YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Dizi...

  Arşivden Arama

 

 

Aydınımızın mürekkebi yazmıyor

Bir zamanlar bu ülkede bir aydın tahakkümü vardı. Halkın kahir çoğunluğunun içinde bulunduğu karanlıktan paçasını kurtarıp Batı'dan doğan güneşin kavurucu ışığı ile aydınlanmış olanlarımızın ihdas ettiği bir burnu büyükler sınıfı vardı unutulmaya yüz tutmuş yakın geçmişimizde. Hani, "halka rağmen halk için" nidalarıyla Türkiye'deki despot rejimi sahiplenen sınıf. Entel barların dumanlı ve alkol kokan havasında ürettikleri nadide ideoloji kırıntılarını kalemleriyle satan, rejimin en kasap defans ve en atak forvet oyuncularını kadrosunda koşturan bu aydın sınıfını mumla arıyoruz bugünlerde.

Ülkemizin yetiştirdiği bu nadide yabani bitkilerin düşünce hayatımızdaki yerini artık ihale takipçisi, banka danışmanı, portföy yöneticisi, komisyoncu, reklamcı ve spor takımı sözcüsü nevinden ısırgan otları sardı. Kalemini halka rağmen halk için oynatanların yerinde yeller esiyor. Günümüzün ortalama aydını, halkın vergilerini birilerinin cebine hortumlayan bir tezgahın temizlik görevlisi olarak sırıtıyor sözgelimi kartel medyasının kendisine ayırdığı köşedeki fotoğrafından. Bankalar, holdingler, aracı kurumlar, reklam şirketleri, hayali ihracatçılar, siyasiler, sivil ve askeri erkan, güvenlik güçleri ve mafya arasında dönen muazzam bir erk ve kirli para çarkının propaganda memuru gibi çalışıyor bugünün aydın sıfatlı tipleri. Gelen gideni aratıyor gerçekten de.

Gidenlerle birlikte, var olan iyi kötü bir ahlak ve sorumluluk standardı da kaybolup gitti. Savundukları fikirler her ne kadar tahakkümcü ve halka rağmen geliştirilmiş olsa da, eskinin aydını belli bir ahlaki tavrı ifade ediyordu. Tabuları yıkmak için yeni tabular koymuş, bu tabuların da kendisine has bir etiği oluşmuştu. Kalem kırılır, ama ideolojiden asla vazgeçilmezdi. Solcuysan solcuydun, öyle Sovyetler'in dağılması gibi eften püften bir gerekçeyle solculuktan taviz verilmezdi. Sağcıysan ha keza. Sonradan yetme "İslamcı" aydın tiplemesinde bile bu standart yerleşmişti: İran'da işler ters gitmişse, suç Farisiler'indi, ideolojinin değil. Bulurdu kendine yeni bir deneme tahtası, Afganistan gibi. Gerçi halk reayaydı hepsi için, devlet ve devrim esastı. Tahakkümcü zihniyet, Osmanlı aydınından mirastı. Kelle gider, sürgün yenir, ama bu zihniyet terkedilemezdi.

1980'lerin yeni ekonomi anlayışıyla birlikte tüm ideolojiler laikleşip dünyevileşince değişti aydınımızın ahlak anlayışı da. İdeolojinin buharı olduğu lokomotifi, artık para çalıştırıyordu. O güne kadar rakının yanına kuru ekmeği ve yerli sigarayı meze yaparak idare etmiş olan dünkü aydınımız, parayla tanışınca şampanyayla banyo yapar hale geliverdi bir günde. "İslamcı" aydınlarımız için rakının yerine demli çay, şampanya yerine de Kristal Kola'yı ikame edebilirsiniz.

Böylece aydın taifesi kısa sürede evcilleşmiş, ideolojik fikir kırıntıları yerine bundan böyle danışmanı olduğu sermaye sahiplerinin öncelikleriyle uğraşmaya başlamıştı. Her şey değişmiş; geride sadece devletçilik ve ondan mülhem bir despotizm kalmıştı. İdeolojik devletçilik uçup gitmiş, yerini pragmatik bir devletçilik almıştı. Öyle ya, Türkiye'de hâlâ koyu bir devletçilik hakimdi. Devlete yakın olmadan paraya ve güce yakın olunamazdı.

Şu sıralar gündemde olan basın ahlakı da işte bu yüzden oldukça trajikomik ve sathi bir tartışma olarak sırıtıyor. Aydınımızın ahlakı bile para ile ölçülür olmuşken, hangi ahlaktan söz edilebilir ki? Medyanın, kamuoyunu bilgilendirme aracı olduğuna hâlâ nasıl saf saf inanabilirsiniz ki? Medya artık ideolojik bir propaganda aygıtı bile değil. Daha çok para ve siyasi nüfuz oluşturmak için kullanılan bir katliam cihazı. Halihazırda sürdürülen basındaki ahlak tartışması Türk aydının bu evcilleşme sürecinin küçük bir yansıması. Mürekkebi kurumuş aydınımız sanık sandalyesinde. Onlar kendi kalemlerini kırmadılarsa da, bir türlü aydınlanmayan halk onların kalemlerini çoktan kırdı bile.


12 KASIM 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Melikşah UTKU

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...