Şampiyonun resitali

Bir zamanlar A Milli Takımlar bazında karşımıza B kadrosuyla çıkan Dünya ve Avrupa Şampiyonu Fransa bu kez tüm aslarıyla İnönü'deydi.

Şampiyon, sahada adeta ders verirken, ne yazık ki, bu çok ünvanlı mükemmel takımı az sayıda seyirci izleyebildi.

Futbolumuz belki eskisinden iyi ve ileride, ama seyirci açısından sınıfta kalıyoruz.

Kamerun, bu Fransa ile oynuyor ve tribünlere 70 bin seyirci topluyor. Ama İnönü'de Fransızlar'ın sesi bizlerden daha çok çıkıyorsa, gerisini siz düşünün.

Fransa, bizlere futbol resitali verirken, tüm sistemleri adeta ders verircesine uyguladı. 3-5-2'yi böylesine güzel tatbik ederken ve gol yollarında iki kişiyle defansımızı dağıtırken arkadan bindirme yaparak sahada dantela ördüler.

Ay-Yıldızlı çocuklarımız, bu maçta eğer rakiplerinden topun nasıl kullanılacağını, defansta nerede ve nasıl durulacağını, gol yollarında pozisyona nasıl girileceğini birazcık öğrenirlerse; bu zamansız maçın kazanç hanesine ancak bunları koyabiliriz.

Fransa, ünvanına yakışır şekilde her maç gibi bu "özel" karşılaşmayı da ciddiye alırken, bizim çocuklar hala dostluk maçlarının mahmurluğundan kurtulamamışlar.

Her zaman olduğu gibi, forvetimizde gözler Hakan Şükür'ü aradı ve O'nun Milli Takım için ne denli vazgeçilmez bir oyuncu olduğu bir kez daha kanıtlandı.

Bu maçtan gerekli dersi alırsak, ne ala. Almaz isek, biz bu gidişin sonunu pek hayırlı göremiyoruz.