YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Risk ve kriz...

Türkçe'nin en şaibeli kelimesi 'ama'dır... Mevcut siyasi ortamın karakteristik özelliklerini en iyi yansıtan kelimedir de denilebilir 'ama' için. Bir şeye resmen karşı çıkamayanların, el altından sabotaja girişmelerinin bağlacıdır 'ama'. Özellikle demokratikleşme sözkonusu olduğunda, 'ama' bağlacı anti-demokratik niyetlerin örtülmesinin en ince işçilikli perdesi haline geliverir. 'Türkiye'de demokrasi olsun, ama...' cümlesi, tam bir 'decoder' işlevi görerek, söyleyenin gerçek niyetini teşhir eder. Gündelik yaşamdaki ilişkilerden devlet yönetimine kadar 'ama'nın kullanıldığı her noktada, ikiyüzlülüğün en alası, düşünce ve iş sığlığının tam teşekküllü örnekleri ve güdümlü (militan) demokrasi zihniyetinin doruk noktası kendini gösterir.

'Ama'lı Türkiye', demokratikleşmeyi talep eder gözüküyor, fakat bunu bölücülük, yıkıcılık, irtica vs. gerekçeleriyle frenleyerek demokrasiyi zedeleyen uygulamalara yol açıyor. AB'ye girmenin gerekliliğine vurgu yapıyor, fakat bunun gereklerinin/kriterlerinin aksi yönüne ilerleyen dinamikleri tahrik ediyor. Böylece herşey bıktırıcı bir kısır döngü içinde sıkışıyor. Mevcut ortamın perdelediği çıkar mekanizmalarının kilit noktalarına hakim olanların, hakimiyetlerinin devamlılığı bu zihniyetin yaygınlaşması ile korunabiliyor.

Bu Türkiye için ne işe yarıyor peki? Daha doğrusu bir işe yarıyor mu? İdarenin bütün uygulamaları ve bu uygulamalara yön veren usûller 'evrimini tamamlamamış idari ve siyasi varlıklar' üretiyor. Memur kıyımı anlamına gelen KHK, idarenin işleyişini öylesine keyfi bir mecraya sokuyor ki, normalde idarenin işleyişinin ve memur kavramının ıslahı için yapılması gerekenler gündemden çıkıyor. Rektör seçimlerinde ise bir yandan atama mantığına karşı seçimin hukukunu korumayı gerektiriyor, öte yandan seçilerek başa gelmiş olan kimi rektörlerin mevzuattaki boşluktan yararlanarak üniversiteleri kendi kişisel kadrolaşma faaliyetlerine mekan yapmalarının önüne geçmek gerekiyor. Fakat, YÖK, seçimin hukukunu zedeleyen uygulamaları besleyen bir kurum olunca, olayın öbür yönde dengesizliğe kayması gündemleşemiyor. Bütün uygulamalar bir noktaya geliyor ve 'evrimini tamamlayamamış oluşumların' önünü açıyor sadece. Bütün bir idari işleyiş, 'vatandaş'la hiç temas etmeden, yöneticilerin ve kurumların kendi iç meseleleri etrafında dönüp duruyor. Yönetime dair her konu ve yönetim-toplum ilişkileri hep kronik 'kriz' hali içinde işliyor.

Demokrasinin olmamasının bir göstergesi olduğu kadar 'bedeli' de aynı zamanda kronik kriz halinde yaşamak. Demokrasi 'risk yönetimi'dir. Eğer demokrasi çeşitli 'ama'larla perdelenirse, 'risk yönetimi'ni göze alacak bir yönetim yeterliliğine sahip olamayan bir yapı krizler tarafından kuşatılır. Örneğin, bir ülkede her türlü düşünce demokrasinin mantığına uygun olarak serbestçe partileşirse, bunda demokrasinin imkanlarını kullanarak demokrasiyi ortadan kaldırmak isteyenlere fırsat verme anlamına gelen bir risk vardır kuşkusuz. Fakat demokratik rejim, riskleri ustaca yöneterek krizlerin önünü keser. Güvenlik gerekçesiyle risk yönetimini göze alamayan yapılar ise her oluşumu bir krize çevirirler anında.

'Risk yönetimi'nden kaçınmak artık dünyadan yalıtılmış rejimlerde olduğu gibi 'sorunsuz' (!) bir ortam yaratmıyor; siyasal sistemi, kriz makinesine çeviriyor. Çünkü bugün dünyadan yalıtılmış olmak imkansız. Dünyanın gittikçe, 'risk yönetimi'ni ustaca kullanarak dünyadaki güçlü yerlerini gittikçe pekiştiren ülkelerle, "kriz yönetimi'yle başbaşa kalarak iç sorunlarıyla uğraşmaktan dünyada rekabet eder hale gelemeyen ve yerinde sayan ülkeler temelinde ayrışması bundan. 'Siyasal kriz'lerden kurtulmanın yolu 'siyasal risk'leri yönetme sanatından geçiyor... Risk almak, 'ama'nın egemenliğine son vermektir, krizler ise 'ama' tarafından yönetilmeye razı olmak...


5 AĞUSTOS 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Ömer Çelik

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...