 T ü r k i y e ' n i n B i r i k i m i |
| |
| ||
|
||
|
T ü r k i y e ' n i n B i r i k i m i |
| |
|
| ||
|
||
 |
|
|
|
|
|
|
|
|
Ankara Ticaret Odası, son 20 yıldır halkın kanını emen yolsuzlukları belgeleriyle birlikte rapor etti. ATO Başkanı Sinan Aygün tarafından hazırlanan raporda, şimdiye kadar ortaya çıkarılan yolsuzlukların aysbergin görünen yüzü olduğunu vurgulayarak, "Ülkenin tutulacak dalı kalmamıştı ve pis kokular neredeyse her yeri sarmıştı" dedi.
ATO, son 20 yıldır halkın kanını emen yolsuzlukları belgeleriyle birlikte rapor etti. Başkan Sinan Aygün tarafından hazırlanan raporda, yolsuzlukla mücadele konusunda AK Parti hükümetine uyarılarda da bulunuldu. Raporda, "Eğer yapanın yanına kâr kalmadığı bir düzeni sağlayabilirsek, ekonomik sorunlarımız kısa sürede ortadan kalkmış olur" denildi. Raporun "önsözü"nde, şimdiye kadar ortaya çıkarılan yolsuzlukların aysbergin sadece görünen yüzü kadar olduğu vurgulanarak, "Şimdi ileriyi daha iyi görme fırsatı vardır. İktidarı oluşturan siyasetçiler bu konuda sorumluluk taşımalı ve eş-dost baskısından uzak kalmayı unutmamalıdır" görüşüne yer verildi. Devletle birlikte sivil güçler de harekete geçmeli ATO'nun raporunda, yolsuzluk illetinden kurtulmak için öncelikle devletin organize güçlerine paralel olarak sivil güçlerin de harekete geçirilmesi gerektiğini kaydedildi. Raporda, şunlar belirtildi: "Önceki iktidarlar döneminde ülkenin tutulacak dalı kalmamıştı ve pis kokular neredeyse her yeri sarmıştı. Ülkenin geleceğine ipotek koyan, vatandaşla devletin arasını açan, dürüstçe çalışmayı ve hak aramayı zorlaştıran bu durum düzeltilmedikçe, ne ekonomik ne de sosyal kalkınmamız mümkün olur. Ülkenin binbir güçlükle kazandığı, kalkınmaya ve halkın refahına harcanması gereken paralar birkaç bin sülük tarafından emilmiştir. İşadamı, bürokrat ve siyasetçi bağlamında yaşananlar henüz tam anlamı ile ortaya konulamamıştır. Menfaat çetelerinin ve nüfus istismarcıları adına yol açtıkları zararın gerçek boyutunu bilmek zordur." Ülkede kimsenin yolsuzluğa tahammülü kalmadı Bununla birlikte Türkiye'nin yolsuzluklar konusunda geldiği noktanın, "tüm sınırların aşıldığı, tahammülün kalmadığı, bıçağın kemiğe dayandığı" nokta olduğu da vurgulanan raporda, "Halkımızın artık, sofrasından eksilen her bir zeytinin, bir dilim peynirin, gramajı eksilen ekmeğinin, yapılmayan yolunun, akmayan suyunun, pahalanan elektriğinin, artan vergilerinin, okutamadığı çocuğunun, alamadığı belediye hizmetlerinin, güvensiz park ve caddelerin ardında 'yolsuzluk kıskacı'na bir ülkede yaşamanın yattığını da bilmektedir" denildi. 'Üç maymun'u oynuyorsak alnı açık dolaşma hakkımız yok ATO'nun raporunda, yolsuzluklara göz yumulduğu, hesap sorulmadığı, 'görmedim, duymadım, söylemedim'lerle 'üç maymun' oynandığı sürece toplum olarak suçlu duruma düşüldüğü ifade edildi. 'Çete-siyaset-bürokrat' üçgenine vurgu yapılan raporda, halkın sofrasından eksilen her bir zeytinin arkasında 'yolsuzluğun' olduğu belirtildi. Raporda "Dünya Bankası'nın 'yasadışı ödemeler indeksi'nde Türkiye 1. sırada, Uluslararası Şeffaflık Örgütü'nün indeksinde ise 10 üzerinden 3.6 katsayı ile Filipinler, Mozambik ve Zambiya gibi ülkelerle aynı grupta yer alıyor. Eğer biz, devleti soymayı alışkanlık haline getirmiş kimi kesimlerin bu 'saadet zinciri'ni kıramazsak, içimizdeki 'titan'ları temizleyemezsek, hiçbirimizin alnı açık dolaşmaya hakkı yoktur" denildi. Yolsuzluk batağında üreyen sinekler ATO'nun raporunda, "yolsuzluk batağı"nda sineklerin en çok ürediği kavşak noktaları şöyle sıralandı: "Yatırım projeleri, ihaleler, krediler, transfer ödemeleri, Hazine arazilerinin istilası, gecekondu ve imar affı kararları, özelleştirme uygulamaları, ihracat ve ithalat kota kararları, memur alımları, mevsimlik işçi alımları, yabancı yatırım kararları, ormanların kullanıma açılması, tarım topraklarının imara açılması, gümrük müdürlükleri, tayin, terfiler, vergi yasalarının karmaşıklığı, yüksek para cezaları, düşük ücret, siyasi partilerin finansmanı, etkin olmayan adli sistem, şeffaf olmayan yönetim, kurumsal kontrolün yetersizliği." Hortumlanan paralarla ne yapılır? Bankalardan hortumlanan 12 milyar dolarla:
70 milyona adam başına 26 dolar verilebilir. Okullar için 12 milyon adet bilgisayar alınabilir. Tanesi 300 milyon dolardan 40 Boğaz köprüsü yapılabilir. 800 bin konut inşa edilebilir. 2 milyon memura 350 milyon TL. verilebilir. 200 yataklı ve tam donanımlı 400 hastane yapılabilir. 980 bin aileye 10 milyarlık araba alınabilir. Aylık 100 milyon liradan 7 milyon öğrenciye bir yıl karşılıksız burs sağlanabilir. Her biri 1 milyar dolardan 12 dev baraj yapılabilir. Tanesi 150 milyon dolardan 80 adet yolcu uçağı alınabilir. Her biri 100 milyar liradan 84 bin 500 okul yapılabilir. Yolsuzluk adil olmayan bir vergi Ekonomiyi doğrudan etkileyen yolsuzluk endeksinde bir puanlık artış, doğrudan yabancı sermaye yatırımlarında en az yüzde 11'lik bir azalışa neden oluyor. Uluslararası Şeffaflık Örgütü'nün verilerinden derlediği bilgiye göre, yolsuzluk, sadece doğrudan değil, dolaylı yabancı sermaye girişlerini de olumsuz etkiliyor. Ekonomideki dengeleri ve dengeli sürdürülebilir ekonomik büyümeyi de olumsuz etkileyen yolsuzluklar, "adil olmayan bir vergi olarak değerlendiriliyor", yolsuzlukların ölçüldüğü yolsuzluk endeksindeki bir puanlık artış, vergi oranını yüzde 3.6 oranında yükseltmekle eşdeğer bir olumsuz etki de meydana getiriyor. Ekonomide çok önemli bir maliyete sebep olan yolsuzluk, devlet ile ahlaki değerlere olan güveni azaltıyor ve aynı zamanda ekonomik maliyetleri yükseltip gelir adaletsizliği ile yoksulluğu destekliyor. Yolsuzluk endeksinin yükseldiği ülkelerin borçlanma maliyetinin artması nedeniyle, uygun koşullu borçlanma imkanı da ortadan kalkıyor. EVİN GÖKTAŞ, ANKARA
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv Bilişim| Dizi | Röportaj | Karikatür |
|
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED |