YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Dizi...

  Arşivden Arama

 

 

Susan yazar

Aslına bakarsan susan yazar olur mu? Hem yazar olmak, hem susuyor olmak nasıl bağdaşır?

Susacaksa niçin yazıyor ve ne yazıyor?

Böyle susmak olur mu?

Eğer bunun adı susmak değil, kaçmaktır denirse, o zaman biz de, demek ki, yazar, kaçarak da bir şeyi anlatmanın üstesinden gelebilirmiş deriz. Değil mi ki, onun yazdıklarından ve yazmadıklarından anlam çıkartmak mümkün oluyor.

Şimdi yazar denilince çoğunlukla gazete yazarı akla geldiğinden ve gazete yazarının da aktüele bağlı kalması gerektiği düşünüldüğünden, "yazar"ın ille de aktüel üzerinde "kalem oynatması" bekleniyor. Oysa gazetede her yazan gazeteci değildir, gazetecilik ayrı bir iştir. Her gazetecinin de yazar olması gerekmez. Çünkü bilinen ve geleneksel anlamıyla "yazar" denilen kişinin edip olması gerektiği düşünülür ve edebî ürünler ibda etme yolunda çaba göstermesi beklenir. Oysa gazetecinin işi bu değildir. Gazetecinin işi, haberleri, haberlerle ilgili yorumunu yazı marifetiyle başkalarına aktarmaktan ibarettir. Eğer yazar denilen kişiyi yalnızca bu dar anlamıyla kabul ediyorsak, bu durumda, onun susan bir "gazeteci" olması reddedilmelidir. Yazar, ancak böyle bir bağlam içine, yani yalnızca gazeteci olarak düşünüldüğü takdirde onun susması tecviz edilemez. Eğer böyle bir durumda ortalıkta bir sükûnet gözleniyorsa, bu sükûnetin farklı bir anlama delalet ettiğini bilmemiz gerekiyor.

Edebiyat yazarının işiyse, her hâlükârda dolayıma başvurmaktır. Onun doğrudan anlattığı sanılan şey bile aslında bir dolayımın ürünüdür. İşte orada, söylenenler kadar söylenmeyenler de anlam taşır. Söylenenlerin anlamından söylenmeyenlerin anlamına ulaşılabildiği gibi, söylenmeyenlerden hareket edilerek söylenenlerin anlamlarına da ulaşılabilir. Bu durum, aslında, bizatihi yazının bir sanat olma ırasından doğar. Bir tabloda kullanılan renkler olduğu gibi, kullanılmayan renkler; ve kullanılan figürler olduğu gibi kullanılmayan figürler de bulunur ve hem kullanılanlardan, hem kullanılmayanlardan anlamlar çıkartılır.

Aslında ben, insanın işin içine girdiği bir yerde, düz, dolayımsız bir anlamın bulunabileceğine kani değilim. Eğer işin içinde insan kafası yer almışsa, orada bir örtü vardır. Örtüler kaldırıldıkça onların her birinin altında yeni bir örtü keşfedilir ve bu ilânihaye devam eder. Böylece bir yazarın sustuğu zamanda bile konuşmakta olduğu ve tam tersi.. konuşurken bile susmakta olduğu anlaşılabilir hale gelir.


12 KASIM 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Rasim Özdenören

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...