YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Bilişim'den

  Arşivden Arama

 

 

Ertuğrul Özkök beni hüzünlendiriyor...

Süreç içinde bende de bir Ertuğrul Özkök takıntısı oluştu. Neden, bilmiyorum.

Onu ete kemiğe bürünmüş bir halde, "insan" subretinde hayal edemediğim için mi?

Dedim ya, bilmiyorum.

Enis Batur onun için "Bende kirlilik duygusu yaratıyor" demişti.

Kirlilik duygusu...

Hele sözkonusu kişi, aynı zamanda TÜSİAD'a kayıtlı bir "yüksek gazeteci"yse ve hiç benimsemediğini söylediği "Politika" köşesinde "Türkiye'nin geleceği yalnızca hukuktan mı ibarettir?" türünden yazılar yazıyorsa...

Bende de "hüzün" yaratıyor.

Yeni Binyıl'dan Hülya Ekşigil'in röportajını okuduktan sonra bu duygum daha da pekişti.

Evet, Ertuğrul Özkök beni hüzünlendiriyor.

"Sizin yakın arkadaşınız var mı?" diye soruyor Ekşigil.

Yanıt, her zaman olduğu gibi, Özkök'e yakışır belağatta:

"Büyük bir gazetede bu işi yapınca, fincancı dükkanındaki fil gibi çok kırıp döküyorsunuz. Yakın arkadaşlıklarım kaldıysa, benim değil onların sayesinde olmuştur. Bu meslekten ayrıldıktan sonra onların kıymetini daha çok bileceğim."

Özkök'ün yakın arkadaşı yok.

Ne feci akıbet.

Daha da acısı, artık hiçbir eleştiri makes bulmuyor vicdanında.

"Buna ister kaşarlanma deyin, ister yaralarla yaşamayı öğrenme..." diyor, "Artık hiçbirinden etkilenmiyorum. Kendimi bir tür psikolojik korumaya aldım."

Bu kadar ucuz mu?

Ertuğrul Özkök'ün gazetesi, Susurluk Komisyonu'na ifade vermeyi reddeden, dolayısıyla JİTEM'le bağlantılı suç örgütlerini gizleme cihetine giden Koman ve yandaşlarını, vaktiyle, irade-i milliyeye karşı "gerekirse silah bile kullanabilecek" laik önderler olarak alkışlamıştı.

Türkiye'yi irtica belasından kurtaran laik önderlerden biri, emekli olur olmaz Cavit Çağlar'ın sonradan içi boşaltılan "Interbank"ına kapağı attı, diğeri "Türkbank yolsuzluğu"nun bir numaralı sanığı Korkmaz Yiğit'in danışmanlığına atandı.

Malum süreci "aklama" misyonuna koşulmuş Ertuğrul Özkök, nedense ve ne hikmetse, bu ilişkilere "değgin" tek satır yazmadı.

Bu kadar ucuz olmasa gerek.

Bir de özür borcu vardı, yanlış hatırlamıyorsam.

Bir "tüccar general"in direktifiyle hazırlanan "belge"ye dayanarak, iki meslektaşını (Cengiz Çandar ve Mehmet Ali Birand) suç örgütlerine hedef göstermişti.

Genelkurmay, bu belgenin varlığını kabullendi ve "dolaylı" da olsa özür dileme yoluna gitti. Ama Özkök, aynı olgunluğu göstermedi.

Bu konuda vicdanını nasıl rahatlacak, merak ediyorum.


9 OCAK 2001


Kağıda basmak için tıklayın.

Mehmet Ertuğrul YAVUZ

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...