Manavgat Çayı'ndan su satın almak için Türkiye ile pazarlık yapan İsrail, ekonomik krizi fırsat bilip işin boyutunu değiştirdi. İnternet'te yayınlanan Yeni Hayat adlı derginin iddiasına göre İsrail, Manavgat'ın bütün kullanım hakkının 30-40 yıl boyunca kendisine tahsis edilmesini öngören bir teklif hazırladı. Teklif için önümüzdeki günlerde resmi bir heyet gelecek. Talebe Ankara'nın sıcak baktığı ve hazırlıklara başlandığı ifade edildi. Bunun üzerine geçen hafta biraraya gelen komutanlar öneriyi 'riskli' buldu. İsrail ayrıca çayın Türkiye'den bağımsız kullanımını da isteyecek.

"Çayı değil, suyu satın"

İsrail'in Türkiye'ye getireceği teklifi önceden öğrenen Genelkurmay, geçen hafta bir değerlendirme toplantısı düzenledi. Toplantıda akademisyen komutanların hazırladığı 'su savaşları' tehlikesiyle ilgili konsept de gündeme geldi. İsrail'in istediği yönde bir anlaşmanın ilerde sakıncalara yol açabileceğini belirten komutanlar, Dicle ve Fırat'ta gözü olan Suriye ile Irak'a bahane oluşturabileceğine dikkati çekti. Su konusundaki muhtemel anlaşmaya 'su transferi dışına çıkılmaması' yönünde 'şerh' koyan askerlerin, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nı 'çayın' değil sadece 'suyun' satılması konusunda da uyardığı bildirildi. Manavgat Çayı'nın tümüyle kiralanmasına karşı çıkan komutanlar, bakanlıktan şu isteklerde bulunacak:

"İsrail'e muhtaç oluruz"

1- Türkiye'nin kaynak yaratmak için yaptığı bu girişim olumlu bulunmakla birlikte, mülkiyet hakkından hiçbir şekilde taviz verilmemeli.

2- Manavgat suyunun kullanım hakkının tümüyle İsrail'e verilmesi, Suriye ile Irak'ın Dicle ve Fırat konusunda kendilerine bahane yaratmalarına neden olabilecektir.

3- Türkiye krizi aşabilecek güçtedir. Kaynak yaratma adına 30 veya 40 yıllık mülkiyet devri şeklinde yapılacak anlaşma, İsrail'e, çayın çevresinde de, kullanımdan doğan bazı haklar doğuracaktır. Türkiye'nin ileride bu sudan faydalanmak istemesi durumunda İsrail'den izin alma noktasına getirilmesine zemin yaratacak hiçbir anlaşma kabul edilemez.

4- Türkiye, küresel ısınmaya bağlı olarak GAP rezervlerinde tehlikeli düşüşlerle karşı karşıya kalmaktadır. İsrail'e yalnızca metreküp üzerinden su satışıyla sınırlı kalınmalıdır. Manavgat suyunun ülke ihtiyacının bir kısmını karşılayacak potansiyel bir kaynak olduğu unutulmamalıdır.