AB yolculuğunda düz yolu bırakan Türkiye engebeli yollara girdi. Hükümetin AB yolundaki girişimleri yolsuzluk suçlamaları ve iç çatışmalar ve ufukta görünen seçim ihtimali yüzünden çamura saplanırken, Fransa'nın Ermeni soykırımını tanıması ile birlikte Türkler'in Avrupa'ya yönelik tavırları hırçınlaştı. Ankara'da bulunan Batılı bir diplomat, "Türkiye'nin iç sorunlar açısından tam bir kargaşa içinde bulunduğunu ve bu durumun da ülkenin reform sürecini etkilediğini" söyledi. AB geçen yıl "Kopenhag kriterleri"ne dayanan ekonomik, siyasi ve insan hakları alanlarında gerçekleştirilmesini istediği reformları Türkiye'nin önüne koydu. Ankara'nın hazırlamaya çalıştığı kendi hareket planı üzerinde koalisyonun üç partisi anlaşamıyor. "Katılım ortaklığı konusunda korkular var. Türkler bizim oldukça ciddi ve geniş çaplı reformlar istediğimiz gerçeğini farkedecekler mi?" diyen Batılı diplomat, "Yapmaları gerekenler siyah ve beyaz olarak açıkça belirtildi ancak bununla uyumlu hiçbir şeyin yapıldığımı görmüyorum" diye ekledi.

İçeride rüşvet, dışarıda kriz

Reform konusu, ülkenin en Avrupacı partisi ANAP'ı tehdit eden yolsuzluk suçlamaları ile gölgelendi. Parti lideri Mesut Yılmaz, siyasi düşmanlarının Enerji Bakanlığı'ndaki soruşturmaları kullanarak partiyi lekelemeye çalıştığı suçlamasında bulundu. Rüşvet soruşturmalarının, Avrupa'nın siyasi rolünün azaltılmasını istediği ordu tarafından çıkarıldığına inanılıyor. Diğer birçok iç ve uluslararası köstekler, siyası istikrarsızlığa ve AB ile gerginliğe katkıda bulunuyor. Fransız Meclisi'nin sözde Ermeni soykırımını tanıması Fransa ile yapılan askeri anlaşmaların iptal edilmesiyle karşılık buldu. Tüm bunlar yetmezmiş gibi Türkiye, AGSK konusundaki vetosuyla "Avrupa'da dost kazanmadı."

FP'nin kapatılması tehlikesi

Ecevit, Türkiye'nin Avrupa'nın gözündeki demokrasi kredisini yükseltecek siyasi parti kapatmalarını zorlaştırırken Anayasa'yı da daha liberalleştirecek değişikliklerden geri atmaya zorlandı. Bu değişikliğin yapıldığı tarih Fazilet Partisi'ni kurtarmak için çok geç olabilir. FP'nin kapatılması hükümet için çok ciddi sorunlar doğuracaktır. FP'nin kapatılması ve milletvekillerinin Meclis'ten ihracı halinde seçim zorunlu hale gelecek, istikrar programı darbe alacak. Ayrıca, Türkiye'nin IMF'in 4 milyar dolarlık desteğiyle sürdürülen enflasyonla mücadele programı tehlikeye girecek. Türkiye'nin içinde bir sürü olay olurken, jüri dışarıda gelişmeleri bekliyor.