|

Türkiye'nin Rakka'daki rolü

Terör örgütü DEAŞ'ın başkenti olarak bilinen Rakka'ya operasyonun sinyalleri verildi. ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin operasyon yapacağı Rakka'nın stratejik açıdan önemi ve Türkiye'nin Rakka'daki konumunu 5 başlıkta özetledik.

Yeni Şafak
11:23 - 27/10/2016 Perşembe
Güncelleme: 12:50 - 27/10/2016 Perşembe
Yeni Şafak

Cerablus, Dabık ve Musul'un ardından terör örgütü DEAŞ'ın önemli noktalarından biri olan Rakka, bugünlerde en çok konuşulan şehirlerden birisi. Uluslararası güçler, 'DEAŞ'ın başkenti' olarak anılan Rakka'ya operasyonun sinyallerini verirken, şehrin stratejik açıdan ne manaya geldiğini şu şekilde özetleyebiliriz:





DEAŞ'ın 'fiili başkenti': Rakka


Ocak 2014'ten bu yana terör örgütü DEAŞ'ın elinde olan kent, örgütün fiili başkenti. DEAŞ, kentte yaşayanların ayrılmasına izin vermiyor ve yaşayanlardan 'vergi' topluyor. Fırat nehri üzerine kurulu olan şehir, tarım açısından da önemli bir bölge. Suriye'deki iç savaştan önce, Rakka'daki Tabka Barajı, hem Rakka'nın hem de Halep'in elektrik ve su ihtiyacını karşılıyordu.



Rakka halkı DEAŞ'ı destekliyor mu?


Terör örgütü DEAŞ'ın Rakka'da güçlü olmasına rağmen kentin ne ölçüde örgüte destek verdiği muallak. Rakka'yı aldıktan sonra, kendisine muhalefet edecek aşiretleri hedef alan ve liderlerini öldüren DEAŞ, kentte sokak ortasında infazlar gerçekleştirdi. Bu infazlar, halkın kendisine karşı ayaklanmasının da büyük ölçüde önüne geçti.



Rakka operasyonunda kimler olacak?


Suriye ve Irak'ta önemli bölgeleri ele geçirmesininin ardından DEAŞ'a yönelik uluslararası mücadele başlatarak buna öncülük eden ABD, örgütün asıl güç merkezi olan Rakka'ya yapacağı operasyon ile öldürücü darbeyi yapmayı planlıyor. ABD, bu operasyonda Koalisyon ülkeleri ile koordineli bir biçimde ilerlemek istiyor.



  • Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 zirvesi için gittiği Çin'de ABD Başkanı Barack Obama ile görüşmüştü. Görüşmede Obama, Erdoğan'a "Rakka'ya birlikte girelim" teklifini iletmiş, Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu teklife, "Askerlerimiz bir araya gelsinler, görüşsünler, ne gerekiyorsa bu yapılır" şeklinde cevap vermişti.

ABD Savunma Bakanı Carter dün Brüksel'de NATO Savunma Bakanları Toplantısı'nın ardından Rakka'ya ilişkin bir açıklama yaptı. Terör örgütü DEAŞ'in kalesi olarak bilinen Rakka'ya operasyon yapılması için bir planlarının olduğunu ve birkaç hafta içerisinde operasyonun başlatılabileceğini söyleyen Carter'ın Brüksel öncesi ziyaret ettiği ilk ülke ise Türkiye'ydi. Carter, “Rakka için bir planımız ve programımız var. Güçlerimizi, Rakka'yı DEAŞ'tan kurtarmak için bir araya getirmemiz ve yerleştirmemiz birkaç hafta sürer" dedi. Carter, Türkiye ile Rakka operasyonu üzerine çalıştıklarını açıklarken, “Türkiye ile Rakka konusunda nasıl çalışabileceğimizin olanaklarını tartışıyoruz" ifadelerine yer verdi.



Türkiye'nin 'kırmızı çizgisi'


Carter'ın bu açıklamasını takiben DEAŞ karşıtı uluslararası koalisyonun ABD'li komutanı Korgeneral Stephen Townsend, “Yakın dönem içerisinde savaşma yeteneğine sahip olan tek güç, YPG'nin önemli bir unsurunu oluşturduğu SDG. SDG, YPG ve Suriye Arap Koalisyonu, Rakka kuşatmasında yer alacak bu kuvvetin parçası olacak" dedi.



Türkiye, Rakka'nın terör örgütü DEAŞ'tan temizlenmesini isterken, ABD'nin DEAŞ ile mücadele stratejisi üzerinden terör örgütü YPG'yi meşrulaştırma çabasından rahatsızlık duyuyor.



  • Türkiye, ABD'nin niyetinden emin değil
  • Türkiye YPG'nin operasyonda yer almasına karşı çıkıyor ve ABD'ye ortak operasyon teklifinde bulunuyor. Türkiye'nin bölgeye yönelik hassasiyeti Carter'ın Ankara ziyareti ve Brüksel'deki görüşmelerde de anlatıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Obama'da Suriye'deki krizi ve Musul operasyonunu ele alan bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Tüm bu görüşmelerde Türkiye, Rakka ve Musul olmak üzere diğer bölgelerde DEAŞ ile mücadelede terör örgütü PKK/PYD'nin kullanılmasına karşı olduğunu belirtti. ABD'nin de bu konuda Türkiye'ye bazı güvenceler verdiği belirtiliyor.
  • Ancak, Suriye krizinin başından beri yaşananlar ve ABD'nin izlediği politika göz önüne alındığında Türkiye'nin ABD tarafından verilen güvencelere güvenemeyeceğine yönelik çok sayıda işaret bulunuyor. Daha önce Menbiç'in DEAŞ'tan alınması için Suriye Demokratik Güçleri (SDG) adı altında YPG'yi Menbiç'e sokan ABD, Türkiye'ye “YPG kentten çekilecek" güvencesi vermiş ve bu konuda verdiği sözde durmamıştı. Türkiye, ABD'nin DEAŞ ile mücadele adı altında YPG'ye alan açmaya çalıştığını düşünüyor. Suriye sınırı boyunca bir “terör koridoru"nun kurulmaya çalışıldığının farkında olan Türkiye, Fırat Kalkanı Harekâtı ile buna izin vermeyeceğini gösterdi. Türkiye, ABD'nin DEAŞ ile mücadelesinden şüphe duyuyor. Obama yönetiminin izlediği politikanın belirsizliği Türkiye'nin bu konudaki endişelerini artırıyor.
  • Türkiye, ABD'nin esas amacının DEAŞ'ı bitirmek mi yoksa bölgeyi yeniden dizayn etmeye dönük adımlar atmak mı olduğu konusunda bir ikilem yaşıyor. Bu nedenle ABD'nin taahhütlerine eskisi kadar güvenemiyor. Bunun altında yatan en önemli neden ise ABD'nin izlediği politikanın ortaya çıkardığı güvenlik ikilemi. Bölgede yaşanan güvenlik krizi ve istikrarsızlık da bu güvensizliği ve ikilemi daha da derinleştiriyor. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da daha önce yaptığı açıklamada, “Bizim ABD ile anlaştığımız noktalar var. DEAŞ'la mücadele konusunda hemfikiriz. Ama ABD'nin DEAŞ'la mücadelesinde ciddi zaafiyetler var. Bizim bu konuda çok ciddi şüphelerimiz var" demişti. Türkiye'nin bu şüphesinin Rakka operasyonuna yansımaları olacak. YPG'nin Rakka operasyonunda yer almasının Türkiye'nin güvenliğine orta ve uzun vadede büyük tehdit oluşturacağını düşünen Ankara, bu tehditleri hem diplomasi yoluyla hem de askeri güçle bertaraf edici adımlar atmayı planlıyor.




Erdoğan'dan Biden'a: PYD varsa biz yokuzVideo: IŞİD''in kalesi Rakka gizli kamerayla görüntülendi

#Rakka
#Suriye
#DEAŞ
7 yıl önce