Türkiye'de ömür biter, terör bitmez!

Büyük oyunlar, bir sezon iki sezon oynandıktan sonra bir kenara bırakılıp unutulmaya terkedilmez.

Uzun yıllar sonra bile sahnelenmeye devam edilir.

Yeni nesiller görmeli, unutmak istemeyenler tekrar gitmeli, çok beğenen ve defalarca seyretmek isteyenlerin de talebi karşılanmalıdır.

Terörün mantığı da tıpkı tiyatro gibi.

Oyuncular değişir, dekor değişir, oyun aynı...

80 öncesinin oyunları, tekrar sahneleniyor.

Diyarbakır'ın çok sevilen ve başarılı Emniyet Müdürü Gaffar Okkan, beş polis arkadaşıyla beraber öldürüldü. Allah rahmet eylesin.

Kamuya ait 125 bin aracımız var ama kritik noktadaki bir emniyet müdürüne zırhlı araç veremiyoruz; katillerin peşinde oldukları bilindiği halde! Kendisi istemese bile zırhlı araç vermek gerekirdi.

Emniyet müdürünün aracı 'emniyetli' değil; böyle garip bir ülkeyiz işte.

Gündem bir anda değişti.

Şimdi ilk düşünülecek konu, bu suikastın kimlerin işine geleceğidir.

Katiller yakalanmalı, azmettirenler bulunmalıdır, tamam.

Fakat bir yere kadar gelindikten sonra 'ilerleyemiyoruz' denirse, çok yazık olur. Hele 'ilerleyemiyoruz'dan sonra bir de 'çünkü...' eklenirse, yazıktan da öte!..

Şahsi fikrimi açıklamak isterim. Gaffar Okkan'ı katledenlerin, Mumcu'nun katillerinden farklı mihraklardan beslenmediğini düşünüyorum.

Diyarbakırspor 'Birinci Lig'e

Gaffar Okkan ve şehit polislerin hatırasına hürmeten, Diyarbakırspor Birinci Lig'e alınmalı.

Şimdi, "usule aykırıdır" gibi gerekçeler ileri sürülmesin.

Bir ikamet ilmuhaberi almak için bile 'torpil'in işe yaradığı bu memlekette, gelin, gizlice değil, herkesin gözü önünde ve gönül rızasıyla Diyarbakırspor'a bir 'torpil' yapalım. Gaffar Okkan, Birinci Lig'e çıkmakla, Diyarbakır'ın en az beş yıl ileri gideceğini düşünüyordu. Haklı mıymış, değil miymiş, görmek için bundan iyi fırsat olmaz.

Bitti - bitmedi

Hain saldırıda şehit olan Emniyet Müdürü Gaffar Okkan ile ilgili olarak verilen haberlerde televizyonlar ve gazetelerde iki görüş ortaya çıktı:

"Okkan, Hizbullah'ı bitiren müdür." "Hain suikastı Hizbullah düzenledi."

Eğer ilk görüş doğruysa, ikincisi yanlış. Yok eğer ikincisi doğruysa birincisi yanlış. "Bu işin içinde bir iş var amma..." diyor bizim Karga.

Galiba doğrusu (C) şıkkı:

"Yukarıdakilerin hepsi".

Türk halkı ne konuşuyor?

Milliyet'te AG Araştırma Şirketi tarafından yapılan bir araştırmanın sonuçları yayınlandı. Rakamların yüzdesi şu şekilde:
İş: 33,2
Ev işleri: 32,8
Gelecek: 30,4
Siyaset: 27,2
Aile: 26,2
Futbol: 25,7
Sağlık: 16,5
Okul, ders: 7,4
Cinsellik: 6,1
Meşhur insanlar: 5,9
Moda: 3,0
Ekonomi, para: 2,4
Güncel konular: 2,1
Hayat şartları: 2,1
Diğer: 1,9
Dînî konular: 1,2

(Denekler birden fazla cevap verebildiği için toplam yüzden fazladır.)

Halkın en az seviyede konuştuğu konu, "dînî konular". Moda yahut Hülya Avşar bile daha fazla konuşulanlar arasında. Çok çarpıcı bir sonuç bu.

Hem de öyle bir defa çarpıp geçmiyor. Bir daha, bir daha çarpıyor.

En çok da 'irtica' diye bağıranlara!..

(Tabii, ilk sırada yer alan yüzde 33,2'lik kesimin 'iş'ten kastettiği 'irticai faaliyetler' değilse.)

KOÇ SİGARAYA GİRİYOR

Hayırlı işler!

Demek ki bundan sonra halkımız, bol bol "tek tırnaklı" sigara içecek!

---

---

« Geri Dön