YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan


  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

'İçe-kapanıklık' bir kusur mu?

Hafta sonu, bizim Lâmia'nın okulunda veli toplantısı vardı. Ben de kızımın durumunu öğrenmek için o toplantıya katıldım. Lâmia, eski sisteme göre orta bir, yeni sisteme göre 6. sınıf öğrencisi..

Genel olarak öğretmenlerinin ifadelerine göre, Lâmia başarılı bir öğrenci; notları iyi ve zaman içinde daha da iyi olabilecek bir potansiyeli haiz..

Yalnız anladığım kadarıyla, Lâmia'nın, öğretmenlerinin bakış açısı ve değerlendirmelerine göre sosyal/psikolojik durumu biraz 'netameli': O sessiz, saygılı, sorumlu, hassas bir öğrenci!.

Sınıf öğretmeni, Lâmia'nın bu durumuna bir de "İçe-kapanık" değerlendirmesini ilâve etti..

Vakit sınırlı olduğundan ve diğer velilerin haklarına tecavüz etmemek için, özellikle bu 'İçe-kapanıklık' meselesini sınıf öğretmeniyle daha boyutlu konuşma imkânından yoksun kaldım.

Doğrusu, derslerinde başarılı sayılan bir öğrencinin 'İçe-kapanık'lığı ve sessizliği, sakinliği dolayısıyla yer yer dudak bükülerek değerlendiriliyor oluşunu anlayabilmiş değilim. Bu olguyu yalnızca Lâmia'ya ilişkin yaklaşımlarda gözlemedim; öğretmenler, diğer öğrencileri değerlendirirken de, "şöyle şöyle... ama biraz sessiz sizin kızınız/oğlunuz" söylemiyle, âdeta velilerin içine kurt düşürmeyi doğrusu iyi beceriyorlar..

Psikolojik teoriler genellikle aksini iddia etse de, bendeniz, şiddet içermeyen ve dış dünyaya şiddet biçiminde yansımayan 'İçe-kapanıklık' hâlini, hiç de 'vahim' bir durum olarak görmüyorum. Tam tersine, söz konusu hâlet-i rûhiyenin zaman içinde doğru kanallarda, doğru motivasyonlarla beslenerek 'verimli', 'etkin' ve 'yaratıcı' bir kimlik/kişilik biçimine dönüşebileceğini düşünüyorum. Bunun o kadar çok örneği var ki! Çeşitli alanlarda eser vermiş, yaratıcılıklarını şu ya da bu alanlarda başarıyla sergilemiş insanlara bir bakınız; öğrencilik, ilk-gençlik yıllarında birçoğunun 'İçe-kapanık' bir rûh durumunun etkisi altında kaldığını göreceksiniz.

Zira, 'İçe-kapanık' bir hâlet-i rûhiyenin en bariz niteliği, kendine ait bir 'İç-dünya'ya sahip olmasıdır. 'İç-dünya'sı gelişmemiş ve zenginleşmemiş birinden verimli bir yaratıcılık beklemek, boşunadır öte yandan.. Sanıyorum, 'İçe-kapanık'lığı 'patolojik' bir görüntü sergileyenleri bu hususiyetin sınırları dışında tuttuğumu söylemek gerekmiyor..

Elbette aşırı hareketli, yaramaz, yerinde duramayan öğrencilerin konumunu yermiş olduğum anlamına gelmiyor yukarıdaki değerlendirmelerim. Onların çoğu kere zekâ düzeylerinin yüksekliği bahs-i diğerdir..

Lâmia, evet 'İçe-kapanık' bir dönemden geçiyor. Kitap okuma alışkanlığı edinmiş olması, günlük tutması ve şiir yazmaya yönelişi bunun tipik işaretlerini veriyor zaten. Umarım, günümüz eğitim anlayışında bir 'kusur' biçiminde algılanan bu özelliği, zaman içinde verimli bir yaratıcılığa dönüşür. Kendine ait bir dünya kurması ve bu dünyadan beslenmesi niçin 'kusur' olsun ki?

Sanki, biz de öyle değil miydik?!.

Not: O'nu '85-86 yıllarında İ.Ü. Edb. Fak. Felsefe koridorunda tanımıştım. Karşılıklı konuşmalarımız olurdu. Edebiyat/sanat ilgileri sürekli gelişen biriydi o zamanlar. Geçtiğimiz günlerde vefat haberini alınca derin bir teessüre kapıldım. Fehramuz Aydoğan'a Allah'tan rahmet; kederli ailesi, yakınları ve dostlarına başsağlığı diliyorum.


8.OCAK.2001


Kağıda basmak için tıklayın.

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...