GAZOZUNA MAÇ!...

Başlığa bakıp da aldanmayın. Bu maç gazozuna bile değildi. Mahalleden yirmiiki kişi toplanmış kendi aralarında gırgır yapıyorlar!..

Dün akşam İnönü Stadı'ndaki hava aynen yukarıdaki gibiydi. Gecenin saat 21.30'unda başlayan bir özel maç, tribünde kendi aralarında eğlenen 3-5 seyirci, sahada ise "Dar alanda kısa paslaşmalar"...

Dünya ve Avrupa Şampiyonu bir ekibi Türkiye'ye getiriyor; Hadi diyelim ki çeşitli anlaşmaların sebebiyle saati ayarlayamadık. Bu maç boş tribünler önünde mi oynanır Allah aşkına?..

Şu seyirciye hiç değilse maçın ücretsiz olduğu duyurulup da tribünler doldurulamaz mıydı? Tribünler dolu olsaydı bu maçın skoru kesinlikle daha farklı olurdu...

Çaresiz Şenol hoca sakatlıklar yüzünden doğru dürüst bir kadro kuramamış. Hakan Şükür'süz bir forvet, Alpay'sız bir defans ancak bu kadarını becerebiliyor.

Sonuçta bir özel maçtı Dünya Şampiyonu'na kaybettik.

Sizlere başka bir yerde bulamayacağınız bir kaç istatistik:

Fransa'nın ilk 11'ndeki bütün futbolcular gurbetçiydi. Bizde ise bir tek gurbetçi vardı Mustafa İzzet.

Maç boyunca Okan tam 13 defa düştü veya düşürüldü.

Maçın Yunanlı hakemi çok başarılıydı diyelim de Türk-Yunan barışına katkıda bulunalım...