YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Azınlık olanlar Olmayanlar

Bir ülkenin azınlıkları, özgürlük ortamı ne kadar geniş olursa olsun, her zaman ve her toplumda bir daralma hissedebilirler. Bir tv programına çıkan Ermeni gençlerinden biri, ismi "Arman" olmasına rağmen, babasının kendisini toplum içinde "Erman" diye çağırdığını söylemişti. Özgürlükler daraldıkça, azınlıkları kuşatan psikolojik daralma ve kendini gizleme eğilimi de artar.

Buna karşılık, bir ülkenin hiç de azınlık statüsünde olmayan ana insan unsurunun böyle bir daralma hissetmesi o ülkedeki sistemin "insan hakları" alanında ciddi sorunlar ihtiva ettiğinin göstergesidir.

Avrupa Parlamentosu'nun "AB'ye üyelik yolunda Türkiye Tarafından Atılan Adımlar" konulu raporunda, "Ermeni azınlığa yönelik insan hakları kısıtlamalarında bir iyileşme yok" ifadesinin yanında, altında veya üstünde, "ideolojik ve dini sebeplerle kamu görevlilerine baskı yapıldığı"ndan, "Erbakan'ın cezaevine gönderilmesi ihtimalinin düşünce özgürlüğüne yönelik kısıtlamalarda bir iyileşme olmadığının ifadesi olduğu"ndan, "Kürt meselesinde bir ilerleme olmadığı"ndan söz ediliyor. Bu ifadeler, Türkiye'de azınlık statüsündeki insanların insan hakları alanında yaşadığı sorunları değil, hemen tüm toplumu etkileyen kısıtlanmış yapıyı ortaya koyuyor.

Peki AP Raporu'nun Türkiye'de insanları yakalayan bir yanı var mı, yoksa havada kalmış, önyargılı iddialar durumunda mı gözüküyor?

Ne yazık ki, AP raporunda bu ülkede pek çok insanın yaşadığı halet-i ruhiyeyi yakalayan bir yan var.

"Ne yazık ki" diyorum, çünkü bu ülkede pek çok insanın, ellerinden alınan en tabiî haklarının uluslararası kurumlar nezdinde ülkelerine yönelik suçlama olarak ortaya konmasından derin üzüntü duyduklarını biliyorum.. Ama bu haklara başka türlü kavuşamama gibi bir tıkanmayı da yaşıyorlar.

Evet, "dindar" insanlar da bu ülkenin asli insan unsurunu oluşturuyor, kendilerini "Kürt" diye tanımlayanlar da... Ve Türkiye nüfusunun çok çok büyük bir bölümünü oluşturan, asla "azınlık" statüsü içinde bulunmayan, bu ülke nüfusunun ana harcı durumunda olan her iki grup, "insan hakları alanında ciddi ihlaller"le karşı karşıya olduğunu düşünüyor.

Nasıl ürettik biz, böyle, azınlığı-çoğunluğu ile aşağı yukarı tüm toplumun hayatını daraltan bir sistemi? Kim üretti?

Kimse, "kimin ne derdi var?" diye sormaya kalkmasın!

Hakimden savunma istiyorsunuz:

"Sosyal ve ailevi yaşantınız ile eşinizin yakın zamana kadar benimsediği çağdaş olmayan giyim tarzı itibariyle, laiklik karşıtı düşüncelere yakınlık duyduğunuz hususunda kanaat uyandırdığınız, bu arada evinize gelen misafirleri 'haremlik-selamlık' tabir edilen yekilde ağırladığınız ve keza, dairedeki odanızda radyo ve teypten dini yayınlar ve ilahi dinlediğiniz ileri sürüldüğünden..."

Kamu görevlilerinin sadece kendi özel hayatını değil, eşinin özel hayatını bile tarassut eden, evinin içini gözetleyen, misafir kabul tarzına standart getirmeye çalışan, her tarafı korkunç bir dayatma kokan şu anlayışa bakın!..

Bu, insan haklarına saygılı bir ülkenin devlet arşivine girebilecek bir belge mi Allahaşkına!?! Bu belgeyi görüp de bu yüzyılda utanç duymayacak bir devlet görevlisi arıyorum!..

Bunlar olup bitiyor ve herkes seyrediyorsa, Avrupa Parlamentosu veya bir başkası gelip, kendi vatandaşınızın haklarını size karşı korumaya yönelecek, "Adam gibi insan hakları" isteyecektir sizden...

İnsanlar taktığı alyansın bir kimlik bildirimi olarak görülmesinden tedirgin... Dizindeki veya alnındaki secde izinin tanınmasından tedirgin insanlar... İnsanlar saçlarından, sakallarından, bıyıklarından tedirgin... Mezun olduğu okuldan, gittiği dershanenin fişlenmesinden tedirgin... Kendinin, eşinin giyim-kuşamı insanların hayat-memat meselesi haline getirilmiş...

Hatta bu ülkenin ana insan unsuru, azınlık hakları konusundaki uluslararası hassasiyete bakıp, "Bari bizim de azınlık haklarımız olsun" demeye başlamış...

Bu durumdan sorumlu olanlar utansın!

Siz işi gücü bırakmış, Meclis'in normal prosedürünü de çiğneyip, milletvekillerinin parmaklarına müdahale edip, kamu görevlilerinin adeta geleceğini yokedecek bir kıyım operasyonuna yasal kılıf oluşturmaya yöneliyorsunuz. Sonunda nasıl akıl almaz bir kıyıma yöneleceğinizin örneği, şu an, bir (belki onlarca) hakimden istediğiniz savunma belgesinden anlaşılıyor. Elinizde kanun yokken bunu yaparsanız, kanunla ne yapmazsınız?!

Avrupa ne yapsın!

Yarın "insan haklarını ihlâl dosyası"na bir madde de, bu kıyım kanunu sebebiyle girecek.

Vatandaş sesleniyor:

-Kıbrıs için, milli davalarımız için, ülke bütünlüğü için canımızı verelim. Ama birileri de ülke insanına saygı duymayı öğrensin. İnsan hakları üzerindeki tasalluttan vazgeçsin. AB'ye insan hakları ile Kıbrıs dayatmasını yanyana sunma imkânı vermesin.

Özgür bir ülkenin özgür insanları olmak istiyor insanımız.

Üzerinde hissettiği kaba kuşatmayı, Avrupa'nın muhtemel hesaplarından çok daha yakın, reel ve bıktırıcı buluyor. Bağımsızlığına bu kadar düşkün bir millet, "En temel insani haklarımızı, özgürlüklerimizi ancak Avrupa'nın baskıları ile elde edebiliriz" düşüncesine prim vermeye başlamışsa, onu o noktaya itenlere düşer öncelikli özeleştiri...

Bölücülük Türkçe de yapılır, Kürtçe de İngilizce de...

Önemli olan böyle bir propagandadan etkilenecek bir toplumsal vasat üretmemektir. Korkulacak olan, insanınızın yüreğini kaybetmektir. Ne yazık ki orada yara açılıyor...


16 KASIM 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Ahmet Taşgetiren

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...