1999 yılında yitirdiğimiz çağdaş Türk resminin önemli ismi Erol Akyavaş'ın hayattayken planladığı resim sergisi Dolmabahçe Kültür Merkezi ve İstanbul Bilgi Üniversitesi-Bilgi Atölye 111'de açıldı. Yapımcılığını Beral Madra ve Haldun Dostoğlu'nun üstlendiği ve 30 Kasım'a kadar devam edecek olan sergi; hem kapsamı ve niteliği, hem de Türkiye'de gerçekleştirilen ve bir sanatçıyı yapıtlarının tüm boyutlarıyla değerlendirmeyi amaçlayan yaklaşımı bakımından bir 'ilk' niteliği taşıyor. Sergide, sanatçının tasarlayıp gerçekleştiremediği "labirent" projesinin maketi de yer alıyor. Akyavaş'ın yaşamının ve sanatının ele alındığı bir kitabın da hazırlandığı sergi kapsamında, 28 Kasım'da İstanbul Bilgi Üniversitesi'nin Kuştepe kampusünde "Sanat ve Din" başlıklı bir panel düzenlenecek.

Tasavvuftan etkilendi

Güzel Sanatlar Akademisi Bedri Rahmi Atölyesi'nde ilk resim eğitimini alan sanatçı daha sonra Avrupa'da geometrik-soyut çalışmalar yaptı, ABD'de mimarlık eğitimi aldı. ABD'deki ilk yıllarında soyut-geometriden uzaklaşarak gerçeküstücü çalışmalara yöneldi. 70'li yıllarda Türk minyatür sanatından etkilendiği gözlenirken 80'lerde resimlerine hat sanatının izleri yansıdı. Akyavaş'ın resminde tasavvuf felsefesinin etkisi büyük önem taşır. Sanatçının "Padişahlar'ın Zaferi" adlı çalışması ve "Hallac-ı Mansur", hat ve minyatürü birlikte kurguladığı "Miraçname" dizileri, "Fihi Mah Fih" adlı çalışması, "İkonoklastlar için İkonalar" dizisi ile Bosna Hersek'te yaşananları konu alan çalışmaları onun sanatının zirvesini gösteren eserler olarak değerlendirilir.