Enflasyonu düşürme programının bankacılık sistemi üzerinde büyük etkisi olduğunu belirten Koçbank Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Karaçam, "Ya bankacılık sektörünün bu şekliyle idare etmesine izin verilecek ve yüksek enflasyon tercih edilmiş olacak. Ya da bankacılık sektörüne acı ilaç verilecek ve enflasyon düşecek" dedi.

Vakit geçirilmeksizin bankalara bir an önce neşter vurulması gerektiğini ileri süren Karaçam, bankacılık sektörünün zaaflarını şöyle özetledi, "Yaklaşık 140 milyar dolarlık sığ bir sektör. Sektörde yüzde 40 oranında kamu ağırlığı. Kamu bankaları ekonominin sırtında bir kambur: 20 milyar dolarlık görev zararı, fondaki bankaların tahmini 15 milyar dolarlık zararı, oldukça yüklü olduğu tahmin edilen batık krediler toplamı. Sonuçta, 40-50 milyar dolarlık bir kaynak kamu yararı dışına çıkmış görünüyor ve bu kişi başına 1000 dolarlık bir yük anlamına geliyor".

Türkiye'de gerçek anlamda bir piyasa ekonomisinin henüz işlemediğini vurgulayan Karaçam devletin yıllardır iki yakasını bir araya getirememesinin, enflasyonu sürekli azdırdığını ve bankacılık sektöründe "çarpık yapılaşma"ya yol açtığını vurguladı.

Zor günler kapıda

Enflasyonsuz ortama hazırlıksız yakalanacak bankaları zor günlerin beklediğini 1998'de daha Yapı Kredi Bankası Genel Müdürü iken belirttiğini vurgulayan Burhan Karaçam, enflasyon yüzde 100'den yüzde 10'a düştüğünde bankacılıkta ve reel ekonomide kârdan zarara geçişi şöyle özetliyor:

"Türkiye, bankacılık sistemini yeniden yapılanmaya zorlayacak büyük krizi henüz yaşamış değil. Yaşanması, sektörde konsolidasyonlara ve yabancı bankaların büyümesine yol açacaktır."

Yapılması gereken reformlar konusunda hızlı davranmanın önemine vurgulayan Burhan Karaçam, yine de, bankaların grup içi verdikleri krediler konusunda bir geçiş dönemi gerekeceğine inanıyor.