Kartal acıları oynadı

Futbol aslında çok basit bir oyun. Ama hataya asla müsade etmiyor. Oysa herşey ne kadar güzel başlamıştı. Oyunun ilk 20 dakiası çok kritiktir bu maçlarda. Milan, evsahibi olmanın verdiği avantajla oyuna hızlı başlamış ve ileri uçta baskı kuramayan Kartal'ı, rahat bıraktığı tecrübeli Costacurta'nın oyun kuruculuğunda adeta yarı sahasında hapsetmişti.

Ama kritik dakikaya geldiğimizde Milan defansında havaya uzanan Tomas Helveg'in eli sevinç dakikamızı işaret eden an olmuştu. Bu Milan'ın o dakikada yaptığı tek hataydı.

Oyunun kaderi, yapılan bireysel hatalarla değişti. Hava hakimiyetimizin olmayışı, üstelik hava toplarından gelen iki golün Türkiye Ligleri'nde yüksekten geçit vermez dediğimiz Halilagiç tarafından adeta rakibe hediye edilmesi, doğrusu inanılır gibi değildi.

Penaltının oluşumunu çıplak gözle farkedemedik. Ama oradaki defans hatasını üzülürek izledik. Kısacası, golleri Milan atamadı, onlar, arz edilen ikramı reddetmediler.

Milan eksikti, Boban gibi bir yıldızdan mahrumdu. Ama oyun San Siro'da oynanıyordu ve bu statda maç kazanmak, hele Milan gibi tecrübeli bir rakibi ekarte etmek gerçekten zor; hatta adeta imkansız.

Scala buraya 1994 yılında başında bulunduğu Parma ile Milan'a karşı kazandığı zaferi tekrar etmek için gelmişti. Ama kurt hoca, takımının böylesine acemi hareketler yapacağını hesaba katmadı, katamadı.

Milan'ın eksikleri çoktu. Ama Beşiktaş, tek eksiği olan Nihat'ın yokluğunu ziyadesiyle hissetti. Yani bir taraf kadro zenginliği yaşarken, Beşiktaşımız bir anlamda da kadro fakirliğinin hüsranını yaşadı.

Beşiktaş, inşallah bundan sonra, bu ağır yenilginin altından kalkar.