından Irak'ın askeri varlığını dağıtmak için görevlendirilir.

Stoffel'le Türkiye vatandaşı Y arasında 11 ve 12 Kasım 2004 tarihlerindeki e-mail yazışmalarında Bağdat'ın doğusundaki ülkelere gönderilecek 70 bin ton bakır ve pirinç için pazarlık yapılıyor. Y burada iki alıcı adına pazarlık yapıyor. Iraklılar, bu satışın piyasa değerinin 350 milyon dolar olduğunu, malzemenin depolardan çalınıp 3 bin 500 araçla taşındığını, paranın Irak halkına gitmediğini, Stoffel'in başında bulunduğu şebeke tarafından paylaşıldığını, Irak'ın petrollerine el koyan, Irak ordusuna ait toplam 40 milyar dolarlık silah ve mühimmatı yağmalayan, Irak'ın dünya bankalarındaki rezervlerini çalan, müzeleri soyan, evlere baskın yapıp kadınların mücevherlerini alanların Pentagon tarafından organize edildiğini, bu ticaretin büyük oranda Kuzey Irak'taki yönetim üzerinden yürütüldüğünü söylüyor. Stoffel'in Irak Savunma Bakanlığı Genel Sekreteri Bruska Noori Shaways'la 1 Ocak 2004 tarihli yazışmalarından, bu kişinin Irak'taki kontrol noktaları ve askeri üsleri kullanmada tam dokunulmazlığa sahip olduğunu ortaya koyuyor.

İsrail istihbaratına yakın çevreler, Stoffel ve ortağının öldürülmesinden hemen sonra Irak Merkez Bankası'ndan 300 milyon dolar alındığını ve bir uçakla Lübnan'a götürüldüğünü iddia ediyor. İsrail kaynakları, Stoffel olayıyla ortaya çıkan kirli ticareti Lübnan eski yönetimi ve Suriye'ye yıkma telaşında. Bunun için Lübnan'da büyük bir skandalla batan ya da batırılan el Medina Bank'ı örnek veriyor. Ancak işgalin ilk gününden itibaren ABD ordusu, ABD'nin Bağdat'a yönetici olarak atadığı Allavi kadrosu, CIA, Kürt gruplar, bazı Şii gruplar, Güney'deki İngiliz ordusu, Lübnanlı silah tüccarları, Türkiye'den bazı kişiler ve bankaların oluşturduğu tamamen ABD denetiminde bir yağma şebekesi oluşturmuş. Bu şebekenin organizasyonu için de Stoffel atanmış. Suriye'nin buraya ne kadar nüfuz edebileceği sorgulanabilir.

Son üç yazıda Stoffel olayıyla kısmen ortaya çıkan büyük bir skandala dikkat çekmeye çalıştım. Milyarlarca dolar için Irak içinde örgütlerin beslendiğini, Irak-Lübnan hattındaki önemli gelişmelerin, bizim safların zannettiği gibi demokrasi ve özgürlük uğruna ortaya çıkmadığını, Irak'ın paraları üzerinde büyük bir paylaşım savaş yürütüldüğünü, bu uğurda ülkelerin ve milletlerin kaderiyle oynandığını, cinayetler/katliamlar yapıldığını, sürecin Türkiye'nin geleceği üzerinde etkileri olacağını anlatmaya çalıştım.

Bu ortaklığın pislikleri ileride daha net ortaya çıkacak ve biz de öğrenme fırsatı bulacağız. Ama şimdiden şu soruların cevabını aramak zorundayız:

1- Füzeler kimlere verildi? Askeri mühimmat hangi gruplara aktarıldı? Bu Türkiye'nin güvenliğini ne ölçüde ilgilendiriyor?

2- Bu kirli ticaretten elde edilen gelirle kimler, hangi örgütleri, oluşumları ve bölgeleri finanse ediyor?

3- Şebekenin her aşamasında karşımıza çıkan Lübnanlı arabulucular ve büyük pastanın paylaşılması ile Lübnan'daki suikastler arasında ne tür bağlantılar var? Refik Hariri suikastinin Irak'ın paralarını paylaşmayla ilgisi ne? Stoffel'in parasını transfer eden Lübnanlı Raymond Zayna ve Muhammed Ebu Derviş kimleri temsil ediyor?

4- ABD ordusu, dolandırıcılıkla suçladığı Zayna ile, Stoffel öldürüldükten sonra da iş yapmaya neden devam etti?

5- Yüz milyonlarca dolar hangi bankalar üzerinden nerelere transfer ediliyor? Adı geçen Türklerden birinin bankacılık geçmişinden hareketle, Türkiye'de bu transferde kullanılan banka var mı?

6- Irak Savunma Bakanlığı için açılan tank ihalesinde kaybolan 24,7 milyon dolar nereye gitti?

7- Irak'ın kaynaklarından karşılanan 8,8 milyar dolar tutarındaki ihaleler ile silah kaçakçılığı arasında ne tür bir ilişki var?

Sorulacak ve cevabı aranacak çok soru var. Ama ben "şimdilik" burada durayım…


17 Haziran 2005
Cuma
 
İBRAHİM KARAGÜL


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED