YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Ekonomi

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan

  Arşivden Arama

 


Vergilerden ben de rahatsızım

Maliye Bakanı Oral, istikrar programının geleceğini ve ve 2001 yılındaki vergi düzenlemelerini Yeni Şafak'a anlattı...

Maliye Bakanı olarak bize programın geride kalan ilk yılını değerlendirir misiniz? Yıl sonunda ekonomik hedeflerin hepsinde önemli sapmalar meydana geldi. Sizce programın, ilk yılı başarılı mı?

-2000 yılı sonunda, enflasyon rakamları yüzde 70'lerden yüzde 30'lara düşmüştür. Bütçe, son yılların en sağlıklı duruma geldi. Ek bütçe çıkarılmadı. Kamu maliyesi düzelmeye başladı. Ama enflasyon hedefi tutturulmadı, deniliyor. Dünya ülkeleri de, geçen yılki enflasyon hedeflerini değiştirdiler. Çünkü, petrol fiyatları beklenden daha çok arttı.

İstikrar programına karşı büyük bir tepki var. Programdan, IMF'nin dışında memnun olan kimse yok. Kimsenin memnun olmadığı bir programın başarı şansı nedir?

-Programı uygularken, sıkıntılar mutlaka olacak. Biz de bu sıkıntılara duyarlıyız. Ama böyle bir program uygulamamak sıkıntıları kaldırmaz, arttırır. Sıkıntılar yavaş yavaş ortadan kalkacaktır. Programın amacı, insanların gelir seviyesini arttırmaktır. Programın sonunda ülkede, yatırım ve istihdam olanağı doğacaktır. Enflasyonun düşmesiyle birlikte yatırımlar da artacaktır. Gelir dağılımı düzelecektir. Yüksek enflasyon olup da, gelir dağılımı düzgün olan ülke yoktur. Gelir dağılımı iyi olan ülkelerin hepsinde enflasyon makul düzeydedir.

İstikrar programı sosyal yanı olmadığı için eleştiriliyor. Enflasyonu düşürmek için, sosyal yönü olan bir program hazırlanamaz mıydı?

-Programı uygulamayın diyen yok, ama sıkıntılardan şikayet edenler var. Daha rahat bir yol bulunur ama, bu yol bizi sıkıntılardan kurtarmaz. Düzlüğe çıkmak için bundan başka yol yok. Zahmetsiz hiçbir şey olmuyor. Günlük hayatımızda bile sıkıntı çekmeden hiçbir şey elde edemiyoruz.

Enflasyon 25-30 yıllık sorun

İstikrar programının, Türk ekonomisini büyük bir krize sürüklediği öne sürülüyor. Program uygulanmasaydı, Türk ekonomisi 2001 yılında hangi tablo ile karşı karşıya kalırdı?

-Türkiye öyle bir noktaya geldi ki, programı erteleyemez. Program geçen yıl uygulamaya konulmasaydı, 2001 yılında enflasyon daha yüksek olurdu. Gelir dağılımı daha fazla bozulurdu. 'Program uygulanmasaydı Türk ekonomisi bugün nasıl olurdu?' sorusuna, isim bulunamıyor. Zaten, programı uygulamayın diyen yok, ama sıkıntılardan şikayet edenler var. Türkiye 25-30 senedir yüksek enflasyonla yaşıyor. Birçok Türk vatandaşının hayatı yüksek enflasyonla geçmiş durumda. Bu hoş bir şey değil. Bugün 50 yaşındaki bir kişi enflasyonsuz bir dönem hatırlamıyor. Bu durumn biraz daha devam etsin diyemeyiz.

-Herkes, 2001 yılının çok zor bir yıl olacağını söylüyor. 2001 yılında Türkiye'yi ne bekliyor?

-2001 yılı programın en önemli yılıdır. Özellikle, Kasım ayı sonlarında yaşanan dalgalanma, (Ben kriz demiyorum), 2001 yılını daha önemli hale getirmiştir. Amacımız, 2001 yılında mümkün olduğu kadar dalgalanmanın etkilerini ortadan kaldırmaktır. Bunun için de ekonomi yönetimi daha koordineli çalışacak. Hazine Müsteşarlığı ile daha sık biraraya geleceğiz. Program zaten kuyumcu hassasiyetinde götürülüyordu. 2001 yılı terazinin en hassas tutulacağı yıl olacak. Dolayısıyla bu yıl herkes için zor bir yıl olacak.

2001 yılında hedeflerin tutturulması çok zor gözüküyor. Hedeflerin revize edilmesi konusunda bir çalışma var mı?

-Revize kesinlikle düşünmüyoruz. Önümüzde daha 12 ay var. Mali piyasalardaki dalgalanmanın etkilerini düzelterek, program hedeflerine ulaşabiliriz.

ÖTV bu yıl çıkacak

2001 yılına ilişkin tüm vergi düzenlemelerini tamamladınız mı? Yıl içinde yeni bir "vergi sürpriziniz" var mı?

-2001 yılına ilişkin tüm vergi düzenlemelerini yaptık. Yeni vergi sürprizi yok. 2001 yılında daha çok vergi sistemimizi basit hale getireceğiz. Vergi sistemini daha etkin getireceğiz. Kayıtdışıyla mücadele yılı olacak. Bunu da, vergi idaresinin etkinleştirilmesi ile sağlayacağız. Bu kapsamda ÖTV'yi bu sene çıkaracağız. Ama mevcut düzenlemelere ilave bir yük getirmek için değil. 12-13 vergiyi birleştireceğiz. Böylece vergi işlemlerindeki bürokrasiyi önemli ölçüde azaltacağız.

Kamuoyunda vergi operasyonlarının arkasındaki Bakan olarak tanınıyorsunuz. Bundan rahatsızlık duyduğunuz oluyor mu?

-Vergi hoş bir şey değil. Vergi Kanunu getirirken ben de memnun olmuyorum. Ben de rahatsız oluyorum. Bu benim üzerime düşen bir görev. Vergi Kanunu çıkarırken, ben değil hiçbir Bakan arkadaş hoşlanarak imza atmıyor. Ama bazı görevler, hoşlanmasanız da yapmak zorunda kalıyorsunuz. Ayrıca vergiyi ben getirmiyorum. Hükümet getiriyor. Maliye Bakanlığı sadece vergi düzenlemelerini hazırlayıp hükümete sunuyor.

-Hükümet iki yıldır, ağırlıklı olarak vergi silahını kullanıyor. Verginin dışında, örneğin Hazine arazilerinin satışı ya da lojman ve sosyal tesislerin satışı gibi yeni kaynaklara yönelinemez miydi?

Kamu maliyesini düzeltirken fazla aracınız yok. Diyorlar ki, Hazine arazilerini satın. Lojmanları satın. Lojmanların büyük kısmı askeri ve güvenlik birimlerinindir. Bunları nasıl satacaksınız? Ayrıca bunları sattığınız zaman, devlet memurlarının maaşlarına iyileşme yapmak zorundasınız. Bunlar pratiği olan şeyler değildir. Kamu arazilerinin değerlendirilmesi de önemlidir. Ancak kısa zamanda getirisi yoktur.

Belirli bir süre için çıkarılan ek vergilerin bazılarının sürelerini uzattınız. Bu devlete olan güveni sarsmıyor mu?

-2000 yılı sonunda ek gelir, ek kurumlar, ek emlak, ek taşıt vergileri sona erdi. Biz sadece özel işlem ve özel iletişim vergilerinin süresini uzattık. Bir de hayat standardını getirdik. Bunu getirirken asgari ücretli yılda 140 milyon öderken, serbest meslek erbabı da ödesin dedik. Bunu vergi adaletini düşünerek getirdik. Ayrıca, hayat standardını geçici bir süre için düşünüyoruz.

Vergi artışı yüksek değil

Özellikle taşıtlara getirilen vergiler büyük tepki topladı. Taşıt vergileri daha düşük tutulamaz mıydı?

-Otomobil vergilerindeki artış son beş yıldaki vergi artışlarının en düşük olanıdır. Vergi düzenlemelerini hazırlarken, mümkün olduğu kadar alt gelir grubuna yük getirmeye çalıştık. Düzenlemeler daha çok orta gelir grubuna yöneliktir.

-Bankacılık işlemlerinde vergi uygulamasından tamamen vazgeçilmesi sözkonusu mu?

-Vazgeçilmesi mümkün değildir. Ancak, vergi sistemi ekonomiye karşı çok duyarlı olmak zorundadır. Ekonomi ne kadar genişlerse, pasta ne kadar artarsa vergi de o kadar artar. Vergi sistemini ekonomiyi düşünmeden ele alamazsınız. Konuyla ilgili Hazine ve Bankacılık Düzenleme Kurumu ile sürekli görüşüyoruz. Uygun ortamda uygulamaya başlanacaktır.

Kalite komisyonu kurduk

Vergi hizmetine kalite getireceğinizi söylediniz. Bunu nasıl sağlayacaksınız?

-Bayramdan sonra bütün Maliye bürokratları ile toplantı yaptım. Vergi bürokrasisini küçültmek için bir komisyon oluşturduk. Maliye Bakanlığı'nda kaliteyi arttırmak için bir çalışma yürütüyoruz. Komisyonun başında da müsteşar var. En büyük amacımız hizmetin kalitesini arttırmak olacaktır.

Geçen yıl 15 ilde naylon faturalarla ilgili inceleme başlattınız. Bu incelemeler hangi aşamada?

-15 ildeki sahte belgelerle ilgili ünite kurduk. Binin üzerinde inceleme yapıldı. Bu incelemelerde önemli sonuçlara ulaşıldı. Halen incelemeler devam ediyor. İncelemeler 15 il ile sınırlı kalmıyor. İzmir'deki incelemeler çevre illere ya da başka illere de yayılıyor. 2001 yılında sahte belgelerle ilgili incelemeler genişleyerek devam edecek. 2000 yılında konuşulan birçok operasyonun altında bizim çocuklar vardır. Onların yaptığı çalışmalar sonucunda, bu operasyonlar yapılmıştır.

-Hükümet, kamu görevlileri arasındaki ücret dengesizliğini gidermek için Meclis'ten yetki aldı. Konuyla ilgili bir hazırlığınız var mı?

-Yetki Kanunu ile ücret dengesizliğini giderici düzenlemeler yapılacak. Ancak bu düzenlemeler programı etkilemeden, ücret dengesizliğini giderici bazı düzenlemeler olacak. Bu kaynak olduğu zaman yapılacak. Bu tür düzenlemelerin kaynak kavramı ile ele alınması gerekir.

-Vergi iadeleri ve nemaların ödenmesi konusunda herhangi bir değişiklik var mı?

-2001 yılında geçen yıl olduğu vergi iadeleri de, nemalar da zamanında ödenecek. Vergi iadelerinin ve nemaların kaldırılması gibi bir çalışma yoktur.

MASAK şeffaflaşacak

MASAK'ın yapısıyla ilgili bir çalışma vardı. Bu çalışma tamamlandı mı?

-MASAK'ı kanuni düzenlemelerle daha etkin hale getiriyoruz. Bununla ilgili bir yasa tasarısı hazırladık. Bu tasarı da bu yıl içinde çıkacak. Ayrıca, MASAK'ı geçen yıl kamuoyuna açtık. Bu şeffaflaşma bu yıl da devam edecek. MASAK, karapara aklama ile mücadelede uluslararası zeminde son derecede başarılı bulunuyor.

-Geçen yıl, MASAK'ın İçişleri Bakanlığı'na bağlanması gündeme geldi. Böyle bir çalışma var mı?

-MASAK'ın İçişleri Bakanlığı'na bağlanması sözkonusu değildir. Şimdi bu işleri yürütecek tüm elemanlar Maliye Bakanlığı bünyesindedir. Bir olayı delillendiremezseniz sonuç alamazsınız. Raporları yazacak olan, Maliye uzmanlarıdır. Son dönemde yapılan tüm operasyonların arkasında bizim arkadaşlarımız vardır. İzmir, Antep olayını bizim çocuklar çıkardı. Teknik olarak mümkün değil. Kanun çıkarken bu tartışmalar da yapılmış ve en uygun burası görülmüş.

Zahmetsiz birşey olmuyor

Programı uygulamayın diyen yok, ama sıkıntılardan şikayet edenler var. Daha rahat bir yol bulunur ama, bu yol bizi sıkıntılardan kurtarmaz. Düzlüğe çıkmak için bundan başka yol yok. Zahmetsiz hiçbir şey olmuyor. Günlük hayatımızda bile sıkıntı çekmeden hiç bir şey elde edemiyoruz.

2001 yılı önemli

Maliye Bakanı Sümer Oral 2001 yılının ilk röportajını Yeni Şafak ile yaptı. Bakan Sümer Oral konuşmasında 2001 yılının programın en önemli yılı olduğunu bu nedenle zor geçeceğini söyledi.

Vergiler adaletli

Maliye Bakanı Oral hayat standardını getirirken adaletli davrandıklarını ve asgari ücretli 140 milyon vergi öderken, esnafın da ödemesini amaçladıklarını kaydetti.

Daha sıkı işbirliği

Bakan Oral 2001 yılını daha rahat atlatmak için Hazine Müsteşarlığı ile sıkı işbirliğinde olacaklarını söyledi. Oral bu yıl programda revize yapılmayacağını açıkladı.




Kağıda basmak için tıklayın.

Emlak'ın TOP 20'si
Devlet Bakanı Faruk Bal'a bağlı olan Emlak Bankası'nın sistemli bir şekilde soyulduğu ortaya çıktı. Bankanın zamanında ödenmeyen alacaklar listesinin başında ise Ceylan Grubu bulunuyor.
Telekom'a 3. dava
Yüzde 33.5'luk kısmı yönetim hakkıyla birlikte blok olarak satılacak olan Türk Telekom'un özelleştirilmesine bir dava da Kamu-Sen'den geliyor.
TZOB'a dört müfettiş
Seçimli genel kurulunu Mayıs ayında yapacak olan Türkiye'nin en büyük çiftçi örgütü Türkiye Ziraat Odaları Birliği'nde (TZOB), 15 yıl aradan sonra Tarım ve Köyişleri Bakanlığı denetim yapıyor. Alınan bilgiye göre, Tarım ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp, TZOB delege seçimlerinin "adil ve şaibesiz" yapılmasının sağlanması 4 bakanlık müfettişini de TZOB merkezinde denetim yapmakla görevlendirdi. Bakanlık müfettişlerinin denetime, Ramazan Bayramı'ndan önce başladığı belirtildi. Bakanlık ayrıca, TZOB yönetiminin yurtdışı ziyaretleri konusunda da "toplantının tarım ve çiftçilikle ilgili olup olmadığına" bakarak kısıtlama getirdi. TZOB yönetiminin bakanlıktan onay almadan gittiği yurtdışı geziler "turistik" sayılıyor ve gidenler TZOB'dan harcırah alamıyor, Öte yandan TZOB Başkanı Faruk Yücel denetimin "siyasi" olduğunu öne sürdü. Yücel, Mayıs'ta yapılacak genel kurul öncesinde bu tür müdahalelerin çok anlamlı olduğunu belirtti.

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV


Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED
Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...