T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
| İ Z D Ü Ş Ü M | 25 HAZİRAN 2006 PAZAR | ||
|
Patrik Bartholomeos'un çocukluk yıllarında yazdığı kompozisyonları 'Bir Patrik Çocukken' isimli kitapta toplandı. Kitabın önsözünü Prof. Hüseyin Hatemi yazdı.
KAHVECİ ÇOCUĞU Gerçek adı Dimitri Arhondonis olan Patrik, 'Selam Oğlu' manasına gelen 'Bartholomeos' ünvanını 1961'de Heybeliada Ruhban Okulu'nu birincilikle bitirince almış. Eski adı İmroz olan Gökçeada'nın Zeytinli(Aya Todori) Köyü'nde kahvecilik yapan Hristo isimli fakir bir Rum'un çocuğu olarak 1940'da dünyaya gelmiş. Tatillerinde kahvede çalışan Patrik, küçük yaşlarda ilahiyata merak salmış. Köyün papazı ile köyleri gezmiş, Kilise Korosu'na katılmış. 1954'de Heybeliada Ruhban Okulu'na giden Barholomeos, Lise 1. sınıfta defterine şöyle yazmış: "Allah'a dua etmeyi öğrendim. Yardımına ihtiyacım olduğunda Allah'a dua ediyorum ve dualarımın kabul edildiğini görüyorum. Böylece kullarının dualarını kabul eden bir Allah'ın varlığına olan inancım pekişiyor. Kötü bir davranışta bulunduğum da içimde bir ses beni uyarıyor, yaptığım yanlışı tekrarlamamamı söylüyor. İyi bir davranışımda ise aynı ses beni onaylayıp takdir ediyor. Bu ses, adil Allah'ın sesinden başka ne olabilir? Allah inancı insanların doğasında vardır. Bütün bu düşüncelerimin büyüklerimce de onaylanması, evreni yaratan Allah'a olan inancımı pekiştiriyor. O'na yüreğimin bütün ateşiyle bağlanmamı sağlıyor." 270'NCİ PATRİK Vatani görevini yedeksubay olarak Gelibolu 40. Piyade Okulu'nda tamamlayan Bartholomeos, 5 yıl İtalya ve İsviçre'de İlahiyat okumuş. 'Kutsal Kanunların Kodifikasyonu ve Ortodoks Kiliselerinin Şeriatı' başlıklı bir doktora yapan Bartholomeos, 1968'de Heybeliada Ruhban Okulu'nde Dekan Yardımcısı olmuş. 1972'de Patrik I. Dimitros tarafından Patrikhane Özel Bürosu'nun başına getirilmiş, 1973'te Alaşehir-Manisa Metropoliti göreviyle Başpiskopos, 1974'de ise Kadıköy Metropoliti sıfatıyla Patrikhane Sen Sinod Meclisi'ne girmiş. Ruhban Okulu'nun kapatılması 1970'lerin ortalarında gerçekleşmiş. Dünya Kiliseler Birliği'nin 15 yıl Başkan Yardımcılığını yapan Bartholomeos, 1991'de 270'nci Patrik olarak seçilmiş. 'ÖZAL'A MİNNETTARIZ' Devlet adamları arasında en çok Merhum 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'dan hoşlandığını belirten Fener Patriği Bartholomeos gazeteci Celal Başlangıç'a Özal'la ilgili bir anekdotu şöyle anlatıyor: "Patrik olarak Çankaya Köşkü'ne gittim. Bir nezaket ziyaretiydi. Beni alçak gönüllü ve çok sıcak şekilde karşıladı. Ben çok iyi hissettim kendimi onun yanında. İki şey için teşekkür ettim. Birincisi Patrikhane binasının yeniden yapılması için Başbakanlığı döneminde izin çıkartmıştı. Gülümsedi, 'Patrik Efendi' dedi, 'Biliyorsunuz bunun için çok tenkit edildim. Fakat doğrusunu yaptık. Bu hak sizindi. Mademki binanız, yani eviniz yandı, bu da yapılacaktı'. Oysa biz izin çıkması için tam 46 sene beklemiştik. Bir de seçimimizin serbestçe yapıldığı için teşekkür ettim." PATRİKHANE'Yİ TAŞIMAYIZ Patrikhane'nin Türkiye dışına çıkarılacağı iddialarını reddeden Bartholomeos, "Söz konusu olamaz. Hiç düşünmüyoruz, hiç konuşmuyoruz bile. Çünkü olacak bir şey değil. 17 asırdır buradayız. Kim isterse istesin reddederiz. Patrikhanemizin yeri burası. Ortodoks aleminde 16 tane müstakil kilise var. Bunların birincisi İstanbul Patrikhanesidir. Herkes bunu tanıyor, makam olarak sayıyor. Bir hiyerarşi var Ortodoks aleminde. İstanbul Patrikliği birincidir. Ortodoks aleminde bir koordinasyon rolü vardır. Elbette İstanbul Patrikliği Papa gibi değildir. Kendisini öteki Ortodokslar üzerinde empoze edemez. Diğer Ortodoks kiliselerinin içişlerine karışmaz. Öyle bir hakkımız yok. Fakat birinci makam olarak Ortodoks aleminin işlerini koordine eder" diyor. Patrikhanenin Ortodoks aleminde Ekümenik olarak kabul gördüğünü, ancak Türkiye'nin bu sıfatı tanımadığına dikkat çeken Bartholomeos şöyle diyor: "Asırlardan beri bu böyle gidiyor. Şimdi Türkiye laik bir devlettir diyoruz, nitekim öyledir. Bir laik devlette nasıl din kurumu, devletin işlerine karışmazsa , devlet de kilisenin içişlerine karışmamalı. Laiklik budur. Devlet de kilisenin, dinin içişlerine karışmamalı. Mademki dinle devlet ayrıdır, biz Türk kanunlarına karşı, anayasaya karşı bir icraat yapmıyoruz. Biz kanunlara, anayasaya uyan vatandaşlarız. Hiçbir problem çıkartmıyoruz devletimize. Fakat dinimizin kaidelerine göre hareket etmek de bizim hakkımız ve her zaman da hakkımız arıyoruz. " KAPALI OKULDA İLİM OLUR MU? Yıllardır Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılmasını talep ettiklerini ifade eden Bartholomeos neler söylüyor: "Okulumuz faaaliyetteyken Milli Eğitim Bakanlığı'na tabiydik. Biz müdürü, hocaları öneriyorduk Patrikhane olarak. Bakanlık tayin ediyordu. İstediklerini de reddediyordu. Hala daha okulumuzun girişinde 'T.C Milli Eğitim Bakanlığı' tabelası duruyor. Bahçede Atatürk'ün büstü var. Üzerine 'En hakiki Mürşit İlimdir' yazıyor . Ama okul kapalı. Kapalı okulda nasıl ilim olacak? Koskoca Türk devleti beş, on yüz talebeden mi çekinecek? Bir yaramazlık yaparlarsa kulağından tutup sınır dışı ederler. Okulumuz açıkken bakanlıktan sık sık müfettişler geliyordu. Hiçbir kusurumuz olmadı. Tebrik ediyorlardı. Yine gelsinler. Bizde gizli, kapaklı hiçbir şey yok. Ruhban Okulu ilim yuvasıdır. Din adamı, ilahiyatçı yetiştirir. Müslüman vatandaşlarımız ilahiyat okumak isterse 24 ilahiyat fakültesi, liseleri var Türkiye'de. Ama Hıristiyan Türk vatandaşları nerede okuyacak ilahiyatlarını, dinlerini nerede öğrenecek?" 'Çanakkale'yi kutlamak görevimiz'
|
![]()
| ||||||||||||||||||
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
| Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |