YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan


  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Silüetini sevdiğimin medyası

28 Şubat sürecinin civcivli günlerinde, Andıç'lara nasıl entegre olduğunu, bir psikolojik savaş aracı halinde çalıştığını görerek geldik.

Banka operasyonları başladığında sahip çıkar gözüktü Tantan'a. Ama ilginç bir şey yaşandı, mesela asla sorgulamadı neden operasyonun sadece Demirel çevresinin tutuklanması ile sınırlı kaldığını... Neden, benzeri konumda olduğu halde Dinç Bilgin ve çevresine, banka yönetim kurullarında görev alan 28 şubat aktörlerine dokunulmadığını sorgulamadı...

Kamuoyunun duyarlılığı usta bir biçimde kanalize edildi belirli alanlara...

30 cesedin çıktığı cezaevi operasyonları "Hayata Dönüş Operasyonu" idi mesela. Operasyonun psikolojik boyutu varsa –ki elbette vardır- bunun baş aktörü medya idi.

Ya medyanın ekonomi operasyonunda üstlendiği misyon...

Yıllık enflasyon rakamları, DİE hesaplamalarına göre bile hükümetin tahminlerinin en azından yüzde 50 üzerinde çıkmıştı. İTO rakamları bu sapmanın yüzde 100'ü bulduğunu gösteriyordu.

Ama medyaya baktığınızda, bu bir "başarı" idi. "14 yılın başarısı..."

Bu başarı, tabii ki, 2001'e ilişkin yüzde 10-15'lik enflasyon tahminlerinin tartışılmasına da mani oldu. Hükümet dediğini yaptığına, enflasyonu yenmeyi başardığına göre, gelecek yıl da hiç kuşkusuz başarılı olacaktı...

Feryadlar, işçinin, memurun, sanayicinin, esnafın, tüccarın, çiftçinin feryadları, medyaya, ancak sürecin fon müziği gibi yansıdı. Manşetler hükümetin başarısını, ekonomi sayfalarındaki küçük haberler de işbu süreç mağdurlarının feryadını yansıtmaya tahsis edildi.

Ya IMF ile yapılan anlaşmalar... Verilen sözler... TBMM'nin 6 aylık programını tayin eden kanun tasarıları... Üç aylıktan aylığa inen sıkı denetimler... Muhtevayı bırakın, sadece bu görüntü, yani IMF denetiminde bir ekonomi, IMF denetiminde bir icra, IMF denetiminde bir yasama görüntüsü... "Mandacılık" bu değilse neydi? Yani sadece "genel vali" konumunda olanların Türk vatandaşı olması mı? Kurtuluş Savaşı günlerinde Halide Edip ve benzerlerinin önerdiği "Bizi bir süre Amerika yönetsin, medenileştirsin, sonra yeniden bağımsızlığımıza dönelim" biçimindeki Amerikan mandacılığı "Cottarelli gelsin, ayda bir denetlesin, daha uzun bir ara söz konusu olursa mutlaka yan çizersiniz" biçimindeki bir yönetim-denetim biçiminden daha ağır mıydı?

Silüetini sevdiğimin medyası bunları görmedi. Ama bir süre önce Ecevit, Cottarelli'ye "Yetti artık, sahneyi bize bırak" yollu haddini bildirdiğinde (!) onu bir "Karaoğlanlık gösterisi" olarak pekala görmüştü.

IMF projesinin muhtevasını ise hiç görmedi silüetini sevdiğimin medyası...

Madde madde belirlenen, takati tükenmiş toplum kesimlerini bir kere daha çökerten yüz kat, bin kat, kat kat şişirilmiş vergiler... memur maaşlarına, tarım ürünlerinin fiyatlarına, özelleştirme projelerine kadar...

"IMF söylüyorsa gereklidir, hatta doğrudur" tezi çoktandır bir nass haline gelmişti. Sonra "bu proje IMF'nin namusunu ilgilendiriyordu, IMF tezleri birçok ülkeyi çökertmişti, IMF herhalde tezlerinin Türkiye'de de çökmesini istemezdi" şeklindeki Ecevit'in diliyle söylersek "savlamalar" geldi... Bunlar medyanın bozuk para gibi harcadığı malzemelerdi.

...Ve hazine borçlanmasında ortaya çıkan faiz rakamları...

6 aylık süre için yüzde 67.4...

"Tam bir başarı" olarak sunuldu bu, medya tarafından...

Önce boğuldu kamuoyu... "Ya hükümet tahvil satamazsa..." Böylece bankacılar tok satıcı durumuna yükseltildi. Sonra da neti yüzde 29'u bulan bir borçlanma gerçekleşti... 2000'in enflasyonu yüzde 32-39'du hani... 2001'in enflasyonu yüzde 10'lara düşecekti hani... Bu sebeple memur maaş zammı yüzde 10'larda belirlenmişti hani... Döviz fiyatları kontrol ediliyordu hani... "Reel ekonomi" denen üretim ekonomisi meteliğe kurşun sıkıyordu hani... Neydi bu rant kesimine böylesine gelir, üstelik vergisiz aktarımının sebebi?

Devlet borçlanma çıtasını yüzde 67'lere çıkarmıştı... Deniyordu ki bu, Demirbank'ı çökerten operasyonun telafisidir. Bankacılara bir "cemile" yapılmıştır. Devlet, bankaların o dönemde tahvillerden kaybettiğini bir ölçüde telafi etmiş olmaktaydı. Böylece "kurumların alan dışı gelirleri" için bir kere daha alan açılmıştı. Rant ekonomisi işlemekteydi. Medya bunları satır aralarına saklamış, yüzde 67.4'lük borçlanmayı hükümet için "ölçülü bir zafer" üslubunda sunmuştu.

İş böyle sürüp gidiyor....

Asıl görevi, halk adına denetim olan medya neden böyle egemen iradenin kamuoyu oluşturma aracı haline geliyor?

Çünkü güdülmeye açık bir konum sergiliyor. 28 Şubat'ın civcivli günlerinde de böyleydi, bugün de böyle... Medyada büyük pastayı kontrol eden grupların, devletle yoğun iş ilişkileri var. Özelleştirmelere talipler, artı kredi ilişkileri içindiler, artı borçlanmışlar...

Bunun sonu zahirde çok güçlü de görünseniz güdülmektir.

Onun için 28 Şubat sürecinde kimi generallerin telefonlarının güdümüne açık bir pozisyonu vardı medyanın...

Son dönemde de özelleştirme pastasını kontrol eden hükümetin güdümü söz konusu... Çünkü şu anda da medyanın büyük kesimini, kamu ekonomisindeki gelişmeleri yakından takip eden, ekonominin iki dev ucu kontrol ediyor.

Yani silüetini sevdiğimin medyası, aslında ümüğü sıkılmış bir medyadır. Türkiye'de neden "gerçek halk denetimi anlamına bir demokrasi" gerçekleşmez sorusunun cevabını ararken biraz da bunun üzerinde düşünmek gerekiyor.


8.OCAK.2001


Kağıda basmak için tıklayın.

Ahmet Taşgetiren

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...