Habil ve Kabil
Yaman Dede''yi dünya gözüyle tanıyamadım. Ben ilkokul ikinci sınıfa başlamışken, 1945''de yazdığı bir mektubunda, “geçen sabah bir kedi beni ağlattı” diyor. Bu kedi, şu sıralarda, altmışiki yıl sonra bizim Husrev Gerede Caddesi''nde, yaşlı iken sokağa atılan tekir kedi gibi, sokağa atılmış bir tekir imiş ve bazen tok olduğu halde sırf “sevgi nafakası”nı almak için Yaman Dede''yi ziyaret edermiş. İçli içli miyavlar, okşanmasını bekler, toksa yiyecek beklemeksizin gidermiş. Husrev Gerede Caddesi''nde