T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R

A.Gücü nereye koşuyor?

Daha önceki yazılarımda da ileri sürdüğüm gibi, Ankaragücü'nün futbolu bana tat vermiyor, artık. Sadece bana değil, bu takıma gönülden bağlı olanlar bile artık mutluluğu başka yollarda arıyor.

Oysa... Takım geçen sezonki kadrosunu büyük ölçüde muhafaza etmiş, üstelik takviye bile yapılmıştı. Ancak.. Takımın başında Stoicha denilen bir Rumen Teknik adam var.

Beş lisan bildiğini söylediler.

Bende onlara, "keşke onlardan önce futbolu öğrenseydi" diye karşılık verdim.

Şimdi.. Eğri oturup, doğru konuşalım. Sezon başından bu yana Ankaragücü'nün ortaya koyduğu futboldan memnun olan bir Allah'ın kulu çıkabilir mi, acaba. Topladığı 20 puanın karşılığında, futbolun semtine dahi uğramayan bu takım, gelecek için, şimdiden S.O.S. sinyalleri ermeye başladılar. Bu konuda tedbir almak, yöneticilerin işi. Bu teknik adamla daha fazla gidilmeyeceği gerçeği bilinmesine karşılık, Romanyalı Teknik Direktörle yola devam etmek, Ankaragücü'nün intiharını ortaya çıkartır. Şimdi, takımın durumunu bir kenara bırakıp, Ankaragücü taraftarlarına da birkaç laf edeceğim. Galatasaray maçından sonra, yıllarını futbola vermiş, Milli takım kalesini korumuş Turgay Şeren ağabeyle ile birlikte 19 Mayıs stadının içindeki Dernek lokalimizin kapısında beklemeye başladık. Turgay ağabey, gazetesi tarafından gönderilen otoyu beklerken, bir takım kendini bilmez Ankaragücü taraftarları tarafından taciz edildi. Bu kişilerle benim gibi, bazı meslektaşlarım muhatap oldu ve yapılan işin "ayıp" olduğunu söyledik. O sırada Turgay ağabeyin otomobile geldi ve gitti. Hem de ne gidiş. Otomobile atılan tekme ve yumrukların arasında Turgay ağabeyi Esenboğa'ya yolcu ettik. Bu arada etrafımızı saran Ankaragücü taraftarlarına, "keskin sirke ve küpü" olayını anlatmaya çalıştık. Ama, adamların gözü dönmüştü. Küfürleri yağdırırken "bedelini öderiz" diye bağırıp çağırdılar. Baktık, O insanların adam gibi laf anlama imkanları yoktu, bizde oradan uzaklaştık. Bu olayı, biraz geçte olsa, gündeme getirirken, Ankaragücü taraftarı olduğunu söyleyenlerin Turgay ağabeye karşı takındıkları tavır nedeniyle, yerin dibine girmiştik. Turgay Şeren'i seversiniz veya sevmezsiniz. Ama, ona saygı duymak zorundayız. Çünkü, O bayrağımızı şerefle temsil etmiş, eski milli futbolcuydu. Ona hakaret edenler büyük kısmı, torunu yaşındaydı. Ankara'da yaşantısını sürdüren, Ankaragücü sempatizanı bir kişi olarak, bu konuyu üzülerek gündeme getirdim. Her şeyi "hoşgörü" çevresi içinde karşılamak, çirkinlikleri sunanlara "cesaret" veriyor, diye düşünüyorum.

Tartışmayı "küfür" ve "hakaret" olarak kabul eden, bu arada da "yumruklarını sıkanlara" daha fazla bir şey söyleyemeyeceğim.

Çünkü, onlar hak ettikleri seviyeye çoktan inmişler, bile.


7 Aralık 2002
Cumartesi
 
GÜRAY SOYSAL


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat| Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED