YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Spor'dan

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Bilişim'den

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Fırtınayı kucaklamak

Gencecik bir delikanlının hayata bu kadar tahammül etmesi, âdeta "yıkılmayıp ayakta kalması" müthiş. Oktay'dan bahsediyorum. O'nun şu yirmidört yıllık macerası aklıma geldikçe, şair Nihat Hayri'nin şiir kitabının ismini tekrarlıyorum: Fırtınayı kucaklamak.

1976'da Karagümrükte başlayan macera 1992'de gûya "mutlu son"la noktalandı ve Oktay Trabzonsporlu oldu. Ama gelin görün ki sadece bir maç oynayabildi.

1993'te Beşiktaş'a geldi tam altı yıl oynadı, 73 gol attı, şöhret oldu. Tıpkı Feyyaz gibi, Ali gibi, Metin gibi, Şifo Mehmet gibi. Adı anıldığında "Beşiktaşlı Oktay" diye bilinecek kadar.

Özel hayatı da çalkantılı geçti. Eşi intihar etti, daha sonra yeniden evlendi. Hatırlarsanız bütün bunlar yetmiyormuş gibi, bir ara bir aile Oktay'a "bizim oğlumuzdur" diye sahiplenmeye kalktı.

Sonra Siirt-Jetpa, üç maç üç gol. Ardından Gaziantep yirmi maç onaltı gol. Kiralık olarak Fenerbahçe'ye geliş; sonra ver elini Las Palmas. Olmadı, Türkiye'ye döndü, yeniden Trabzon'a. Şimdi "geçici lisans" ile oynayacak. Acaba oynayabilecek mi? Transferin pürüzleri giderilebilecek mi?

Çocuk denecek yaşta yeşil sahalara girmiş, başından çok kısa sürede bir sürü olay geçmiş, bir genç adam, bu kadar fırtınaya nasıl tahammül eder; nasıl yine eski günlerine döner, forma girebilir.

Eğer Özkan Sümer ve Sadi Hoca Oktay'ın bu maceralı geçmişini göz önünde bulundururlarsa -ki onlar da bu tecrübe vardır- bu gerçekten Türk futbolu için kıymetli gencimize istediği zamanı ve fırsatı vereceklerdir.

Ancak onları bekleyen fırtına da en az Oktay'ın ki kadar şiddetli olabilir. Çünkü Mehmet Ali Yılmaz sonrası bu kulübe başkanlık ve hocalık etmek o kadar kolay olmayacak. Birlik-beraberlik sözlerine rağmen karşılarında sert bir muhalefet bulabilirler.

Mehmet Ali Yılmaz için her zaman "tek adam" olma övgüsü ve suçlaması yapılmıştır. Onun gölgesi her zaman için Trabzonspor üzerinde gezinmiştir. Bu gölgenin altında ezildiğini hissedenler olmuştur. Buna mukabil Mehmet Ali Yılmaz'ın Trabzonspor için yaptıkları da her zaman şükranla anılmıştır. Dolayısıyla kulüp tarihinde şimdi bir önemli "kırılma" yaşanıyor. Ayrıca kulübün başında şimdi bir "eski hoca" var. Eh bir de Sadi hoca göreve geldi. Şimdi herkes öncelikle "meslekî karışıklık"ın çıkmasını bekleyebilir.

Trabzon bu yıl kiralık olan Sergen dışında 14 oyuncu almış. Bu kadar transfer sonuç getirebilecek mi; yoksa baştan mı yanlışa düşüldü. Aynı yıl 13 oyuncu göndermiş ve 16 oyuncu da kiralık gitmiş. Bu transfer bolluğu, daha doğrusu "kargaşası" takımın "yeni oluşumu"na engel olmaktadır.

Özkan Sümer yönetimi "engelleri aşmak" için geldi.

Bakalım takım için "yeni-beyaz bir sayfa" açabilecek mi? Fırtınayı kucaklayabilecek mi?


9 OCAK 2001


Kağıda basmak için tıklayın.

Mustafa KUTLU

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...