YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan


  Arşivden Arama

 

 

Sanki Peleponnes Savaşı

Eskiden 'medya savaşları' denildiğinde tirajı artırma amaçlı promosyon kavgaları anlaşılırdı, şimdi ise durum değişti; bugün fethedilen müstahkem mevkiyi yarın geri almayı amaçlayan bayağı ciddi bir savaş akla geliyor. Şimdiki olayda müstahkem mevki Sabah gazetesi; dün yine el değiştirdi Sabah ve eski sahibi Dinç Bilgin tarafından el konuldu... Yarın ne olacağını bilemem, ama bildiğim bir şey var: Sabah'a sahip çıkan ortaklardan Turgay Ciner bu el değiştirmeden mutlu görünüyor; öteki ortak M. Emin Karamehmet de itiraz etmeyecek gibi...

Hatırlayacaksınız; sahibi olduğu Etibank'a devlet el koyunca, Dinç Bilgin, Sabah'ı terk etmiş ve "Ceketimi alıp çıkıyorum" diye bir de veda yazısı yayımlamıştı. İzmir'e gittiği biliniyordu, bazıları "Psikolojik tedavi görüyor" iddiasındaydılar. Yeni Asır'ın başındaki kayınbiraderi Aydın Bilgin, Dinç Bey'e dedelerinden kalan gazeteyi yâd ellere bırakmama mücadelesi vermekteydi. Dinç Bilgin kayınbiraderinin mücadelesinden etkilenmiş olabilir...

Grup gazetelerinde çalışanlar düzenli maaş alamıyorlar; geçen aya ait maaşların sadece üçte biri ödendi yeni patronlar tarafından, ikramiyeler için "İleriki bir tarihte" denildi. Ocak maaşı ise ayın son çarşambasına bırakıldı. Sabah ve öteki grup gazeteleriyle televizyonlarda çalışanların yüzleri epeydir gülmüyor...

Kendi kendinize, "Ceketini zor kurtaran patron geri dönüp de ne yapacak?" diye geçirdiğinizi biliyorum. Dinç Bilgin Etibank yüzünden sıfırı tüketti; bu sebeple getirebileceği bir parası yok. Zaten, onun dönüşü "Türk medyasının en büyük patronu" veya kısaca 'İmparator' sıfatını Karamehmet'e kaptırmama kararlılığında görünen Aydın Doğan sayesinde oldu. Aydın Bey, "Gazeteni, televizyonunu, dergilerini bırakıp da gitme" demiş olmalı ki, Dinç Bilgin, önceki akşam (cumartesi) Turgay Ciner ve M. Emin Karamehmet ile müzakereye oturdu; gece sona erdiğinde, taraflar, aralarındaki satış protokolünü iptal etmeye karar verdiler... Sabaha karşı gazeteye gelen Dinç Bilgin, ceketiyle birlikte paltosunu da eski odasındaki askıya yeniden astı...

Dinç Bey'in yeni ortağının Aydın Doğan olacağı anlaşılıyor; Etibank'a el konulmadan 24 saat önce Turgay Ciner'e satılan yüzde 50 hisseyi o devralıyor. Sermaye Piyasası Kurulu'nun Turgay Ciner'e şart koştuğu borsada işlem gören Sabah hisse senetlerini toplama görevini de, Hürriyet ve Milliyet gazetelerinin patronu üstlenecek; toplayacaklarıyla birlikte gruptaki payı yüzde 70'e ulaşabilecek... Dinç Bilgin'in görünürde parası olmadığı için ve daha da önemlisi kendi payı 'ihtiyati tedbir' altında bulunduğundan, geri kalan hisseler yine bir protokol konusu olacağa benziyor...

Bir rivayete göre, operasyonun arkasında, İtalyan ortağıyla birlikte cep telefonu piyasasına girmeye hazırlanan İş Bankası bulunuyor... İş Bankası ve İtalyanlar, cep telefonu alanındaki rakiplerinin muazzam medya gücüne hükmettiklerini fark edip bir süreden beri konuyla ilgileniyorlardı. TGRT'ye tâlip olanlar arasında İş Bankası ilk sırayı işgal ediyordu. Eğer söylendiği gibi, Dinç Bilgin operasyonuyla Sabah Grubu'na Aydın Doğan ile birlikte İş Bankası da ortak olduysa, medya sahipleri tablosunda müthiş bir değişiklik gerçekleşecek demektir. Sabah ve öteki grup gazetelerinden çekilse bile, M. Emin Karamehmet yine güçlü bir biçimde temsil ediliyor medyada; ancak Aydın Doğan, bu son hamleyle, tartışmasız 'en büyük patron' halini alıyor. Bu arada, yeni cep telefonu şirketi de, Sabah ve atv üzerinden medya alanına girmiş oluyorlar...

Tabii kâğıt üzerinde bu kadar basit görünen operasyonun karmaşık yönleri var. Etibank'la ilgili dosya tamamlandığında, Sümerbank, Yurtbank ve Egebank sahiplerinin daha önce başına gelen âkıbet Dinç Bilgin'i de bekliyor. Bir ihtimal, Dinç Bey'in, o muhtemel âkıbetten kurtaracağı umuduyla bu operasyonu başlattığı... Ancak, benim bildiğim, birbiriyle paralel görünse de epey farklı iradelerin kardeş kardeş yaşadığı birden fazla süreç devam ediyor ve el konulan bankaların sahipleriyle ilgili karar alma mekanizması içinde el koyanlar ve alım-satım operasyonlarına izin verenler yok... Dahası, şimdiki operasyonun izinle yapıldığı da çok kuşkulu... Dinç Bilgin, buna rağmen, "Başıma gelecek, ben gazetedeki patron odasında otururken gelsin" diye düşünmüş olabilir...

Turgay Ciner'in son operasyona kadarki gelişmelerden olağanüstü rahatsızlık duyduğu kulağıma geliyordu. Sabah'ı dipsiz bir kuyu, sonu görünmeyen bir çuvala benzetiyormuş; "Ne atarsan içinde kayboluyor birader" dediğine kulak şahidi olanlar var. Birileri, "Dikkat çekiyorsun, sen de nazara geleceksin" diye kulağını da bükmüşler... Son operasyonu, denildiği gibi, sevinçle karşılamış olabilir...

Bir tanıdığı, "Karamehmet sadece devlet karşısında geri adım atar; operasyona ses çıkartmamışsa karşısındaki gücü tanıdığı içindir" dedi. Bir başkası, "Onun gözü Hürriyet'teydi zaten, Sabah'ı geri verirken fazla zorlanmamıştır" diye ekledi. Bir diğer dostundan, "Futbol Federasyonu, yasalara aykırı olduğu halde, maç nakli için dijital platformları da ihaleye çağırdı; ihale Digitürk'ün patronu Karamehmet'te kalabilir" görüşünü de duydum...

'Medya Savaşı' değil, Peleponnes Savaşı mübarek...


8.OCAK.2001


Kağıda basmak için tıklayın.

Taha KIVANÇ

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...