YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan

  Arşivden Arama

 

 

Nazar değmesin

 
Bilgisayar teknolojisi yakın tâkibe çok müsait. Bu iki yönlü bir trafik; pek çoğumuz 'hacker' denilen genç bilgisayar korsanlarının en güvenlikli bilgisayarlara saldırdıklarını biliyoruz.

 

Arşivimi ne zaman övseler, içimden, "Aman nazar değmesin" düşüncesi geçer... Arşivini elektronik ortamda saklayan biri için 'nazar' bilgisayara virüs girmesidir... Şimdiye kadar virüslerle çok boğuştum, bulabildiğim tek çareyi uyguluyorum ve arşivimi birden fazla ortamda saklıyorum...

Geçenlerde ABD'de yaşayan bir dostumdan uyarıcı bir mesaj aldım... Microsoft firması, Windows programı içine yerleştirdiği iki '*.dll' dosyası ile bilgisayarlarımızı istediği gibi manipüle edebilir hale getirmiş... Dostum, "Aman ha" diyor, "O iki *.dll uzantısını hemen sil, yoksa adamlar ne düşündüğünü istedikleri an öğrenebilirler..."

Bu, benim için, öyle sanıldığı kadar korkutucu bir durum değil; netice itibariyle, ne düşündüğünü hergün açıklayan biriyim ben... Bilgisayar arşivimde de 'bana özel' bilgiler, ya da kozmik gizliliği olan belgeler bulunmuyor... Dünyayı sarsacak skandallar, hükümet düşürecek çapta yolsuzluklar açıklamamı beklemiyor benden okurlarım... Mütevazı bir kulis yazarıyım ben ve Bill Gates'in ya da patronlarının ilgi alanına girdiğimi de hiç sanmıyorum...

Bilgisayar teknolojisi yakın tâkibe çok müsait. Bu iki yönlü bir trafik; pek çoğumuz 'hacker' denilen genç bilgisayar korsanlarının en güvenlikli bilgisayarlara saldırdıklarını biliyoruz. Evlerinin bir odasına kurulu bilgisayarın başına oturup Pentagon'un, Merkez Bankası'nın, ya da ne bileyim CIA'nin çok sıkı korunan network ağına giren gençler bunlar... En parlakları Mitchnik şu sırada bir cezaevinde yatıyor...

Trafiğin bu yönü fazla önemli değil, çünkü çok sıkı korunan bilgilere, kurumlar, genellikle dışarıdan geçit tanımıyorlar... Elektronik dosyaların dışarı çıkartılmasına da izin verilmiyor. CIA'nin eski başkanlarından Deutch'ün başı kimseye haber vermeden evine taşıdığı elektronik dosyalar yüzünden dertte; oradan da biliyoruz ki, CIA ağına girmek, üzerinde 'sadece başkan için' yazılı dosyalara göz atmak mümkün değil...

Trafiğin öteki yönü daha önemli. Bilgisayarımıza yüklediğimiz programlarla meraklı burunlara 'arka kapı' sağlayabiliyoruz. Bilgisayarımızla ulaşılınabilir olduğumuz her ortamda, İnternet'ten sörf yaparken, icq üzerinden haberleşirken, birileri, onbinlerce km öteden burunlarını çalışmalarımıza sokabiliyorlar...

Bu tür programların en ünlüsü, birkaç yıl önce Kulis'te gündeme getirdiğim 'Promis'... Literatüre 'truva atı' kavramını kazandıran bir program bu. ABD adalet bakanlığı tarafından desteklenen program, çeşitli ağlara yüklü bilgileri tek bir ağ üzerindeymiş gibi kullanma imkânı sağlıyor. Bu program sayesinde, kanun kaçaklarının peşine düşmek çocuk işi haline geldi... Geliştiren firmadan adeta zoralım yoluyla elde edilen bu programı, ABD, dost ülkelerin hizmetine sunmakta hiç cimri davranmıyor... Ben konuyu ele aldığımda, Türkiye dahil 26 ülkenin içişleri veya savunma bakanlıklarında bu program kurulmuştu bile.

'Promis' müthiş kolaylık sağlayan bir program, fakat önemli bir kusuru var: Sistemine programı yükleyenler bilgisayarlarının arka kapılarını meraklılar için açık bırakıyorlar... İsteseler de istemeseler de, Sam Amca, o ülkedeki bütün gizli bilgileri kendi ana bilgisayarına saniyeler içerisinde aktarıveriyor... Programda, 'truva atı' olma özelliği var çünkü; her yeni yüklenen bilgi belli aralıklarla Washington'daki ana bilgisayara geçiliyor...

Biz habersiziz, ama Amerika'nın yakın tâkibi altında olduğunun Avrupa epeydir farkında. Avrupa Parlamentosu İngiliz gazeteci Duncan Campbell'e hazırlattığı 'Echelon Raporu' ile rahatsızlığını dışa vurdu. Avrupalıların "Elektronik casusluk yapıyorsunuz" suçlamasına, Amerikalıların, "Yok öyle bir şey" diyerek inkâr yoluna saptıklarını veya "Af edersiniz" cevabını verdiklerini sananlar yanılıyor... 17 Mart tarihli Wall Street Journal gazetesinde, CIA eski başkanı James Woolsey, "Evet dostlar, sizleri yakından izliyoruz ve izlemeye de devam edeceğiz" 'müjdesini' verdi...

Bakın Woolsey WSJ'da ne yazıyor: "Neden sizi gözlediğimizi soruyorsunuz değil mi? Cevap Campbell raporunda var aslında. Casusluk yapılan Thomson-CSF olayında rapor şunu diyor: 'Şirket Brezilya hükümetinin ihale komisyonu üyelerine rüşvet verdi.' Airbus konusunda da bulgu şu: 'Airbus aracıları Suudlu yetkililere rüşvet teklif ettiler.' Herhalde şimdi anladınız dostlarım; sizi izliyoruz, çünkü rüşvet veriyorsunuz..."

Woolsey'in bu yazısıyla, ABD, elektronik casusluk yoluyla bilgi elde ettiği itirafında bulunmuş oldu. CIA'nin eski başkanı, casusluğu, Avrupa'nın sanayi alanında haksız rekabete başvurmasıyla açıklıyor. Örnek iki olaydan haklı olduğu anlaşılıyor; ancak, ABD elektronik casusluk yoluyla sadece rüşvet bilgilerine ulaşmıyor ya! Acaba başka alanlardaki bilgileri nasıl değerlendiriyor? O bilgiler sayesinde elde ettiği gücü başka ülkeler üzerinde 'şantaj' olarak kullanıyor olmasın?

Airbus firmasının adını 'rüşvet' sözcüğüyle yanyana görünce şöyle bir irkildiğimi saklayamam... Hayır, "Acaba?" ile başlayan soruyu THY yönetim kurulu başkanı Cem Kozlu'nun böyle bir şeye mahal vermeyeceğini düşündüğümden sormayacağım... Uçağa binip hostesten Yeni Şafak istediğimde olumsuz cevap almama rağmen hem de...

Virüs de, meraklı burun da günümüzün relaitelerinden işte... Ne diyeyim, nazar değmesin!


21 Mart 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Taha KIVANÇ

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...