Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Yurt Haberler
Son Dakika
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

	Tahsin SINAV tsinav@yenisafak.com.tr

İş Kanunu'nun ördüğü üretim yapısıyla ihracat bağlamını kurmayı yeterince düşünmedik, sanıyorum. Hâlbuki ihracat için çalışan işçilerin hak edişleri, dâhili tüketim için çalışan işçilerin hak edişlerinden farklı değil. Durum böyle olmakla birlikte, ihracatın yapılamaması halinde gerçekten birçok olumsuzluğun bu işçileri çalıştıran işverenlerin sırtına binmesi ve işçilerin de bu nedenle birçok zorluğu birlikte yaşaması kaçınılmazlaşıyor. İşte bu süreçte kendi işletme krizini çözemeyen işverenler, önce ücretleri ödeme zorluğuna düşmekte; akabinde sorunların daha derinleşmesinden korkmaları sebebiyle işçileri işten çıkarmaya girişmek zorunda kalmaktadırlar. Ve böylece işyerindeki çalışma barışı bozulmaktadır. Bu fasit daire, her dış ticaret krizinde tekrarlanmaktadır. Ve her zaman zorlu bir süreçtir, bu. İşte yeni İş Kanunu'nun esnek dokusu, bu krizlerin mümkün olduğunca daha az sarsıntılı geçirilmesi için dokunmuş bulunmaktadır. Rekabet edebilir bir ekonomi üretebilmektir, amaç. Ancak bu yapının taraflarca iyi ve iyiniyetli kavranıp uygulandığı söylenemez. Bu sebeple ekonomi - insan uyumunu henüz başaramadık. Bunun için yeterli bilgi ve bilinç düzeyini yakalamamız şart.

Ve bu gerekliliği elde edebilmemiz için, İş Kanunu hakkında yazılmış eserlerden yararlanabiliriz. Uygulamanın hatalardan temizlenmesinde önemli rol oynayan Yargıtay Kararları ışığında geliştirilerek yazılmış İş Kanunu'nun yorumuna ilişkin kitaplar, hukuki bilgi yapısının doğru kurulmasına imkân sağlamaktadır. İşte bu anlamda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Edirne Bölge Müdürü Lütfi İNCİROĞLU tarafından kaleme alınan Güncel yargıtay kararları ışığında sorulu-cevaplı ve uygulama örneklerine de yer verilerek hazırlanan "Açıklamalı Yeni İş Kanunu" kitabı, Mayıs 2006 ayı içerisinde Legal Yayıcılık (Kadıköy-İST. Tel: 0.216.449 04 85-86 ) tarafından yayınlandı. 734 sayfalık bu kitapta bütün İş Kanunu maddeleri teker teker yetkinlikle ele alınıp yorumlanmış. Burada inceleme metodolojisi dışında bir şey söylemek istemiyorum. Çünkü her maddenin yorumu, ayrı ayrı dikkat çekici sorulara verilen cevaplarla da bezenen zengin ve öğretici açıklamalar içeriyor. İş Kanunu'nun kapsamı, iş sözleşmesine ilişkin hükümleri, iş sözleşmesinin feshine ilişkin hükümleri, çalışma sürelerinin düzenlenmesi, denkleştirme, fazla çalışma, fazla sürelerle çalışma, serbest zaman uygulamaları; yıllık izin hükümlerinin, iş sağlığı ve güvenliği hükümlerinin, idari para cezası hükümlerinin nasıl uygulanacağı hususları vb kitapta işlenmektedir.

Türkiye, bu dönemde spekülatif iktisadi gelişmeleri tartışmayı öngörmüyordu. Çünkü iktisadi büyüme gibi, mevcut olumlu dengelerin ortak ürünü olan bir süreci yakalamak ve yaşamakta zorlanmamıştık. Ama dış konjonktürde yaşanan ve yaşanabilecek sorunları her zaman teyakkuzla karşılamak zorunda oluşumuz da henüz üretim ve ihracatta güçlü bir ekonomi olma sürecinde henüz katedeceğimiz çok mesafe bulunduğunu gösteriyordu. Diğer bir deyişle ekonomimiz, üretim ve ihracat için tüm dengelerini henüz kuramamıştı. Bu nedenle uluslararası iktisadi konjonktürde yaşanan dalgalanmalara karşı dayanıklı bir ekonomiyi üretme sürecinin bütün altyapılarını oluşturmada yeterliliği de henüz yakalayamadık. İşte bunun için de topyekun bilinçlenme ve sorumluluk üstlenme zarureti tüm çıplaklığıyla ortaya çıkmış bulunmaktadır.

İş Kanunu'nu ekonomiden bağımsız olarak öğrenmek yetmemektedir. Ekonominin bulunduğu konjonktür içerisinde çalışma ve sosyal sorunları çözebilen bir İş Kanunu uygulaması için kaliteli bilgilenme ve öğrenme sürecine işçisiyle işvereniyle ve bütün sosyal taraflarıyla herkesin katılması gerekmektedir. Lütfi Beyin kitabı da bu sürece önemli katkı sağlamaktadır. Böylece sağlam bir iktisadi doku oluşturabileceğiz.

Geri dön

Yazdır

Yukarı