T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
E K O N O M İ 28 HAZİRAN 2006 ÇARŞAMBA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Siyasetteki spekülatörler ile ekonomidekiler kolkola

Yaşar
Süngü
Kulis
Piyasa oyuncularının (onlar her kimse) niyetlerinin üzüm yemek olmadığı anlaşıldı. Dünya piyasalarında 3 haftadır süren küresel dalga hızını kesti. Gelişmekte olan ülkeler şimdi hasar tesbit çalışmasına başladılar.

Türkiye'de ise spekülatörlerin küresel dalgayı fırtınaya çevirmeleri yüzünden hala sürüyor. Bu dalgada piyasa oyuncusunun Türkiye'yi iyi tanıdığı ortaya çıktı.

Dolar ve faizi yükselten, stopajı düşüren, borsayı düşüren bu piyasa oyuncularının kimler olduğuna dair iş dünyasında çok sayıda iddialar ortaya atıldı. İddiaların çoğunda yer alan adreste yerli ve yabancı bankalar, bazı siyasilerle ilişkisi olan spekülatörler ile Londra'da ortağı olan sermaye çevreleri var.

Para piyasası uzmanlarının ortak düşüncelerinden çıkan diğer bir sonuç da şu oldu:

Ak Parti hükümetini erken seçime götürmek için siyasi spekülasyonları deneyenler halk desteğini alamadıkları için başarılı olamadılar.

Siyasi arenada başarılı olamayınca da o günlerde ortaya çıkan küresel dalgalanmayı fırsat bilerek bu dalgayı kendi siyasi isteklerini kabul ettirmek için kullanma yoluna gittiler.

Önce dövizi tetikleyerek yabancıları ürküttüler. Ardından borsa ve faiz operasyonları ile ekonomiyi dalgalandırdılar.

Kaybeden kimler oldu?

Türkiye ve Türk halkı oldu.

Spekülatörlerin kimler olduğunu tesbit eden Merkez Bankası'nın önceki gün, piyasayı yanlış yönlendirenleri uyarması borsa, döviz ve faiz üzerinde etkili oldu. MB'nin aldığı önlemlerin önümüzdeki haftadan itibaren etkisini daha da fazla göstermesi bekleniyor.

Bankalar şimdiden dövizdeki düşüş beklentisine göre pozisyon aldılar. Ellerindeki doları eritmek için müşterilerine "mevduatlarınızı dövize çevirin" önerisi yapıyorlar.

2001 yılında yaşadığımız ekonomik kriz ile son 1 aydır yaşananlar arasında bariz bir fark var. 2001 krizinde oyuncular arasında bankalarla birlikte halk da vardı. Doların artışını gören halk döviz büfelerine hücum ederek dolar kuyruğuna girmişti. Bu krizde vatandaş dalgadan uzak durdu. Dalgalanma süresi boyunca döviz büfelerinde satış bölümünde eleman bile yoktu. Yani vatandaş krizde nasıl davranacağını öğrenmiş ve spekülatöre itibar etmemişti. Bu bile kazanç olarak güzel.

Serseri para miktarı 17 trilyon dolar

Bugün dünyada dolaşarak yüksek kar arayan ve Hedge denilen emeklilik fon sahiplerinin elinde 17 trilyon dolar var. Bu para serseri mayın gibi dolaşıyor.

Bu deli para bugün bütün dünyayı tehdit ediyor. Eskiden dünya piyasalarını istediği gibi yönlendiren ABD Merkez Bankası bile piyasalarda dolaşan 17 trilyon dolarlık sıcak paranın esiri oldu.

Gelişmekte olan ülkelerin para piyasalarında dolaşan Hedge fonları, ülkeye girdiğinde geçici sarhoşluğa, çıktığında da dayak yemiş boksöre çeviriyor

Küresel dalgalanmanın diğer bir sebebi de Japonya oldu. Yıllardır sıfır faiz politikası güden Japonya faiz arttırma sinyali verince, bu ülkeye altın ve döviz borcu olanlar borçlarını kapatmak için dolara hücum edince dalgalanma büyüdü.

Ekonomi yönetimlerini zor günler bekliyor.

Geri dön   Yazdır   Yukarı


   İş'in Sırrı

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi