YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Gelin dostlar dinde reform yapalım!

Neil Armstrong aya gittiğinde ben Üsküdar'daki Hattat İsmail Hakkı İlkokulu'nun ya üçüncü ya da dördüncü sınıfına gidiyordum.

Yaz tatilinde köye gittiğimizde, dedeme Amerikalılar'ın aya gittiğini anlattım.

İnanmadı.

Dedeme, dünyanın yuvarlak olduğu konusunda da deliller getirdim. Denizdeki geminin dumanından başlayarak hepsini sıraladım. Güldü geçti. Söylediklerimi mantıklı bulmadı. "Dünya yuvarlak olsa alttakiler düşer" dedi.

"Yerçekimi var, düşmez" dedim. "Nasıl yani" diye sordu. "Yerin çekim kuvveti" dedim, "Mesela, gökyüzüne bir taş atıyorsun, yerçekimi olduğu için taş yere düşüyor."

"Saçma" dedi, "Tabii ki yere düşecek, başka ne olacaktı?"

Dedemi, dünyanın döndüğüne de ikna edemiyordum. "Dünya dönse" diyordu dedem, "Evlerin yer değiştirmesi lazım. Halbuki, Emin'in evi, akşam da aynı yerde, sabah da... Armut ağacı, ben bildim bileli harmanın alt tarafında..."

Ben yıllar önce dedemle yaptığım bu tartışmaları, tatlı birer hatıra olarak zaman zaman yâdederim.

İnsanoğlu'nun, dedemle bunları tartıştığımız yıllardan bugüne neler yaptığını düşünüyorum da, bazen dedemin böyle şeylere inanmakta güçlük çekmesini mazur görüyorum.

Teknoloji, insanı uzayda gezdirmeye, aya götürmeye, Jüpiter'e alet edevat yollamaya, oralarda resim çekip dünyaya göndermeye muvaffak oldu. Interneti geliştirdi, iletişimi çılgınca bir şey haline getirdi. Vatandaş neredeyse Amerika'daki dondurmacının monitörden uzattığı dondurmayı yalayacak!

Para bile, adı var kendi yok bir değişim aracı oldu. Mübadele devri bitti, altın, gümüş, banknot, çek, senet kalktı kalkacak. İnsanlar, para yüzü görmeden alışveriş yapmaya, iş görmeye başladılar.

Bir eksiğimiz kaldı; şöyle, kafamıza, keyfimize göre bir din. Ağzı var, dili yok. Gelene ağam, gidene paşam diyen.

Hiçbir konuda söyleyecek sözü olmayan. Sadece kendisine söz verildiğinde konuşan. Varlığını hissettirmemek için, parmak bile kaldırmayan. Ayak altında durmayan... Geçmişi olmayan. Geleceği hiç olmayan.

Teknoloji, bir gün böyle bir din geliştirebilir mi?

Acaba Yaşar Nuri Öztürk Bey'in yaptığı, böyle bir deneme miydi? Diyanet, böyle bir siparişe 'evet' demiş midir?

Hayır, zannetmiyorum. Teknoloji böyle bir şeye kalkışmaz. Teknoloji, kendi ruhbanlarının bile dinine karışmıyor.

Son zamanlarda fazla göremiyoruz ama, Yaşar Nuri Bey de kültürümüzün bir parçası oldu. Halkımız, Yaşar Nuri Bey'i çok iyi anladı. Yaşar Nuri Bey'in doğrularına doğru, yanlışlarına yanlış dedi.

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Bey'in sözünü ettiği 'yenilenme'yi ve müjdesini verdiği tefsiri de halkımız değerlendirecek. Alacak, evirip çevirecek, hatta okuyacak. Doğrusuna doğru, yanlışına yanlış, hurafesine hurafe diyecek.

Onlar muvaffak olamayınca ihale, Hürriyet gazetesine kalacak.

Hürriyet, ilahiyatçıların RTÜK'ü olacak. Fetvalar ondan sorulacak. İnsanlar, karısına, kocasına selam verirken Hürriyet'e danışacak. Toto, Loto, Piyango, hepsi kumar kapsamından çıkarılacak. Piyango bileti alıp, Toto oynayıp ikramiye kazanamayana bir, kazanana iki sevap verilecek.

Reformlu din, hormonlu domates gibi köşeyi bucağı dolduracak.

Bu hayal kısırlığında, dedemin hurafeleri bile prim üstüne prim yapacak.


5 AĞUSTOS 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Yusuf Ziya Cömert

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...