YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Enflasyon krizi

Üçlü koalisyon hükümeti, bütün güç ve zamanını "28 Şubat"ın dayatmacı kararlarını yasalaştırma yolunda harcıyor. Bu yüzden de Ecevit Türkiye'nin en büyük sorunu olan enflasyonla savaşmaya imkan bulamıyor.

Türk toplumunu tehdit eden en büyük iç ve dış düşman enflasyon olmasına rağmen, bugüne kadar tehdit değerlendirmelerinde hiç ona yer verilmedi. Toplumun talepleriyle birlikte dünya finans kuruluşlarının baskısı da enflasyonu düşüremedi.

Anadolu insanı, dayatmacılığı bir devlet politikasına dönüştüren siyasi partiler yüzünden, yıllarca enflasyonla birlikte yaşamak zorunda kaldı.

Dayatmacı politikacıların elinde Türk toplumu kriz içinde kriz yaşıyor. Enflasyon krizi bütün krizlerin ana kaynağı. Bir deprem gibi, bütün toplumun dengesini altüst ediyor.

Dizginlemeyen devlet harcamaları, ekonomideki para hacmini üretilen ürün ve hizmetlerin hacminden daha hızlı artırdığından, enflasyonda beklenen düşme gerçekleşmiyor.

Enflasyon toplumun kalbine konulmuş bir dinamit gibi, ekonomik, toplumsal ve kültürel hayatı bir savaş alanına çeviriyor.

Sanayiden tarıma, eğitimden sağlığa enflasyondan etkilenmeyen hiç bir kesim yok. Enflasyonist ortamda toplumun bütün kesimlerinin gelirleri giderlerini karşılayamaz hale geldiği gibi, ileriye dönük projeksiyonları da geçerliliğini bütünüyle yitiriyor.

Ekonomik göstergeleri herkes bulunduğu yerden, kendi bakış açısıyla olumlu ya da olumsuz bir biçimde yorumlayabilir. Ancak rakamlar öylesine olumsuz ki, hiç kimsenin, bu göstergelerden olumlu sonuçlar çıkarması mümkün değil.

Enflasyonist ortamlarda para bir değer ölçüsü olma özelliğini bütünüyle yitirir.

Hükümetin verdiği hiç bir rakama güvenmemek gerekir. Artık Türkiye'de Türk Lirası değer ölçüsü olmaktan çoktan çıktı.

Kimse hiç bir konuda Türk Lirası'yla hesap yapmak istemiyor. Çünkü enflasyon her şeyin değeriyle birlikte Türk Lirası'nın satın alma gücünü de yok etti.

Türkiye gibi enflasyonla içiçe yaşayan ülkelerde, hiçbir kurum ve kuruluşun kâr etmesi ya da az da olsa elde ettiği kârı hesaplaması çok güç. Bütün kurum ve kuruluşlar aktif ve pasiflerini enflasyona göre yeniden düzenlemezlerse, gelir ve giderlerini de sağlıklı olarak hesaplıyamazlar.

Türk toplumu her yıl enflasyonla zenginleşiyor gibi görünerek yoksullaşıyor. Tarımdan sanayiye kadar bütün kesimler satın alma gücüyle birlikte üretim gücünü de yitiriyor.

Sürekli hale gelen enflasyondan yalnızca dayatmacı hükümet kârlı çıkıyor. Hükümet Deli Dumrul gibi, kâr edenden yüzde kırk vergi alıyorsa; etmeyenden de yüzde seksen alıyor.

Enflasyon toplumu krizden krize sürüklüyor.


5 AĞUSTOS 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Nazif Gürdoğan

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...