T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

P O L İ T İ K A

'Hemen seçim şart'

DYP lideri Çiller, "Ülkeyi felakete sürüklemenin adı istikrar olamaz. Hemen yarın sabah seçime gidilmeli. Türkiye bu millete güvenmeyi öğrenmeli" dedi.

DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, "Türkiye hemen yarın sabah erken seçime gitmelidir" dedi. Çiller, giderek ağırlaşan ekonomik krizden çıkış için tek yolun seçim olduğunu belirterek, siyasetin ve demokrasinin gelişmesi için Türkiye'nin bu seçeneği kullanması gerektiğini belirtti. Yazarımız Mustafa Karaalioğlu'nun sorularını cevaplayan Çiller, ekonomik krizden yeni oluşumlara, seçim barajının indirilmesi girişimlerinden IMF ile ilişkilere kadar birçok konuda görüşlerini açıkladı.

Tek çıkış erken seçim

Türkiye keşke bir yıl önce seçime gitseydi. Türkiye'yi felakete sürüklemedin adı istikrar olamaz. Olsa olsa siyasi krizin derinleşmesi olur, Türkiye de bunu yaşıyor. Hemen yarın sabah seçime gidilmeli. Ve Türkiye bu millete güvenmeyi öğrenmeli. "Seçim ekonomiyi destabilize eder" diyenlere soruyorum: Türkiye, bir yıl öncesinden, iki yıl öncesinden daha kötü durumda ise bunun devamından kime ne fayda olabilir? Bu kötü gidişi durdurmak lazım. Bunun yolu da seçinden geçiyor.

Barajı indirmek ihanettir

Seçim barajının yüzde 10'un altına indirmek ihanettir. Çünkü, siyasi bölünmüşlüğü Türkiye hiçbir şekilde kaldıramaz. Üçlü koalisyonlarla nereye gediğimiz ortada, 4'lü 5'li koalisyonlarla mı kurtulacak? Anayasa değişikliği girişmelerini olumlu buluyoruz, ancak baraj konusunu bundan ayrı tutuyoruz. Barajı indirme girişimlerinin karşısındayız ve bu konuda oynanan her oyunun karşısında olacağız.

Yeni oluşum bizi etkilemez

Siyasette yeni oluşumlara yeni bir hareket demek mümkün değildir. Ancak, Fazilet Partisi'nden iki parti çıkması doğaldır. Ancak, henüz milletten oy olmamış bir partinin tavandaki transferlerle ülkeyi yönetmeye talip olması erken ortaya atılmış bir iddiadır. Çünkü, esas olan tabandır... DYP çok köklü bir partidir ve Türkiye'nin bütün sıkıntılı dönemlerinde önemli hizmetlere imza atmıştır. DYP'nin meşruiyeti konusunda şu aşamada hiçbir sıkıntısı olmadığı da açıktır. Biz yeni oluşumlardan etkilenmeyiz...

Toplum mühendisliği yapılıyor

Türkiye'nin en önemli meselesi krizin siyasi olduğunun anlaşılmasıdır. Bu gerekçeyle de millet siyasetten soğutuldu. Ama toplum mühendisliği yapılarak, "Kriz bu hükümetin değil, son 10 yılın yanlışlarından kaynaklanıyor" denildi. Bu bir aldatmacadır. Rakamlar, Türkiye'nin makro dengelerinin son 4 yılda bozulduğunu açıkça ortaya koyuyor. Kamu kesimi net iç borçlanma stoku 1997'de yüzde 17,1'indeydi. Şimdi ise IMF tahminlerine göre bu rakam yüzde 34'e çıkacak. İç borcun milli gelire oranı bugün yüzde 60,9'dur. Biz bıraktığımızda bu oran 21,4'tü. Ziraat Bankası'nın görev zararlarını ileri sürdüler. 2000 yılı itibariyle 8,4 katrilyon görev zararı var. 1997'de biz bıraktığımızda bu rakam 1 katrilyon civarındaydı. Umutsuzluktan kurtulmak için şunun çok iyi anlaşılması lazım. Bugün yaşananlar mevcut iktidar döneminde ortaya çıktı. 10 yıl, 20 yıl geriye gitmeye gerek yok.

Ben artık aştım...

Yazarımız Mustafa Karaalioğlu'nun sorularını cevaplayan DYP lideri Çiller, "Ben millet için kavga ettim ama anlaşılmadı. Şimdi, yumuşak, daha olgun ve herşeyi geride bırakmış bir ruh hali içindeyim. Söylediklerimden taviz vermiyorum. Ama, içeriği aynı da olsa daha farklı, daha uzlaşmacı ve yumuşak bir tavrımın olduğunu düşünüyorum. Ben aştım, aşmak da galiba bu oluyor" dedi.

'HEP HAKLI ÇIKTIM'

Ben bu ülkede 25 yıl, ekonomi hocalığı 13 yıl da devletin içinde bu ekonomiyle haşır-neşir oldum. Bu ekonomik program için ne dediysem haklı çıktım. Bu uygulama devam ettikçe haklı çıkmaya devam edeceğim. Cari işlem açığı için 2,8 milyar dolar hedef koydular, "10 milyar çıkacak" dedim, 9,8 milyar dolar çıktı. "Sonbaharda kriz çıkacak" dedim, Kasımda çıktı. "Devalüasyon geliyor" dedim, nitekim geldi. Enflasyon için önce 30 civarında hedef koydular sonra yüzde 57,5'e çıkardılar. Ben "enflasyon yüzde 80 olur" dedim. Şimdi tüm hedefleri revize ediyorlar.

Başbakan ekonomi bilmeli

Bilgisayarımda her hafta son bilgileri değerlendiriyorum. 51 değişkenle çalışıyorum, sistemi ölçüyor ve çözümleri yeniliyorum. Çünkü, çözümler de dinamik olarak değişiyor. Türkiye'de bundan sonra ekonomiyi çok iyi bilmeyen birisinin başbakan olmaya hakkı yok. Çünkü, başbakan olacak kişinin bizzat hem ekonomi bürokrasisini hem de uluslararası teknokrat grupları yönetebilmesi gerekir. Ekonomi yönetimine siyasi cesaret lazım.

IMF'den gelen para da eridi

Çok büyük bir kaynak israfı ve yanlış idare var. Murakıp raporlarına rağmen 13 bankanın boşaltılmasına göz yumuldu ve ortaya 15 milyar dolarlık açık çıktı. Sene başında bir 3-4 milyar gitti. Sonra tekrar aynı miktarda kayıp var. Sadece batık bankaların maliyeti 30 milyar dolardır. Bu parayı millet olarak hep birlikte ödeyeceğiz. Bu borcun içinde Fon'a devredilen son 5 bankanın aldığı dış krediler ve bunlara verilen Hazine garantisi yok. Türkiye'yi bu kadar borca sokmak bilgisizlik değilse ihanettir. IMF, "herkesin cebine 300 dolar koydum" diyor. Nerede bu para? O da eridi...

Meclis fason çalışıyor

Sorun İMF'yi kapının önüne koyma sorunu değildir. Türkiye global dünyanın bir parçasıdır ve bütün kurumlarla iyi ilişki içinde olmalıdır. Ama bu, onların her dediğinin kabul edileceği anlamına gelmiyor. Ya da Türkiye'nin onurunu takasa çıkarmayı gerektirmiyor. Türkiye'nin Meclis'ini, dışarıdan yönlendirilen fason çalışan bir atölyeye çevirmenizi ya da Bakanlar Kurulu'nu tayin edilmiş bir bakanın talimatıyla hareket edecek hale getirmenizi hiç gerektirmiyor.

Türkiye Uganda oldu

Sayın Fischer'in de Cottarelli'nin de iyi birer iktisatçı olduklarına şüphe yok. Ama Türkiye'yi tanımıyorlar. Sayın Derviş de öyle. Buraya bir ödevle yollandı o da tahsilat memurluğudur. Onu yapıyor ama bedelini millet ödüyor. Haziran'da Türkiye'nin düzlüğe çıkacağını söyledi. Olmadı Temmuz, olmadı Ağustos... Şimdi de Eylül diyor. Önümüzdeki yıl büyüme olacağını söylüyorlar. % 8 küçülmeden sonra tabii büyüme olur, daha aşağısı yok ki. Ama, Milli Gelir 2 bin doların altına inmiş, Türkiye Uganda olmuş.

Yılmaz'ın demokratlığı

Dünyanın saygın kuruluşlarının denetim raporları açıkça gösteriyor ki, bu hükümet döneminde toplanan vergi gelirlerinin yüzde 36'sı şeffaf olmayan beyaz enerji, mavi akım vs. gibi kalemlere gitti. Bu rapor Davos'ta Sayın Mesut Yılmaz'ın önüne de kondu. Dünya Bankası'nın raporları da açık. Buna rağmen şeffaf olmayan işlerin üzerine gidilmeye başlandığı zaman demokrat kesildiler. Yargıyı etkiliyorlar, savcıları susturuyorlar. Raporlar ortada zaten...

Mustafa Karaalioğlu

 
'Türk, Türkiye'ye pahalıya maloldu'
Sema Pişkinsüt, "Adalet Bakanı'na hatırlatmak isterim: Türkiye için pahalıya mal olmuş bir kahraman olarak tarihe geçeceksiniz" dedi.
Kurucular toplanıyor
Yeni Oluşum çalışmalarında son aşamaya gelen Recep Tayyip Erdoğan, 1-3 Ağustos tarihlerinde partinin kurucularını Afyon'da toplayacak. Kuruculara özel davetiye gönderildi.
BBP: Protestoyla ilgimiz yok
BBP, MHP lideri Bahçeli'nin Samsun'da yuhalanmasıyla ilgileri olmadığını açıkladı
Erbakan Ankara'ya dönüyor

YAŞ'a bir gün kaldı
Yüksek Askeri Şura, 1-4 Ağustosta, Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin terfi ve emeklilik durumları ile gündemdeki diğer konuları değerlendirmek üzere toplanacak. Şura'nın olağan toplantısında, general, amiral ve albaylardan bir üst rütbeye yükselecekler ile rütbe bekleme süreleri uzatılacakların ve kadrosuzluktan emekliye sevk edileceklerin durumları ele alınacak. Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral İlhami Erdil ile Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ergin Celasin'in yerlerine atanacak yeni komutanlar, Şura'da belirlenecek. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na Donanma Komutanı Oramiral Bülent Alpkaya, Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na da MGK Genel Sekreteri Org. Cumhur Asparuk'un atanması bekleniyor. Kuzey Deniz Saha Komutanı Koramiral Özden Örnek ya da Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Taner Uzunay Donanma Komutanlığı'na getirilecek. 1. Taktik Hava Kuvvetleri Komutanı Korgeneral İbrahim Fırtına ile 2. Taktik Hava Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Burhan Tunalı arasında orgeneralliğe terfi eden komutan, MGK Genel Sekreteri olacak.

31 Temmuz 2001
Salı
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | İzlenim | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED