Andıç'lı resepsiyon

Genelkurmay Başkanlığı, önceki gün Gazi Orduevi'nde yaklaşık 200 gazetecinin katıldığı basınla tanışma kokteyli düzenledi. Resepsiyona Andıç mağdurları Cengiz Çandar ve Mehmet Ali Birand'ın da davet edilmesi, "Genelkurmay barış eli uzattı" yorumlarına neden oldu.

Gecenin ev sahibi Genelkurmay Genel Sekreteri Tümgeneral Aslan Güner ile Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Kurmay Albay S. Zeki Çolak idi.

Andıç sorularının önünü kesti

Tümgeneral Güner, açılışta yaptığı konuşmaya, "Hepiniz Andıç belgesini soracaksınız. Şimdiden söyleyeyim, biz o konudaki görüşümüzü zaten açıkladık'' sözleriyle başladı. Gazetecilerin sorusu üzerine Andıç belgesinin nasıl sızdırıldığı konusunda araştırma yapıldığını belirten Güner, karargah içi taslak çalışma niteliğindeki "Andıç"la ilgili olarak daha önce açıklama yaptıklarını hatırlatarak, "İlave edeceğimiz bir şey yok" diye konuştu. Açıklamanın dava konusu olduğunu belirten Güner, "Bu tamamen hukuksal birşey. Onun üzerinde de konuşmak istemiyorum. Ama açıklamada, hiçbir kişi hedef alınmamıştır. Bir nedenle üzerine alınıp dava açan varsa o kendi takdiridir" dedi.

Kürtçe TV tartışması

Tümgeneral Güner, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, Türkiye'nin AB'ye girmesine karşı olmasının mümkün olmadığını belirterek, "Ama 'bu kayıtsız şartsız mı olmalı' bölümünde, farklı düşünüyoruz" dedi. Güner, Kürtçe televizyon tartışmasıyla ilgili olarak da, "TSK'nın tek kaygısı Türkiye'nin üniter birliğini bozmasıdır. Sonuçta ortada bir belge var. Silahlı Kuvvetler, uygun ortamda her biri için düşüncelerini ifade edecektir" diye konuştu.

MASK anayasa değil

TSK'nın "tehdit algılamasının değişip değişmediği" sorularını cevaplayan Tümgeneral Güner, Milli Askeri Stratejik Konsept'in (MASK) bir anayasa olmadığını, sürece bağlı olduğunu kaydetmesi dikkat çekti. Dışarıda terörist varken, tehdit algılamasını henüz değiştirecek noktaya gelindiğini söylemenin erken olduğunu vurgulayan Tümgeneral Güner, PKK'nın yurtiçinde marjinal hale geldiğini, ancak yurtdışında kadrosunu tuttuğunu, toplam 4500-5000 teröristi bulunduğunu kaydetti.

Tümgeneral Güner, tüm basın mensuplarına eşit mesafede olduklarını vurgulamasına rağmen, Andıç'ı günyüzüne çıkaran Yeni Şafak gazetesi yazarı Nazlı Ilıcak resepsiyonda yoktu. Yeni Şafak, Zaman, Akit de davete çağrılmadı... n İSTANBUL

Çandar: TSK normalleşti

Andıçzeede gazeteciler Cengiz Çandar ile Mehmet Ali Birand, Genelkurmay tarafından verilen resepsiyona davet edilmekle, bir anlamda 28 Şubat sürecinde konulan ambargoyu da deldiler. Çandar, bunu, "Normal olan çağrılmamızdır. Anormal olan ise çağrılmamızdır" sözleriyle değerlendirdi.

Çandar, resepsiyona davet edilmeleri konusunda şunları söyledi: "Çağrılmamız gayet olumlu bir adım. Ben tanımmış bir gazeteciyim. 400 basın mensubunun çağrıldığı bir resepsiyona benim de çağrılmam normal. Anormal olan daha önce çağrılmamış olmamdır. Genelkurmay'ın bu çarpık yanlışlıktan vazgeçmesi olumlu bir adımdır."

Basına verilen resepsiyonların Genelkurmay eski Genel Sekreteri Tümgeneral Erol Özkasnak döneminde başladığını hatırlatan Çandar, "Erol Özkasnak döneminde verilen resepsiyonlara çağrılmadım. Andıç yazarlarından birisi Erol Özkasnak'tır. Bu nedenle bu kişinin beni çağırmasını da beklemiyordum. Ancak Genelkurmay'ın böyle bir yanlışlığa düşmesi doğru değildi. Genelkurmay olması gerekeni yaparak beni resepsiyona çağırdı. Ben Genelkurmay ve TSK aleyhine yazılar kaleme almadım" diye konuştu.

Andıç'a yeni boyut

Cengiz Çandar, Genelkurmay Genel Sekreteri Tümgeneral Aslan Güner'in "Andıç'la ilgili açıklamada kimse hedef alınmamıştır" dediğini hatırlatarak, şunları söyledi: "Geçen hafta yapılan açıklamayı hatırlattıktan sonra böyle bir açıklama yapması Andıç tartışmalarına yeni bir boyut kazandırmıştır. Bir anlamda açıklama düzeltilmiştir. Bu açıklama ile hiç kimsenin hedef alınmadığı da ortaya çıkmıştır."