T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Medeniyet yobazlığı

Medeniyetin, yeni bir insan tipi ve toplumsal yapının oluşumuna yönelik ilişkiler bütününü temsil eden üstün bir yaşama tarzı olduğunu hepimiz biliyoruz. Ayrıca, medeniyet seviyesinin; birçok bilgi ve tecrübenin sonunda kazanılmış bir seviye olduğu da açık. Buna rağmen, günümüzde medeniyetin bir baskı ve mücadele aracı haline getirilmiş olduğu da, karşılaştığımız gerçeklerden biri. Peki, ne oluyor da, insanlığın bunca yıllık birikiminden sonra, medeniyet adına zulüm, haksızlık ve ikiyüzlü tutum ve davranışlar ortaya çıkabiliyor?

Medeniyetin en belirgin vasfı, insanın niteliğinde ve yaşama tarzında ortaya koyduğu yenilik ve mükemmelliktir. Bir diğer ifade ile, ruh ve manada görülen gelişim ile medeniyetin rolü ortaya çıkmaktadır. Medeniyet ortamında, insanlığın karakter ve tutumlar bakımından, ulaşabildiği üst nokta vurgulanmakta; insana yakışmayan basit ve sığ anlayışlar'dan uzaklaşıldığı anlaşılmaktadır. Mesela; tutum ve davranışların acımasızlığı, insan haklarının ihlal edilmesi veya toplulukların belirli inanç, düşünce ve ekonomik imkanlar bakımından aşağı görülmesi gibi görüşler, medeniyet öncesi dönemlere ait belirgin vasıflar olarak adlandırılır.

Son beş-on yıllık uluslar arası siyasi sisteme baktığımızda, çok açık bir biçimde, medeniyet adına ilkelliğin geri geldiğini ; ekonomik ve teknolojik ilerlemelere karşılık; insanlık, ahlak ve hukuk alanında, ciddi eksiklik veya tecavüzlerin uluslar arası platformda işlenmekte olduğunu açık bir şekilde görmekteyiz.

11 Eylül saldırısının hemen arkasından, Amerika ve Avrupa ülkelerinin organize bir şekilde batı ittifakı olarak bir araya gelip, uluslar arası bir savaş başlatmış olduklarını görmemek mümkün değil. Bu savaşta, bir kavram (terör) ve bir şahıs(Üsame bin ladin) hedef alınarak; tüm islami hürriyet ve bağımsızlık mücadeleleri, savaşın hedefleri haline getirilmiştir. Yani Amerika'ya saldırının sorumlusu olarak, İslami kurum ve ülkeler, zimnen düşman gösterilerek, İslam toplumlarına ve değerlerine karşı, "ilan edilmemiş bir savaş" hareketi başlatılmıştır. Özellikle, Başkan Bush ve yardımcıları; terör ile İslam'ı birlikte dile getirip; İslam dünyasında, bağımsızlık ve hürriyetleri için mücadele veren tüm hareketleri terör listesine koymuşlardır.

Bu tavırda, batı ittifakına karşı çıkmayan, batı'nın değerleri için tehdit arzetmeyen İslami oluşumlara müsamaha edileceği de açıkça ifade edilmiş ve böylece, "batının kontrolünde bir İslam" anlayışının imhanın dışında kalacağı anlatılmak istenmiştir.

Yukarıda da belirttiğim gibi, medeniyet ve kültürler "özgün varlıklar"dır. Bir medeniyetin tasallutunda veya kontrolünde bir başka medeniyetin var olduğu görülmemiştir. Böyle bir oluşum için; olsa olsa, sahte bir kültür veya anlayışın varlığı dile getirilebilir.

Batı ittifakı, geçmişte olduğu gibi, başka kültür ve medeniyetlerin gelişimini ve varlığını kendi egoizmine ve hakimiyet anlayışına aykırı görmekte ve onu, boğmaya çalışmaktadır. Bu tavrıyla, tüm insanlık için oluşabilecek yeni anlayış ve değerlerin önünü kestiğinin farkında değildir. Bu tutum, her iyiliği kendinden bilen ve başkalarının tutum ve davranışlarına değer vermeyen "bencil bir kişi"nin hareketlerine benzemektedir. Batı, İslam medeniyeti ile temas sonunda, rönesans ve reform hareketlerine yol açan yeni fikir ve anlayışlara ulaştığını çok çabuk unutmuşa benziyor. Medeniyet yobazlığı, hakim anlayışların kendi doğruları ile kendilerini kandırarak, yarınlarını tehdit eden sosyal, psikolojik ve fikri hastalıklardan çıkışına imkan verecek farklı değerleri kaybetmesine de yol açacaktır. Tarih göstermiştir ki, sosyal ve psikolojik hastalıkları, bazen toplumların kendi değer ve anlayışları üretir. Bu yüzden, bir başka medeniyetin değer ve alışkanlıkları; bir medeniyet için kurtuluş reçeteleri olabilir.


30 Aralık 2001
Pazar
 
SAMİ ŞENER


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED