Dün Cumhuriyetin 94. yılını
Geçen 94 yıllık dönemde hem siyasi hem de ekonomik olarak birçok olay yaşandı.
Başarılı dönemler kadar, siyasi istikrarsızlık dönemleri, toplumsal hareketlilikler, uluslararası sorunlar ve tabi ki darbeler gerçekleşti 94 yılda. Ve son aşamada Türkiye’de her sorunlu dönemin ardından gerçekleşen ekonomik krizler.
Son 15 yıllık dönemde ise ekonomik ve siyasi olarak bir başarı hikayesine şahit olduk. Bu dönemde, ekonomik ve siyasi istikrar sayesinde, ekonomide yıllarca sorun olan alanlarda değişim ve dönüşüm sağlandı. Böylece, Türkiye bölgede hem siyasi olarak önemli aktör hem de ekonomik olarak etkili güç olma fırsatını yakaladı.
Özelikle de, dünya ekonomi güç dengesinin yükselen
ekonomilere yönelme sürecinin başladığı 2008 küresel ekonomik krizinde Türkiye’nin bu kriz karşısındaki başarısı, Türkiye’nin pozisyonunu daha da güçlendirmiştir.
Türkiye’nin hem geçmişte yaşadığı ekonomik problemleri yaşamamak için hem de ekonomi güç dengesinin değiştiği bu dönüm noktalarında lider ülkelerden birisi olabilmek için değişim sürecini devam ettirmesi gerekiyor
.
Bunun için etkili araçlardan birisi büyük projeler. Türkiye, ekonomisinin yapısını değiştirmek ve ekonomik büyümeyi hızlandırmak için, coğrafi konumunun verdiği avantajlarla başlattığı ve planladığı büyük projeleri hayata geçirmesi gerekiyor.
Bu projeler, Türkiye’ye her geçen gün şiddetini arttıran siyasi ve ekonomik istikrarsızlık oluşturma çabalarına, kendi ajandasına uygun olarak karşı durma imkânı verecektir
.
Büyük projelerin hayata geçirilmesi, ülke ekonomisinin başarısının en somut örneği. Enerji, ulaşım, finans sektörlerindeki her bir projenin başlaması, devam etmesi, sonuçlanması ve uygulanması, ekonominin gücünü ortaya koyuyor. Tabi bu sadece ekonomik görünüm üzerindeki olumlu etkisi.
Bir de, uygulanma sonrasında bu projelerin ülkeye katacağı hem siyasi hem de ekonomik fayda var.
Ekonomik faydayla birlikte siyasi güç dengesinde de ciddi bir kırılmaya sebep olabilecek potansiyeli taşıyan projelerin başında enerji projeleri, özellikle de TANAP ve Türk Akımı geliyor. TANAP, enerjide AB ülkeleri ve Azerbaycan arasındaki köprünün Türkiye üzerinden kurulacağı proje.
AB-Türkiye ile ilişkilerinde TANAP önemli bir avantaj sağlayacak Türkiye’ye.
Türk Akımı ise, Türkiye ve Rusya için yalnızca ekonomi ya da enerji demek değil. İçinde bulunduğumuz dönem, enerjiyle birlikte güç oyunlarının sahnelendiği dönem.
Dolayısıyla, Türkiye ve Rusya arasındaki enerji işbirliği, aynı zamanda bölgede değişen güç dengesi ile birlikte güçlü bir ittifak anlamına da geliyor.
Bölgede enerjinin yanında ulaşımda da Türkiye’yi kavşak noktası yapacak olan Yavuz Sultan Köprüsü, Marmaray, Osmangazi Köprüsü projeleri, tamamlanan ulaşım projelerinden yalnızca birkaçı. Ulaşım alanında büyük bir hamle gerçekleştiren İstanbul, Türkiye’nin uluslararası arenadaki markasının prestijini arttırmada, 3. Havalimanı’nın tamamlanmasıyla birlikte dinamo görevi üstlenecek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Bu benim hayalim”
olarak nitelendirdiği Kanal İstanbul projesine ise, 2018 yılında başlanması
.
Aslında ulaşım projelerinin tamamlanması, hayata geçirilecek olan tarihi İpek Yolu için de önemli bir hazırlık olacak. Türkiye’nin coğrafi konum olarak Asya ile Avrupa kıtalarının birleştiği noktada, yani kavşakta bulunması,
Türkiye’yi, kara ve demir yolu ağını içeren “İpek Yolu Ekonomik Kuşağı” hattında merkezi bir konuma getirecektir.
Tüm bu projelerin hedefi, Türkiye’yi Cumhuriyetin 100. yılında dünyanın ilk 10 ekonomisinden birisi olmasını sağlamak.
En önemlisi de 2023’de ekonomik ve siyasi müdahalelere açık olmayan bir ekonomik yapı kurmak.
Cumhuriyetin 100. yılına doğru emin adımlarla ilerleyen Türkiye’yi engellemek isteyenlerin asıl rahatsızlık duydukları da bu durum zaten.
