YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan

  Arşivden Arama

 

 

Bugünün yakın ve mevcut tehlikesi

Şu sıralarda sağdan-soldan gelen sesler, gazete köşelerine yansıyan yorumlar hep aynı konuyu gündemde tutuyor: "Türkiye'de irtica ve bölücülük hâlâ birinci tehdit..." Daha önce bu görüş ortaya atıldığında tehdide karşı değişik mücadele yöntemleri teklif edilirdi, şimdi o da teke indirgendi: "Bölücü ve gericilerin 'daha fazla demokrasi' taleplerine kulak asılmasın..."

Bu görüşleri ciddiye alışımızın sebebi dile getirenlerin konumları değil sadece; bu görüşler, giderek, Türkiye'nin önünü kesme ve geleceğini olumsuz etkileme tehlikesini kapıya dayadığı için de ciddiyetle ele alınmayı hak ediyor. Ayrıca, son bir ayı, bu yanlış değerlendirme üzerine oturtulan, kolayca 'devlet krizi' haline dönüşebilecek KHK tartışmalarıyla heba ettiğimizi de düşünürsek, konunun ihmale gelmez önemini daha iyi görebiliriz...

"Bölücülük" kavramı bizler için yeni değil, neredeyse 200 yıldır 'bölünme ve parçalanma' tehdidinin konuşulduğu topraklarda yaşıyoruz. 'Tehdit' aslında 'gerçek' de: Bir zamanlar dört kıtaya uzanan koca bir imparatorluk göz göre göre 'parçalandı' ve Anadolu yarımadasına hapsoldu. Zaten, başka ülkelerde ancak tebessümle karşılanacak 'bölünme' ve 'parçalanma' korkusu, Türkiye'de bu yüzden ciddiye alınabiliyor...

Oysa, ne kadar iyi niyetle ve tarihî pespektif göz önünde tutularak yaklaşılırsa yaklaşılsın, şu sıralarda sağdan-soldan duyulan 'bölücülük ve irtica tehdidi' değerlendirmeleri, 'bugünün gerçeği'ni yansıtmıyor.

'Bölücülük' denilince akla gelen PKK ise, 1984'te başlayan silâhlı mücadele, Abdullah Öcalan'ın İmralı'ya konulmaßsıyla başlayan süreçte 'bütünüyle' sona ermiş durumda. 'Bölücü örgüt' ile girdiği silâhlı mücadelede devlet başarılı oldu. PKK kaynakları da ona muhalif çizgiler de, büyük bir açıklıkla, "Silâhlı mücadele bitti" diyorlar...

'İrtica' konusu da, hiç değilse 28 Şubat'ın amaçları bakımından, istenilen biçimde 'kuşatma altına alınmış' görünüyor. Başta 'Hizbullah' olmak üzere 'silâhla oynaşan' szümona 'İslâmî' olma iddialı örgütler uzantılarıyla yok edildiler... Sistemin 'siyasal İslâm' gözüyle baktığı RP yok bugün, yerini alan FP ise güçten kesildi... İmam Hatipler kapandı, yurtlar işlevsizleşti, vakıflar muattallaştı... İslâmî iddialı grup ve cemaatlerin 'meşruluğu' tartışmalı hale geldi; en iddialılarından birinin lideri yurtdışında...

Türkiye'de 'bölücülük' ve 'irtica' tehditlerinin varlığını hiç tartışmadan kabul etmeye hazır kesimler açısından bile, bu iki unsur, bugün, gerçekten ciddiye alınması gereken birer 'tehdit' olmaktan çok uzaklar... Devlet, gücünü, her iki 'tehdit' üzerinde de göstermiş bulunuyor...

"Bölücülük ve irticaya bulaşmış memurları sorgusuz sualsiz işten atmayı" öngören KHK üzerindeki tartışmalar, 28 Şubat'la olağanüstü duyarlı hale getirilmiş toplumla birlikte 'bölücülük' ve 'irtica' tehlikesini ciddiye alan kişi ve çevrelerin de 'aşırılığa kaçıldığı' endişesine kapıldıklarını açığa vurdu. 'Bölücülük' ve 'irtica', bu iki unsuru tehdit kabul edenler tarafından da, bugün, 'yakın ve mevcut bir tehlike' olarak görülmüyor...

Hemen herkes, 200 yıllık tarihimizde sıkça yaşandığı gibi, 'bölücülük' ve 'irtica' kavramlarının, bugün de, sistem dışı güçlerin iktidar mücadelesinin taktik unsuru olarak kullanıldığından endişeli... Demokrasi ile iktidarlarını kaybedeceklerini bilen odakların, tarihî kökleri bulunan korkularla oynayarak, Türkiye'nin 'daha fazla demokrasi' yolunda ilerlemesini engellemeye çalıştıkları kuşkusu toplumun her kesiminde büyüyor...

Cevabı siz verin: Bugünün 'yakın ve mevcut tehlikesi', iddia edildiği gibi 'bölücülük ve irtica' mı yoksa "Demokrasi talepleri susturulsun" görüşü mü?


27 AĞUSTOS 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Fehmi Koru

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...