T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

K Ü L T Ü R

Sürülerin sessizliği

Popüler kültür, 1980'lerden itibaren değişmeye başlayan tüketim kültürüyle eş zamanlı olarak girdi gündemimize. Son sayısında popüler kültüre dair geniş bir sunum yapan düşünce dergisi Doğu-Batı, kültürel alanda yaşanan bu köklü değişimi çeşitli alanlarda somutlaştırarak ele alıyor.

Tarih boyunca kültürün klasik oluşumu şu genel düşünce ile ifade edildi: İnsanın serüveni bir bakıma kültür tarihinin serüvenidir. Barbarizmden modern dönemlere uzanıldığını düşünelim ya da -geçmişin ilk sorunlarıyla beslenerek tabloyu koyultan düşünürlerce- gelinen son noktayı yeni ilkeler bir dönem olarak kabul edelim, bütün insanî oluşum ve değerler kültürün konusudur. Yol boyunca insanın bıraktığı izler, eğer harita üzerinde işaretlenecekse kapsamlı bir kültür tarihçiliği üstlenilmek durumundadır ve son zamanlarda bu mesleğin en çetrefil yanını "uzun ve parçalı bir tarihe sahip olan" popüler kültür çalışmaları oluşturmaktadır. Ancak bu sahadaki tarih yazımları ya yüksek kültür adına klişelerle donatılmış (Halk yüzeyseldir!) ya da genelgeçer bir tutumla "Halk bunu istiyor" denilmiştir.

Popülerdiler, klasik oldular

Popüler kültür taraftarlarınca popüler kültürün sağlam bir mantık geliştirdiğini, gerçekte halkın içinde serpilip gelişen bir kültürün küçümsenemeyeceği, tüketim toplumu ya da kitle kültürüyle bir tutulamayacağı, ancak bugün yaşanan durumun mevzi kaybından ibaret olduğu savunulmaktadır. Üstelik halk ve seçkinlik kavramlarına sabit bir tanım getirmek imkansızdır. Halk ve yüzeysellik yanyana gelmiş iki talihsiz kelimedir ve halkın bir aldatmaca üzerinde yüzdüğü düşüncesi kabul edilemez. Örneğin; seçkin kültür üyeleri, 19. yüzyılda sosyal çalkantıları konu edinen romanları halkın kokusu ve nefesi sindiği için küçümsemiştir. Ama aynı yapıtlar sonraki yüzyıllarda bir klasik değer olarak kabul edilmiştir.

Kültürel sarhoşluk

Kültür endüstrisi eleştirmenleri açısından konu değerlendirildiğinde niceliksel çoğunluk halkı teşkil ettiği için halk kültürü popüler kültürle örtüşür. Doğal olarak çoğunlukça paylaşılan popüler kültür günümüzde üretim ve tüketim akışını hızlandırmakta, pazar ruhunu biteviye canlı tutmaktadır. Bu bağlamda popüler kültür promo-kültürdür ve popüler kültürün ideolojisi her akşam "prime-time"larda saatlik bir ideoloji olarak kurulmaktadır, ta ki ertesi akşam bir yeni ideoloji kuruluncaya dek... Popüler kültürün oluştuğu atmosferde (aura), baskın bir ölçüsüzlük ve değer yitimi kendini hissettirmektedir. Bu atmosferin psikolojisi taklit etme ve kopyalama güdüsü, yani "sürü ahlakı"dır. Gündelik yaşam, geçici kimliklerin boş parodileri ve pastiş teknikleriyle yoğrulmuştur. Değerlerdeki bu sapmalar dildeki ifadesini kültür sarhoşluğu gibi bir kavramda bulabilir.

 
Psikiyatristlerden popülist dergi
Popüler Psikiyatri, topluma hayatın psikiyatrik boyutunu önyargılarla değil, "gerçek" bilgilerle anlatan bir dergi.
Popüler kültüre derin ve kapsamlı bir bakış
Kültür sahasında Türkiye'de bir değişimin varlığından sürekli sözediliyor. Gelgelelim genel bilgiler dışında bu değişimi gözlemleyebilecek araştırmalar sınırlı sayıda. Üç ayda bir çıkan düşünce dergisi Doğu-Batı, "popüler kültür"ü ele aldığı son sayısında, popüler kültür araştırmalarında sözü edilen yön değiştirmeyi sinema, televizyon, müzik, roman, dergi ve gazeteler gibi çeşitli alanlar üzerinden hareketle somutlaştırmaya çalışıyor. Derginin ilk bölümündeyse popüler kültüre dair geniş bir sunum yapılıyor. Bu kapsamlı sayıda Erol Mutlu "Popüler Kültürü Eleştirmek", Gülriz Büken "Amerikan Popüler Kültürünün Türkiye'de Yayılışı", Edibe Sözen "Popüler Kültür Retoriği", İrfan Erdoğan "Popüler Kültürde Gasp ve Popülerin Gayri Meşruluğu", Aslı Yakın "Sınırda Yapılan Bir Çeviri Girişimi: Popüler Kültür", Nezih Erdoğan "Üç Seyirci: Popüler Eğlence Biçimlerinin Alımlanması", Nuran Erol "Kültürel Bir Kimlik Olarak Delikanlılığın Yükselişi", Alev Çınar "Cartel'in Rap'i Melezlik ve Milliyetçiliğin Sınırları", Serpil Aygün Cengiz "Kağıt Kentlerin Kağıt Mezarlıkları", Süheyla Kırca "Medya Ürünlerinin Küresel Yayılımı, Yerelleştirilmesi", Betül Karagöz "Hiçlik İçinde Yokluğu Aramak Popüler Olabilir mi?", Sabri Büyükdüvenci "Modern ve Postmodern "Aşk" İkilemi, Douglas Kellner "Popüler Kültür ve Postmodern Kimliklerin İnşası" ile Raymond Williams "Teknoloji ve Toplum"u ele alıyor. Sayının kültür araştırmacıları kendilerinden umulanı fazlasıyla gerçekleştirmiş görünüyorlar. Doğu Batı / Tel: 0 312 232 24 61
31 Temmuz 2001
Salı
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED