Afyonkarahisar İdare Mahkemesi, İçişleri Bakanlığı hukuk müşaviri iken Vali Yardımcılığı'na atanan Musa Uslan'ın “yürütmenin durdurulması” için açtığı davada skandal bir karara imza atarak Bakanlar Kurulu'nun görev ve yetkisiyle ilgili tartışmalı değerlendirmeler yaptı. İçişleri Bakanlığı Hukuk Müşavirliği görevini yürüten Musa Uslan, 27 Haziran'da çıkarılan Vali Yardımcıları ve Kaymakamlar Kararnamesi ile Afyonkarahisar Vali Yardımcılığı görevine atandı. Uslan, kararnamenin kendine ait kısmının yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle dava açtı.
Dava açıldıktan sonra mahkemenin iki üye hakimi izne ayrıldı. Hakimlerin izne çıkmasını fırsata dönüştürmek isteyen ve paralel yapıya yakın olduğu öne sürülen hakimler Ramiz Özdel ve Ahmet Durmuş, İdare Mahkemesi'nde geçici olarak görevlendirildi. Bu iki hakimin de olduğu Mahkeme Heyeti, 19 Ağustos 2015 tarihinde toplanarak Afyonkarahisar Vali Yardımcısı Uslan'ın talebini değerlendirdi. Paralel hakimler Ramiz Özdel ve Ahmet Durmuş, davayı kabul ederken Mahkeme Başkanı Kadir Yıldız bu karara muhalif kaldı.
Mahkeme, kararının gerekçesinde ise haddini aşarak Bakanlar Kurulu'na yetki sınırı çizdi. Atama kararlarının yer aldığı kararnamenin yayımlandığı sıradaki mevcut Bakanlar Kurulu'nun 7 Haziran Genel Seçimleri sonrası güvenoyu almaksızın göreve devam ettiğini belirten hakimler, “Hemen karara bağlanması gereken, geciktirilmesi kamu zararına yol açacak olan veya belli bir sürede yapılmasında yasal zorunluluk bulunan işler dışında, kurulacak yeni Bakanlar Kurulu'nun programı uygulamasını zorlaştırıcı veya büsbütün engelleyici köklü kararlar almaktan ve geleceğe dönük yükümlülükler yaratmaktan kaçınması yeni hükümetin kurulup göreve başlamasına kadar geçen sürede ancak günlük-gündelik işleri her zamanki işleri yapması yürütmesi gerekir” dedi. Hakimler, genel seçimden hemen sonra acil atamayı gerektiren somut bir neden olmadığını da belirtti.
Karara muhalif kalan Başkan Kadir Yıldız ise hakimlere ders niteliğinde bir gerekçeyle cevap verdi. Yıldız, “Parlamenter rejimde bakanlar kurulunun oluşumuna ilişkin anayasal zorunlulukların kamu personellerinin atanması, disiplin ve mali haklarının tanzimi gibi konularda idarenin yetkisinin bulunmadığını iddia etmenin yerinde olmadığı, bu bağlamda tesis olan dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı kanaatiyle çoğunluk görüşüne katılmıyorum” dedi.
Bakanlar Kurulu'nun görev ve yetkisini belirlemeye kalkan karar sonrası harekete geçen HSYK, karara imza atan iki hakim hakkında dosya açtı. Kurul ayrıca, Afyonkarahisar'a müfettiş görevlendirdi. İnceleme yapacak olan müfettiş hakimlerin verdiği karara ilişkin hazırlayacağı raporu Kurul'a sunacak. Daha sonrasında ise Kurul, hakimler hakkında disiplin soruşturmasının yürütülüp yürütülmeyeceğine karar verecek.
