T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

K Ü L T Ü R

GÜNÜMÜZ YAZARLARI
Ders kitaplarına girebilir mi?

Batıda henüz klasik bir değer ve hüküm taşımayan yazarlar ders kitaplarına dahil edilmez.

OSMAN AKKUŞAK
Öteden beri sol ve kozmopolit çevreler; edebiyat ders kitaplarına, günümüz yazarlarından nümûneler alınması gerektiğgini tekrar tekrar gündeme getirirler.. Bu fikirlerinden etkilenen Milli Eğitim Bakanlığı, bu defa, hem Divan Edebiyatı ve Cumhuriyet öncesi Türk edebiyatını Cumhuriyet edebiyatından ayırmaya, hem de müfredat programlarına günümüz yazarlarını da dahil etmeye niyetleniyor.. Ve işi karar aşamasına getirmeye çalışıyor..

Batı ülkelerindeki edebiyat öğretiminde takibedilen metod, henüz yaşamakta olan edib ve şairleri, daha yerinde deyimiyle henüz klâsik bir değer ve hüküm kazanmamış edebi şahsiyetleri, ders kitaplarına dahil etmemek şeklinde uygulanır. Esasen birçok san'atçının değeri yüzlerce örneğinde görüldüğü gibi, ancak öldükten sonra anlaşılabilmiştir. Bir an için Türkiye'de daha serbest bir usul takib ettiğimizi, edeceğimizi farzedelim... Bir kere, yaşamakta olan edib ve şairlerden hangilerini ders kitaplarına alacağımızı tayin ve tesbit etmek son derece müşkül bir iştir.. Hangi kriterlere göre seçeceksiniz? Bu kriterlerde anlaşmak mümkün müdür? Kriterleri hangi kurul tesbit edecektir? Kriterler tesbit edilebilse bile, belirlenen prensiplerin yazarlara tarafsızca tatbik edilmesinde bir başarı bir anlaşma kolaylığı sağlanabilecek midir?

Cevabı zor bulunabilecek bu gibi iyi niyetli sorulardan sonra esâsa gelelim.

Türkiye'de halkın seçmenlerin ve aydınların değişik hayat görüşlerine ve değişik dünya telâkkilerine sahib olduğu bir gerçektir.. Partiler yelpazesi de bunu göstermektedir.. Günümüz yazarları içinde gerçekten edebî değer taşıyanları tesbit etmek mümkün olsa bile, bunu değişik görüşteki aydın ve gençlik kütlelerine kabul ettiremezsiniz..

1963 yılında böyle bir hatâ yapılmıştır. O tarihteki koalisyon hükûmetinin millî eğitim bakanı İbrahim Öktem, bir genelge yayınlayarak, o zamanki Dil Kurumu tarafından teklif edilen veya yapılan (bazen de dil kanunlarına aykırı olarak uydurulan) kelimeleri kullanmayan ders kitaplarının kabul edilmeyeceğini ve okullarda okutulmayacağını tebliğ etti... Bir an da, ilim âleminin, edebiyat dünyasının ve basının alışmış olduğu kelimeler ve terimler yok oldu, ders kitaplarından kayboldu.. Daha sonraki yıllarda görülen fikir, biölgi ve san'at kısırlığında hattâ geçirdiğimiz sosyal ve ekonomik bunalımlarda bu dil erozyonunun mutlak surette etkileri vardır. Şimdi de değerleri, sanatları, marifetleri kendinden ve yoldaşlarından menkul bazı isimleri ders kitaplarına sokarak, yeni bir erozyona yeni bir kültür yıkımına sebep olmamalıyız..

Sayın Bostancıoğılu, sakın böyle bir yanlışlığa âlet olmayınız, meydan vermeyiniz.. Size yakışan budur!..



30 Aralık 2001
Pazar
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED