Türkiye'nin birikimi... | ||
|
Ne dediler
Galatasaray, geçen yılın Galatasaray'ı gibi oynadı. Aslında maçın normal süresi içinde ekibimiz Süper Kupa'ya uzanmak üzereydi ki, hakemin icat ettiği penaltı, oyunu uzatmaya ve altın gole götürdü. Lucescu Fatih'i oyuna alırken, koridorlardan saldırma emrini verdi. Bu Lucescu St.Gallen maçını yöneten hoca değildi. Kupa hak edenin olmuş, Galatasaray adını 2000 yılında Avrupa'nın en büyüğü olarak yazdırmıştı. HINCAL ULUÇ - SABAH Maçtan önceki yazımda şöyle demiştim: "Galatasaray büyük takımdır. Büyük takımlar da büyük maçlarda büyük oynarlar..." Nitekim öyle de oldu. Okan, Emre ve Suat'la orta sahayı kilitleyen Galatasaray, Real'in golü düşünmesini engelledi. Galatasaray 1-0 önde iken, herkes bu iş bitti gözüyle bakarken, hakemin haksız penaltısı geldi. Neyse ki, Cimbom, Fatih ve Jardel'in gayretleriyle hakemi de yenmeyi başardı. COŞKUN ÖZARI - FANATİK Galatasaray çok iyi bir oyun planı ile çıktı sahaya. Popescu, belki de Galatasaray'a geldiğinden beri en akıllı oyununu oynadı. G.Saray ekip olarak başarılıydı ama Okan, gecenin yıldızıydı. Hagi oynadığı sürece takımın maestrosuydu. Ve G.Saray'ı böylesine güzel bir motivasyonla, Real Madrid'ten ürkmeden başabaş bir oyun oynatan Lucescu'yu asla unutmayalım. Ne mutlu Galatasaraylı'yım, ne mutlu Türk'üm diyene... TURGAY ŞEREN - HÜRRİYET Galatasaray, zafer gecesi, dev firma Real Madrid karşısında Süper Kupa oynamanın onuru içindeydi. Oyuna iki takım da kontrollü anlayışı benimseyerek başladı. Ekibimiz maçın başlarında hücumda fazla başarılı olamasa da, Popecsu'nun başarılı yönetimindeki takım savunmasıyla rakibine pozisyon vermiyordu. Uzatmada Fatih'in getirip Jardel'in attığı mükemmel golle Galatasaray hak ettiği kupayı kazandı. Hepsine helal olsun... ÖMER ÜRÜNDÜL - MİLLİYET
Başka kupa var mı?Futboldaki yüz akımız Galatasaray, UEFA Kupası'ndan sonra Süper Kupa'yı da alarak Avrupa'nın rakipsiz en büyüğü olduğunu gösterdi. Türk futbolunda Terim ve G.Saray'la başlayan yükseliş, artık tavana vurdu. Artık biz Avrupa'dan değil Avrupa bizden çekiniyor. Artık, şerefli yenilgiler devri çok geride. Artık devir, Avrupa'nın en büyüğü olma devri. Galatasaray, geçtiğimiz yıl Terim ile başladığı kupa ambargosunu bu yılda sürdürüyor. UEFA'da şampiyon olarak tüm dünyanın gündemine oturan Cimbom, önceki gün de Avrupa'nın en büyük kupasını alarak, başarılarla anılan ismini ölümsüzleştirdi. Dünyanın gündemindeAvrupa'da ardarda kazandığı zaferlerle ülkemizin tanıtımında büyük pay sahibi olan Galatasaray, ülke olarak yapamadığımız yenilikleri, devrimleri gerçekleştirerek, kendini kabul ettirdi. Yıllardır kapısında bizi bekleten Avrupa, Cimbom'un büyüklüğü ve başarıları karşında bizi konuşur, bizi izler oldu. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da rakiplerinin 10'da birine sahip bütçeli kadrosuyla, Avrupa'yı dize getirdi. Avrupa artık Türk'ün gücünü ve azmini biliyor, çünkü hepsi G.Saray'a karşı ezildi, küçüldü. G.Saray yönetimi, teknik heyeti ve futbolcuları bu büyük zaferleri tek kelime ile özetliyorlar, "inancın zaferi..." İnandılar... Kazandılar...Galatasaray, Real Madrid karşına çıkarken, herkes 3 gün önceki Gallen maçını düşünerek, ümitsizdi. Ama Lucescu ve futbolcular, rakibe göre futbol oynayacaklarını, istedikleri zaman her takımı rahatlıkla yenebileceklerini biliyorlardı. Karşısında bir futbolcusuna 103 milyon dolar ödeyen bir ekip vardı. Ama sahadaki 11 aslan yüreklerini ve tüm hırslarını sahaya yansıtınca favori gösterilen ekip sahadan silindi. UEFA Kupası'ndan sonra Süper Kupa'nın da İstanbul'a gelmesi, doğrusu Avrupalılar için milenyumun şoku bizim için ise Türk futbolunun şahlanışı oldu. Şimdi yeni hedef Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu....
|
|
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim |
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|