Bombalar

Başlığı görünce, Spor Müdürümüz Hüsamettin Acar'ın kitabından bahsedeceğimi zannetmeyin.

Bu bombalar, takımlarımızda yer alan ve kendi ceza alanları içinde şuursuz hareketlerde bulunan savunma futbolcuları.

Futbolculuk zor bir iş.

18-30 yaş grubu arasında olup, biraz şansı, biraz da yeteneği ile dikkat çeken futbolcuların gerçekleştiği bu spor organizasyonda savunmacılar önemli yer teşkil eder. Gerçi golü atan her zaman parsayı toplar, ama savunmacılar, bilhassa deplasman maçlarında deknik direktörlerin gözleri olur.

Bugün, oyun içinde sinirine hakim olamayıp, takımlarını yakan savunma futbolcularından bahsedeceğim.

Geçen haftaki Birinci Lig maçlarının büyük kısmını televizyondan izledim.

Teknik direktör olsam, bu savunmacıları ceza alanına sokmamanın yollarını arardım.

Bu savunmacıların başında Beşiktaşlı Erman geliyor. Erman, sezon başından beri, bilhassa ceza alanı içinde takımını yakıyor ve şuursuz hareketiyle sık sık penaltı yaptırıyor.

Sadece Erman mı?

Galatasaray'dan Bülent, B. Emre, şimdilerde oynayamayan Beşiktaşlı Ali Eren, Trabzonsporlu Osman, Siirt Jetpasporlu Kadir, Ankaragücü'nden Yılmaz ve Hakan Kutlu, Adanasporlu Timur, Gençlerbirliği'nden Tolga, Yimpaş Yozgatspor'dan Selim, Gaziantepspor'dan Mert, İstanbulsporlu Recep, hep bu tip futbolculardan.

Bu rakam çoğalabilir. Şimdilik aklıma bunlar geldiği için yazıyorum.

Bu futbolcuların teknik direktörlerine ve taraftarlarına Allah sabır versin.

Gönülden oynadıkları bir gerçek. Ancak, futbollarını, olmaması gereken hareketlerle tamamlayan bu isimler, zaman zaman, kaş yapayım derken göz çıkartıyorlar.

Biraz dikkat, gönülden oynayan bu futbolcuların güzelliklerini ortaya çıkartabilir.

Bilmem bu konuda haksız mıyım?