T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

G Ü N D E M

Rabbani-Hikmetyar Tartışmaları

El-Cezire televizyonunda, Afganistan'ın İslam dünyasının yakından tanıdığı iki isim Gulbettin Hikmetyar ve Burhaneddin Rabbani tartıştı. Programa Hikmetyar Tahran'dan, Rabbani de Tacikistan'ın başkenti Duşanbe'den katıldı.

Hikmetyar: Bütün Afgan grupların liderlerini aralarındaki ihtilafları bırakmaya ve Afganistan'ın müdafaası için biraraya gelmeye çağırıyorum. Geçmişte yaşadığımız komünist tecrübe bir daha tekerrür etmesin. ABD'nin ülkemize karşı başlattığı işgal hareketine destek verenlere diyorum ki, ABD'nin "terörizmle mücadele" adı altında başlattığı harekata destek vermeyin. Bu düşmanla kimin savaştığını biliyorsunuz, teröristler ya da masum ve miskin Afgan halkı. Taliban yönetiminin bitirilmesi ve düşürülmesi isteniyorsa, onu oraya getirenler haydi haydi düşürebilirler. Taliban ister ABD, ister Afganlar tarafından düşürülsün, biz Taliban'la birlikte değiliz.

'Rabbani Taliban'ı destekledi'

Çünkü onlar savaşlarını bize karşı başlattılar. Ancak şimdiki konu çok çetrefelli. Bundan dolayı ABD'nin yanında yer alacağımıza, Afgan halkının yanında yer almayı yeğleriz. Üstad Rabbani hatırlayacaktır, Kabil'de olduğu dönemlerde Taliban hareketini savunuyor, bu hareketin bir halk hareketi olduğunu ve tüm devlet organları tarafından desteklenmesinin gerekli olduğunu belirtiyordu. Hatırlıyor musun üstad Rabbani, Taliban hareketine silah ve para gönderiyordunuz.

Onları her tür koşulda destekliyordunuz. Taliban, Hizb-i İslami ile çatışmaya girince siz desteğinizi yine devam ettirdiniz. Taliban ilk olarak bizim mıntıkalarımızda çıktı, bizimle savaştı hatta bir ara ben size geldim, yaptığınızın işin yanlış olduğunu belirttim, desteğinizi çekmenizi istedim. Bu hareketin başka güçlar tarafından sonradan kullanılabileceğini belirtmiştim.

Ancak beni dinlemediniz. Evet şimdi, biz sizi davet ediyoruz... İnanıyorum ki, bu sorunların asıl unsurunu Taliban değil, başka bir çok güç oluşturuyor. Yine inanıyorum ki, tüm bu sorunların arkasında Rusya vardı.

Ve diyorum ki ; sizler Ruslar'dan yardım alıyordunuz. Şimdi de ABD ile birlikte ülkenize ve hakınıza karşı savaşa kalkışıyorsunuz. Neden sorunlarımızı savaşsız çözümü için uğraşmıyoruz? Neden Ruslar ve ABD'lilerin yardımları olmadan kendi aramızda oturup, sorunlarımızın çüzümü için çaba sarfetmiyoruz?

El Cezire: Sayn Rabbani, Hikmetyarı dinlediniz, cevabınız ne olacak?

Rabbani: Taliban hareketi ortaya çıkmadan önce, bir grup öğrenciden oluşuyordu. Bize geldiler ve kardeşlerin arasını bulmayı ve emr-i bil maruf ve nehy-i anil munker'de bulunacaklarını ve bununda kendilerinin bulunduğu Kandahar şehrinden başlatacaklarını belirttiler. Biz de onların bu isteklerini mücahid, Müslüman ve bir İslam devleti olarak kabul ettik. Emr-i bil maruf ve nehyi anil munkerde bulunmaları için her türlü yardımda bulunduk.

Taliban başkaldırdı

Ancak Hikmetyar'ın belirttiği gibi biz onların öğrenci olduklarını ve ulemadan olmadıklarını biliyorduk, ancak sonradan herşey tersine döndü ve bize karşı ayaklandılar. Sonra hançer olup, meşru olan İslami yönetime başkaldırdılar.

El Cezire: Teşekkürler Rabbani, Şu anda telefon hattımızda Pakistan'ın başkenti İslamabad'dan katılan Dr. Ataullah Feydi söz hakkı almak istiyor. Buyrun Dr. Ataullah:

Ataullah: Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla. Rabbani'nin söylediklerine bir eklemede bulunmak istiyorum. Rabbani çok saygı duyduğum biridir. Diyorum ki, Rabbani, Ahmed Şah Mesud'un şehit edilmesinden birkaç gün öncesinde beni telefonla aradı. Benimle bir buçuk saat kadar konuştu.

Beni Taliban'a bir mesaj ulaştırmam için sorumlu kıldı. Ben de daha önceden her iki taraf arasında barış sağlanması için epey çapa sarfetmiştim. Rabbani bana Taliban ile mücadeleyi bırakmaya hazır olduklarını belirtti. Bununla birlikte bizim Taliban'la temellerimiz aynı ve müşterek. Biz şeriatın tatbik edilmesi konusunda onlarla ihtilaf etmiyoruz, Taliban'ın yaptığı herhangi bir fıkhi ve şer'i meselenin icraatta da ihtilaf etmiyoruz... Aramızdaki ihtilaflar, sadece fer'i bazı konulardan kaynaklanmaktadır.

Taliban da bundan dolayı bize bazı seçenekler sunmalı ki, bu sorunu beraber çözüme kavuşturalım. Ben de Rabbani'nin Taliban'ın bazı konularda kuşkularının bulunduğunu ve bazı kişilere bazı mevkileri vermelerinin ardından, yönetimin ellerinden çıkacağından korkuyorlar dedim. Rabbani bu konuda bana kesinlikle güvence verdiğini, böyle bir şeyin yaşanmayacağını açıkladı.

Sonra bana, birçok konuda kendi işlerinde vazgeçmeye hazır olduklarını söyledi. Ben de hemen diğer gün İslamabad'daki Taliban'ın elçisi olan Abdusselan ed-Daif'e gittim. kendisiyle epey bir konuştuk ve sonra bana bunu liderleri Molla Muhammed Ömer'e götüreceğini belirtti. Gerçekten Daif sözü Ömer'e ulaştırdı ve kendilerine kapılarının her zaman açık olduğunu açıkladılar. Ancak, bu olaydan bir müddet sonra büyük komutan Ahmed Şah Mesud menfur bir suikaste kurban gitti.

Şah Mesut suikasti

Daha sonra, birçok olay ardı ardına geldi. Rabbani'ye birçok defalar telefonla ulaşmaya çalıştım, ancak kendisiyle görüşemedim. Sonra Rabbani'nin Londra'daki temsilci Muhammed Sıddik'e telefon açtım ve kendisine Taliban'ın da kendileri ile görüşmeye hazır olduğunu Rabbani'ye bildirmesini istedim. Konuyu ona da geniş bir şekilde anlattım. Taliban'ın da birçok konuda bazı işlerinden vazgeçmeye hazır olduğunu belirtmişti.

Çünkü ne Taliban ne de Kuzey İttifakı dış güçler tarafından istenmiyor. Ancak Rabbani bana elçi araçılığıyla gönderdiği haberde, vaktin geçtiğini ve konuşacak bir konularının da olmadığını belirtti. Sonra birçok kereler Şeyh Sayyaf'a da telefonla ulaşmaya çalıştım ve Lonra'da bulunan vekili Ahmed Şah aracılığıyla olayın ehemmiyetini anlatım ancak o da... özür diledi ve...

 
Karaelmasçılar DGM'de
Soma Elektrik Anonim Şirketi'ndeki ikinci operasyonda yakalanan 12 kişi "çete kurmak ve ihalelere fesat karıştırmak, zimmet" suçlarıyla İzmir DGM'ye sevkedildi.
'Operasyon siyasi linç'
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Gürtuna, İGDAŞ operasyonunda emniyet ve medyanın siyasi linçe alet edildiğini belirterek, "Ankara tıkandı, şimdi de belediyeleri çalışamaz hale getiriyorlar" dedi
Bediüzzaman mevlidi ertelendi
Yeni Asya Gazetesi tarafından Ankara Kocatepe Camii'nde her yıl okutulan Bediüzzaman mevlidine bu sene izin verilmedi.
Kaçak elektrik paniği
Yüksek gerilim hattından kaçak elektrik alınmak istenmesi sırasında meydana gelen şiddetli patlamada 1 kişi yaralandı.
Müşerref'in Taliban korkusu
Pervez Müşerref yönetimi yalnızca mültecilerin gelişinden değil o mülteciler içinde Taliban militanlarının da ülkeye girmesinden de endişe ediyor. Bu endişe de İslamabad'daki yönetimin kriterlerine göre pek yersiz değil. Müşerref yönetimi, şu anda Pakistan içinde cemaat liderlerinin yüzde 10'luk dilimini oluşturan Taliban yanlısı cemaatlerin Pakistan içindeki unsurları harekete geçirebileceği ve ülkede iç karışıklığın çıkabileceği ihtimalini hesaplıyor. Ancak cemaat liderlerinin yüzde 80'e yakını Pervez Müşerref yönetimi tarafından kontrol edildiği için böyle bir ihtimalin gerçekleşmesi zor olarak değerlendiriliyor. Ancak, her türlü ihtimali gözönünde bulunduran Pervez Müşerref yönetimi, Taliban'a yakın cemaat önderlerini önce bir süre ev hapsinde tutup kontrolü elinden kaçırmamaya çalıştı. Müşerref daha sonra Semiyul Hak ve Fazlurrahman gibi isimleri gözaltına aldı.
F tipi protestosuna 20 gözaltı daha
F Tipi cezaevlerini protesto etmek isteyen yaklaşık 20 kişilik gruba müdahale eden polis göstericilerin hepsini gözaltına aldı. Dün, Galatasaray Lisesi önüne gelen bir grup F Tipi cezaevlerini protesto etmek amacıyla bir açıklama yapmak istedi. Sabah saatlerinden Taksim ve çevresinde olağanüstü önlemler alan polis, gruba müdahale ederek açıklama yapmalarına izin vermedi. Bunun üzerine sloganlar atan grubu çembere alan Çevik Kuvvet ekipleri göstericileri gözaltına aldı. Müdahale sırasında polisin basın mensuplarının çalışmalarını engelediği gözlenirken sık sık basın mensupları ile polis arasında tartışmalar yaşandı. Öte yandan aralarında İHD, HADEP, ÖDP ve Kadın Platformu üye kadınların bulunduğu bir grup her Cumartesi olduğu gibi bu haftada cezaevlerindeki kadın tutuklulara Beyoğlu Postanesi'nden dayanışma amaçlı kart gönderdi. Kadınlar, çıkışta yaptıkları açıklamada tecridin kaldırılmasını ve ölüm oruçlarının durdurulmasını istediler.
21 Ekim 2001
Pazar
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED